İçinde şan olan 7 harfli 23 kelime var. İçerisinde ŞAN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında şan olan kelimeler listesine ya da Sonu şan ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A N Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ŞAN
2 Harfli Kelimeler
AN, AŞ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DUŞANBE
- ...
- HURUŞAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Coşkun
-
[sıfat]
Coşkun
- ŞANSSIZ
-
-
[sıfat]
Talihi olmayan, talihsiz
-
[sıfat]
Talihi olmayan, talihsiz
- ÇALIŞAN
- ...
- PERİŞAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Dağınık, düzensiz, karmakarışık
- "Ne kadar toplasan perişandır / Toplanır saçlarım dağılmak için." (Cenap Şehabettin)
- "Bir sürü laf edildikten sonra facia başlayacak, tabii aile perişan olacak." (Halide Edip Adıvar)
-
Acınacak durumda olan, zavallı
- "Omuzlarındaki çamurlu tüfeklerin altında iki büklüm olmuş, yorgun ve perişan ağır ağır yürüyorlardı." (Ömer Seyfettin)
- "Sonra, fena ruhlu güzel yüzün de insanı perişan eden sihrini de inkâr etmeyeceğim." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Vallahi meydan dayağı yesem bu kadar perişan olmazdım." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Dağınık, düzensiz, karmakarışık
- NİŞANLI
-
-
[isim]
Evlenmek için söz verip yüzük takmış olan kimse, adaklı
- "Bir gün nişanlınız size koyu al renkli karanfiller gönderecektir." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Belirleyici bir işareti, alameti, nişanı olan kimse
-
[isim]
Evlenmek için söz verip yüzük takmış olan kimse, adaklı
- KAŞANMA
-
-
[isim]
Kaşanmak işi
-
[isim]
Kaşanmak işi
- OKŞANMA
-
-
[isim]
Okşanmak işi
-
[isim]
Okşanmak işi
- ŞANTİYE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yapı gereçlerinin yığılıp saklandığı veya işlendiği yer
-
İnşa durumundaki ev, fabrika, baraj vb. her türlü yapı
-
Gemi tezgâhı
-
[isim]
Yapı gereçlerinin yığılıp saklandığı veya işlendiği yer
- NİŞANCI
-
-
[sıfat]
Attığı kurşun, taş vb. ile hedefi vurmakta ustalık kazanmış olan
-
[isim]
Padişah divanı üyesi olan, antlaşma, berat, menşur, name ve fermanların başına tuğra çeken görevli, tevkici, tuğrakeş
-
[sıfat]
Attığı kurşun, taş vb. ile hedefi vurmakta ustalık kazanmış olan
- OKŞANIŞ
- ...
- DANIŞAN
- ...
- KUŞANIŞ
-
-
[isim]
Kuşanma işi veya biçimi
-
[isim]
Kuşanma işi veya biçimi
- YAŞANTI
-
-
[isim]
Yaşanılanlardan, görülenlerden, duyulanlardan, edinilenlerden sonra kişide kalan şey
-
Yaşanılan bir an, hayatın bir bölümü
-
Hayat tarzı, içinde yaşanılan şartların tümü, hayat
- "Köy yaşantısı."
-
[isim]
Yaşanılanlardan, görülenlerden, duyulanlardan, edinilenlerden sonra kişide kalan şey
- BOŞANIŞ
-
-
[isim]
Boşanma işi veya biçimi
-
[isim]
Boşanma işi veya biçimi
- ŞANTUNG
-
-
[isim]
Genellikle yazlık giyim eşyası yapılan, üzerinde kendinden desenli çizgileri bulunan, ham ipekle dokunmuş kumaş
-
[isim]
Genellikle yazlık giyim eşyası yapılan, üzerinde kendinden desenli çizgileri bulunan, ham ipekle dokunmuş kumaş
- KUŞANMA
-
-
[isim]
Kuşanmak işi
-
[isim]
Kuşanmak işi
- OKŞANTI
-
-
[isim]
Okşama
-
[isim]
Okşama
- YAŞANAK
-
-
[isim]
Özellikle erken veya yeni doğmuş bebeklerin, zarar verebilecek dış etkenlerden korunması amacıyla içine yerleştirildiği, belirli sıcaklığın ve nemin özel olarak oluşturulduğu araç, kuvöz
-
[isim]
Özellikle erken veya yeni doğmuş bebeklerin, zarar verebilecek dış etkenlerden korunması amacıyla içine yerleştirildiği, belirli sıcaklığın ve nemin özel olarak oluşturulduğu araç, kuvöz
- KUŞANTI
-
-
[isim]
Giyecek, kuşanılacak şey
-
[isim]
Giyecek, kuşanılacak şey