İçinde şan olan 7 harfli 23 kelime var. İçerisinde ŞAN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında şan olan kelimeler listesine ya da Sonu şan ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A N Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

ŞAN

2 Harfli Kelimeler

AN, AŞ

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ŞANTİYE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yapı gereçlerinin yığılıp saklandığı veya işlendiği yer
  2. İnşa durumundaki ev, fabrika, baraj vb. her türlü yapı
  3. Gemi tezgâhı

YAŞANIŞ
...
YAŞANTI

  1. [isim] Yaşanılanlardan, görülenlerden, duyulanlardan, edinilenlerden sonra kişide kalan şey
  2. Yaşanılan bir an, hayatın bir bölümü
  3. Hayat tarzı, içinde yaşanılan şartların tümü, hayat
    • "Köy yaşantısı."

PERİŞAN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Dağınık, düzensiz, karmakarışık
    • "Ne kadar toplasan perişandır / Toplanır saçlarım dağılmak için." (Cenap Şehabettin)
    • "Bir sürü laf edildikten sonra facia başlayacak, tabii aile perişan olacak." (Halide Edip Adıvar)
  2. Acınacak durumda olan, zavallı
    • "Omuzlarındaki çamurlu tüfeklerin altında iki büklüm olmuş, yorgun ve perişan ağır ağır yürüyorlardı." (Ömer Seyfettin)
    • "Sonra, fena ruhlu güzel yüzün de insanı perişan eden sihrini de inkâr etmeyeceğim." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Vallahi meydan dayağı yesem bu kadar perişan olmazdım." (Reşat Nuri Güntekin)

YAŞANMA

  1. [isim] Yaşanmak işi veya durumu

ŞANTUNG

  1. [isim] Genellikle yazlık giyim eşyası yapılan, üzerinde kendinden desenli çizgileri bulunan, ham ipekle dokunmuş kumaş

ÇALIŞAN
...
NİŞANCI

  1. [sıfat] Attığı kurşun, taş vb. ile hedefi vurmakta ustalık kazanmış olan
  2. [isim] Padişah divanı üyesi olan, antlaşma, berat, menşur, name ve fermanların başına tuğra çeken görevli, tevkici, tuğrakeş

OKŞANMA

  1. [isim] Okşanmak işi

OKŞANIŞ
...
NİŞANLI

  1. [isim] Evlenmek için söz verip yüzük takmış olan kimse, adaklı
    • "Bir gün nişanlınız size koyu al renkli karanfiller gönderecektir." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Belirleyici bir işareti, alameti, nişanı olan kimse

YAŞANAK

  1. [isim] Özellikle erken veya yeni doğmuş bebeklerin, zarar verebilecek dış etkenlerden korunması amacıyla içine yerleştirildiği, belirli sıcaklığın ve nemin özel olarak oluşturulduğu araç, kuvöz

DUŞANBE
...
OKŞANTI

  1. [isim] Okşama

ŞANSSIZ

  1. [sıfat] Talihi olmayan, talihsiz

KUŞANIŞ

  1. [isim] Kuşanma işi veya biçimi

KUŞANMA

  1. [isim] Kuşanmak işi

KAŞANMA

  1. [isim] Kaşanmak işi

BOŞANIŞ

  1. [isim] Boşanma işi veya biçimi

BOŞANMA

  1. [isim] Boşanmak işi
  2. Eşlerden birinin boşanma ilamı almasıyla evlilik birliğinin son bulması
    • "Bu üye, vaktiyle Perihan'ın evine sığınıp boşanmasına sebep olan doktor arkadaştı." (Haldun Taner)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü