İçinde şan olan 8 harfli 21 kelime var. İçerisinde ŞAN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında şan olan kelimeler listesine ya da Sonu şan ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A N Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ŞAN
2 Harfli Kelimeler
AN, AŞ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ŞANZIMAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Motorlu taşıtlarda hız değiştirmek için, motorun yükünü azaltarak arabanın hareket etmesini sağlayan dişliler topluluğu, vites kutusu
-
[isim]
Motorlu taşıtlarda hız değiştirmek için, motorun yükünü azaltarak arabanın hareket etmesini sağlayan dişliler topluluğu, vites kutusu
- SARMAŞAN
-
-
[sıfat]
Sarılgan
-
[sıfat]
Sarılgan
- KUŞANMAK
-
-
[-i]
Beline kuşak, kılıç, kemer vb. şeyler bağlamak
-
Giyinmek
- "Takkesini geçirmiş, entarisini kuşanmış, elma soyuyordu." (Aka Gündüz)
-
[-i]
Beline kuşak, kılıç, kemer vb. şeyler bağlamak
- ŞANSONET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Küçük şanson, kısa türkü
-
[isim]
Küçük şanson, kısa türkü
- AKTAVŞAN
-
-
[isim]
Bir cins iri çöl sıçanı (Jaculus)
-
[isim]
Bir cins iri çöl sıçanı (Jaculus)
- KEHKEŞAN
- ...
- BOŞANMAK
-
-
Karı ve koca mahkeme kararı ile birbirinden ayrılmak
- "Ne oldu da kocasından boşandı, sen anladın mı?" (Memduh Şevket Esendal)
-
Hayvan, başlığından, koşum takımından veya bağından kurtulmak
-
[nsz]
Birdenbire ve bol bol akmak
- "Bir zamandır kendimi tutamıyorum, gözyaşlarım birden boşanıyor." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[nsz]
Baskı altında gergin duran bir şey, birden ve hızla kurtulmak
- "Vecihe, fazla kurulmuş bir zemberek şiddetiyle boşandı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[nsz]
Kapalı bir yerde bulunan insanlar birden dışarı çıkmak
- "Yoksa tımarhane mi boşanmıştı?" (Ömer Seyfettin)
-
Çok ağlamak
- "Gözlerinden yaşlar boşandı birden." (Cahit Uçuk)
-
[nsz]
Dertlerini, yakınmalarını anlatmak
-
Sıyrılmak, kurtulmak
- "Sabırsız ellerle acele acele üst başından boşandı ve çıplak olarak denize atladı." (Halikarnas Balıkçısı)
-
Karı ve koca mahkeme kararı ile birbirinden ayrılmak
- ŞANLILIK
- ...
- NİŞANGEÇ
-
-
[isim]
Düzeltilmiş bir ağaç parçasının kenarına değişik aralıklarda paralel çizgiler çizmek için marangozlukta kullanılan el aracı
-
[isim]
Düzeltilmiş bir ağaç parçasının kenarına değişik aralıklarda paralel çizgiler çizmek için marangozlukta kullanılan el aracı
- YAŞANMAK
-
-
[nsz]
Yaşama işi yapılmak
-
[nsz]
Yaşama işi yapılmak
- TAVŞANLI
- ...
- ŞANGIRTI
-
-
[isim]
Tabak, bardak, şişe vb.nin bir yere veya birbirine çarparken, kırılırken çıkardığı ses
-
[isim]
Tabak, bardak, şişe vb.nin bir yere veya birbirine çarparken, kırılırken çıkardığı ses
- ŞANSÖLYE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Almanya ve Avusturya'da hükûmet başkanı
-
[isim]
Almanya ve Avusturya'da hükûmet başkanı
- NİŞANSIZ
-
-
[sıfat]
Belirleyici bir işareti, alameti, nişanı olmayan
- "Ve bütün seferden bize yine ve yalnız bir Türk çocuğunun isimsiz, nişansız mezarından başka bir şey kalmadı." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Belirleyici bir işareti, alameti, nişanı olmayan
- NİŞANLIK
-
-
[sıfat]
Nişan için
- "Nişanlık terlik."
-
[isim]
Belirti, işaret
- "Yolun başına bir nişanlık koy da kaybolmayalım."
-
[sıfat]
Nişan için
- PERİŞANİ
- ...
- TAVŞANCI
-
-
[isim]
Tavşan yetiştiren kimse
-
Tavşan satan kimse
-
[isim]
Tavşan yetiştiren kimse
- NİŞANGAH
- ...
- KAŞANMAK
-
-
[nsz]
Hizmet ve binek hayvanları durup işemek
-
[nsz]
Hizmet ve binek hayvanları durup işemek
- ŞANTAJCI
-
-
[isim]
Şantaj yapan kimse
-
[isim]
Şantaj yapan kimse