İçinde ışı olan 7 harfli 44 kelime var. İçerisinde IŞI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ışı olan kelimeler listesine ya da Sonu ışı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

HIŞIRTI

  1. [isim] İnce cisimler hışırdarken çıkan ses, hışırdama sesi
    • "Sade dalgaların sesini veya yaprakların hışırtısını duyayım." (Haldun Taner)

GAZIŞIL

  1. [isim] Gazışı ile ilgili, gazışı saçabilen
    • "Radyum gazışıl bir elementtir."

YAKIŞIK

  1. [isim] Uygunluk, yaraşma
    • "Onu gece yarısı sokağın ortasına atıvermek yakışık almazdı." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Yakışıklı delikanlı

YARIŞIM

  1. [isim] Yarışma

YILIŞIK

  1. [sıfat] Yapmacık davranışlarla hoş görünmeye çalışan
    • "O hanende denilen yılışık boşboğaza ne diyeyim?" (Sermet Muhtar Alus)

TIKIŞIK

  1. [sıfat] Tıkışmış olan

AYRIŞIK

  1. [sıfat] Ayrışmış olan
  2. Ayrı türden, çeşit çeşit, muhtelif, heterojen
  3. Farklı yapıda olan, heterojen, ayrı cinsten

IŞITMAK

  1. [-i] Işık saçmak, ışıklandırmak
    • "Bulutlar geçip gidince kalan gök / Ey içimizi ışıtan has renk." (Selâhattin Batu)

YIĞIŞIK

  1. [sıfat] Üst üste birikmiş

DIŞINLI

  1. [sıfat] Bir şeyin, bir düşüncenin aslında ve gerçeğinde olmayıp onun dışında kalan, öze bağlı olmayıp arızi olan, öz dışı, özünlü karşıtı

IŞIKLIK
...
YIVIŞIK

  1. [sıfat] Islak, kaygan, yapışkan
  2. Yılışık

KIZIŞIK

  1. [sıfat] Kızışmış olan, şiddetli

FIŞILTI

  1. [isim] Fışırdama sesi
    • "... önümdeki denizin fışıltısını duyuyordum." (Halikarnas Balıkçısı)

KIPIŞIK

  1. [sıfat] Yarı kapalı (göz)
    • "Gülmesine gülmez ya, küçük, kıpışık, mavi gözlerinden çelik ışıltısı gibi bir şey geçer." (Nezihe Meriç)

SIVIŞIK

  1. [sıfat] Yapışıp bulaşan
    • "Üç çocuk, üzerlerine sıvışık bir madde sürülmüş birer dilim ekmeği geveleyip duruyorlar." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Bir kimsenin yanından ayrılmayarak insanı tedirgin eden (kimse)

YAPIŞIK

  1. [sıfat] Bir yere yapışmış olan
    • "Zarfa yapışık pullar."
  2. Fizyolojik yönden birbirlerine bağlı olarak doğan
  3. Sürekli bir arada bulunan
    • "Yapışık hemşireler gibi dünyaya beraber gelmişlerdi." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  4. Dokunan, değen
    • "Lavabonun duvara yapışık kıyısının üstüne konmuş bir diş fırçası gösteriyordu." (Çetin Altan)

ÇALIŞIM

  1. [isim] İdman

HIŞILTI

  1. [isim] Sert ve sürekli çıkan ses

HIŞIMLI

  1. [sıfat] Öfkeli, kızgın, sinirli
    • "Kadınsa bulaşıkları kurulamaya çalışır. Bir tabak düşürünce de hışımlı bakışlara muhatap olur." (Haldun Taner)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü