İçinde ŞAN geçen 10 harfli kelimeler

İçinde şan olan 10 harfli 20 kelime var. İçerisinde ŞAN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında şan olan kelimeler listesine ya da Sonu şan ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

A N Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

ŞAN

2 Harfli Kelimeler

AN, AŞ

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.

Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KAFEŞANTAN

Kelime Kökeni : Fransızca

1. [isim] İçkili, çalgılı kahvehane
   • "Edith Almera / Kafeşantanlarda muhabbet toplayan / Bir çigan orkestrasının / Birinci kemancısıdır." (Orhan Veli Kanık)

TAVŞANAĞZI

1. [isim] Pembe renkli bir tür çiçek

NİŞANCILIK

1. [isim] Nişancı olma durumu

ŞANSSIZLIK

1. [isim] Talihsiz olma durumu, talihsizlik
   • "Dünyada balıkçının şansı ve şanssızlığı kadar garip şey yoktur." (Sait Faik Abasıyanık)

NİŞANLILIK

1. [isim] Nişanlı olma durumu, yavukluluk
   • "Dayımla yengem, bu ağzı süt kokan masum kızın birkaç saat içinde nişanlılığını haber alınca şaşırdılar." (Reşat Nuri Güntekin)

NİŞANLANIŞ

1. [isim] Nişanlanma işi veya biçimi

TAVŞANKANI

1. [isim] Parlak ve koyu kırmızı renk
2. [sıfat] Tam kıvamında demlenmiş çay

KUŞANDIRMA

...

KAŞANDIRMA

1. [isim] Kaşandırmak işi

NİŞANLANMA

1. [isim] Nişanlanmak işi
2. Bir erkekle bir kadının ileride birbirleriyle evlenmek için yaptıkları sözleşme

ŞANGIRTILI

...

PERPERİŞAN

...

ŞANDELLEME

1. [isim] Şandellemek işi veya biçimi

NİŞANLAMAK

1. [-i] Bir çiftin evlenme işinin kararlaştığına belirti olarak parmaklarına yüzük takmak, yavuklamak
   • "Ali Ağanın kızını yarı yalvarma, yarı yıldırma ile bana nişanlayıvermişlerdi." (Sait Faik Abasıyanık)
2. Bir hedefi vurmak için silah, taş vb.ne belli bir doğrultu vermek
3. Bir şeyin yerini belirtmek, işaretlemek, nişan koymak

BOŞANDIRMA

1. [isim] Boşandırmak işi veya durumu

KUŞANILMAK

1. [nsz] Kuşanma işi yapılmak

BOŞANILMAK

1. [nsz] Boşanma işi yapılmak

PERİŞANLIK

1. [isim] Perişan olma durumu
   • "Lepiska saçlarına amiyane bir perişanlık gelmişti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
   • "Kaç defa deve kafilelerinin bir at sesi yüzünden ortalığa perişanlık verdiğine rast geldim." (Falih Rıfkı Atay)

ŞANGIRDAMA

1. [isim] Şangırdamak işi

YAŞANILMAK

1. [nsz] Herhangi bir kimse yaşamak
   • "Öyle yerde yaşanılır mı?"