İçinde ışı olan 7 harfli 44 kelime var. İçerisinde IŞI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ışı olan kelimeler listesine ya da Sonu ışı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

YIĞIŞIK

  1. [sıfat] Üst üste birikmiş

DIŞINDA

  1. ...-den başka, sayılmazsa
    • "Hafta sonunda şehrin dışına çıkıyoruz. Şehrin artık dışındayız. Bostanlar, bağlar, sürülmüş tarlalar." (Ahmet Haşim)
    • "Size hiç bu mektupların dışında 'Muhterem Yusuf Ziya Beyefendi' diyen oluyor mu?" (Yusuf Ziya Ortaç)
    • "Uyarma ve kınama cezalarıyla ilgili olanlar hariç, disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz." (Anayasa)
    • "Hiçbir şeye karışmadan olayların dışında kalmak isteyenlerin çabaları boşunaydı." (Necati Cumalı)

ÇAKIŞIK

  1. [sıfat] Çakışmış olan
    • "Çakışık üçgenler."

DANIŞIK

  1. [isim] Olmayan bir durumu varmış gibi göstermek veya olduğundan başka anlatmak için önceden yapılan anlaşma, muvazaa

SARIŞIN

  1. [sıfat] Sarı saçlı ve ak tenli (kimse)
    • "Yanındaki kapılardan biri açıldı, içeriye sarışın bir taze girdi." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Sarıya yakın renkli
    • "Sarışın bir kış güneşi maviyi billurlaştırıyor, bulutları pamuk yığınlarına çeviriyordu." (Tarık Buğra)

AYRIŞIM

  1. [isim] Ayrışma işi

IŞITMAK

  1. [-i] Işık saçmak, ışıklandırmak
    • "Bulutlar geçip gidince kalan gök / Ey içimizi ışıtan has renk." (Selâhattin Batu)

IŞILAMA

  1. [isim] Işılamak durumu veya biçimi

YAPIŞIK

  1. [sıfat] Bir yere yapışmış olan
    • "Zarfa yapışık pullar."
  2. Fizyolojik yönden birbirlerine bağlı olarak doğan
  3. Sürekli bir arada bulunan
    • "Yapışık hemşireler gibi dünyaya beraber gelmişlerdi." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  4. Dokunan, değen
    • "Lavabonun duvara yapışık kıyısının üstüne konmuş bir diş fırçası gösteriyordu." (Çetin Altan)

BARIŞIK

  1. [sıfat] Başkası ile barış durumunda bulunan, dargın veya düşman olmayan, sevecen, hoşgörülü
    • "O özel gün, dinsel bir bayramsa daha bir duygusallaşıyor, herkesle, dünyayla daha bir barışık oluyor." (Haldun Taner)

ÇALIŞIM

  1. [isim] İdman

ÇATIŞIK

  1. [sıfat] Çelişkili
    • "Bu soru üzerine bir sürü çatışık düşünceler ileri sürüldü."

ARDIŞIK

  1. [sıfat] Birbiri ardından gelen, mütevali

IŞILDAK

  1. [isim] Karanlıkta bir hedefi aydınlatmak için kullanılan dar, uzun bir ışın demeti çıkaran ışık kaynağı, projektör
    • "Çamlıca sırtlarında iki uçaksavar ışıldağı karanlık gökyüzünü tarıyorlardı." (Haldun Taner)
  2. [sıfat] Parlayan, ışıltılı

YIVIŞIK

  1. [sıfat] Islak, kaygan, yapışkan
  2. Yılışık

HIŞILTI

  1. [isim] Sert ve sürekli çıkan ses

KIRIŞIK

  1. [sıfat] Kırışmış olan
    • "Söz tiyatroya gelince bu yaşlı sanatkârın kırışık yüzü birdenbire canlandı." (Peyami Safa)
  2. [isim] Deride esnekliğin kaybolmasından oluşan kıvrım
  3. [isim] Kırışmış yer, kırışıklık

YAKIŞIK

  1. [isim] Uygunluk, yaraşma
    • "Onu gece yarısı sokağın ortasına atıvermek yakışık almazdı." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Yakışıklı delikanlı

DIŞINLI

  1. [sıfat] Bir şeyin, bir düşüncenin aslında ve gerçeğinde olmayıp onun dışında kalan, öze bağlı olmayıp arızi olan, öz dışı, özünlü karşıtı

YIĞIŞIM

  1. [isim] Molozların çimento durumuna dönüşmesiyle oluşan kütle, konglomera

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü