İçinde şat olan 8 harfli 12 kelime var. İçerisinde ŞAT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında şat olan kelimeler listesine ya da Sonu şat ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A T Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ŞAT, TAŞ
2 Harfli Kelimeler
AŞ, AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YAŞATMAK
-
-
[-i]
Yaşamasını sağlamak veya yaşamasına imkân vermek
- "Mükrimin Hoca, İslam tarihini sade öğretmez, yaşatırdı." (Haldun Taner)
-
Daha iyi ve zengin bir hayat sürmesini sağlamak
- "O karısını yaşatıyor."
-
[nsz]
Keyiflendirmek, mutlu etmek
- "... böyle bir gece daha yaşatması mümkün değildi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Sürdürmek, devam ettirmek
- "Onu içimizde yaşatıyoruz."
-
[-i]
Yaşamasını sağlamak veya yaşamasına imkân vermek
- OKŞATMAK
-
-
[-i]
Okşama işini yaptırmak
-
[-i]
Okşama işini yaptırmak
- YAŞATKAN
-
-
[sıfat]
Hayatın sürmesini, büyümeyi, çoğalmayı sağlayan
-
[sıfat]
Hayatın sürmesini, büyümeyi, çoğalmayı sağlayan
- MAŞATLIK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Müslüman olmayanların, özellikle Yahudilerin mezarlığı
- "Maşatlığın ince bir yosun tabakasıyla örtülü mermerleri güneşle kızıyor, tatlı bir göbektaşı sıcaklığı alıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Müslüman olmayanların, özellikle Yahudilerin mezarlığı
- BAŞATLIK
-
-
[isim]
Başat olma durumu, hâkimiyet
-
[isim]
Başat olma durumu, hâkimiyet
- ŞATHİYAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ciddi bir düşünceyi, konuyu, şaka ve alay yollu anlatmak için yazılmış deyişler
-
[isim]
Ciddi bir düşünceyi, konuyu, şaka ve alay yollu anlatmak için yazılmış deyişler
- HAŞATLIK
- ...
- KUŞATMAK
-
-
[-i]
Çevresini sarmak, çevrelemek, çevirmek, abluka etmek, ablukaya almak, ihata etmek, muhasara etmek
- "Denize bakan yönü ile yan sınırlarını rüzgârı kesen sık kargılıklar kuşatıyordu." (Necati Cumalı)
-
Çevrelemek, çokça bulunmak
-
Kaplamak
- "Fabrika dumanları bütün şehri kuşattı."
-
Bele sarılıp bağlanan şeyleri başkasının beline bağlamak
-
[-i]
Çevresini sarmak, çevrelemek, çevirmek, abluka etmek, ablukaya almak, ihata etmek, muhasara etmek
- RÖVEŞATA
- ...
- BOŞATMAK
-
-
[-den]
Boşama işini yaptırmak
-
[-den]
Boşama işini yaptırmak
- TEFRİŞAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Döşeme işleri
-
Döşemenin gerektirdiği bütün parçalar veya eşyanın tümü
- "Görüyorum ki salonun tefrişatı henüz tamamlanmamış. Bütün koltuklar yerleştirildikten sonra tekrar geliriz." (Haldun Taner)
-
[isim]
Döşeme işleri
- MEFRUŞAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ev, iş yeri vb. yerleri döşemek için gerekli eşya, döşeme
- "Burası, yeni mefruşatla döşenmiş zarif bir yatak odası." (Peyami Safa)
-
[isim]
Ev, iş yeri vb. yerleri döşemek için gerekli eşya, döşeme