İçinde ışı olan 10 harfli 56 kelime var. İçerisinde IŞI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ışı olan kelimeler listesine ya da Sonu ışı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SIKIŞIKLIK
-
-
[isim]
Sıkışık olma durumu
-
[isim]
Sıkışık olma durumu
- KATIŞIKLIK
-
-
[isim]
Katışık olma durumu
-
[isim]
Katışık olma durumu
- BAKIŞIMSIZ
-
-
[sıfat]
Aralarında bakışım bulunmayan (iki şey) veya iki yanı arasında bakışım olmayan (bir şey), asimetrik
-
[sıfat]
Aralarında bakışım bulunmayan (iki şey) veya iki yanı arasında bakışım olmayan (bir şey), asimetrik
- AYRIŞIKLIK
-
-
[isim]
Ayrışık olma durumu
-
[isim]
Ayrışık olma durumu
- KAPIŞILMAK
-
-
[nsz]
Kapışma işi yapılmak
-
Çok istenilmek
-
[nsz]
Kapışma işi yapılmak
- HIŞIMLILIK
- ...
- KARIŞIKLIK
-
-
[isim]
Karışık olma durumu, teşevvüş
-
[isim]
Karışık olma durumu, teşevvüş
- YAKIŞIKSIZ
-
-
[sıfat]
Yakışık almayan, uygunsuz, çirkin, münasebetsiz (tavır, hâl vb.)
- "Bundan büyüğü pek yakışıksız olur." (Tarık Buğra)
- "Nasıl sivilken caiz olabilen davranışlar üniforma giydiğiniz zaman yakışıksız kaçarsa devlet adamı kişiliğini giyinmediğiniz zaman da o saygınlığı her davranışınızda göstermeniz gerekir." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Yakışık almayan, uygunsuz, çirkin, münasebetsiz (tavır, hâl vb.)
- TANIŞIKLIK
-
-
[isim]
Birbiriyle tanışmış bulunma, birbirini tanımış olma durumu
- "Ali ile tanışıklık oluncaya kadar Behin, İstanbul'a gidip babası ile de konuşmak istedi." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Birbiriyle tanışmış bulunma, birbirini tanımış olma durumu
- ÇARPIŞILMA
-
-
[isim]
Çarpışılmak işi veya biçimi
-
[isim]
Çarpışılmak işi veya biçimi
- YILIŞIKLIK
-
-
[isim]
Yılışık olma durumu
-
[isim]
Yılışık olma durumu
- IŞIKLANMAK
-
-
[nsz]
Işıklı duruma gelmek, aydınlanmak, ışımak
- "Durum aynı kaldığı hâlde, onun duruma bakış açısı ışıklanır ve sevimli kahkahalarını atmaya başlardı." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Işıklı duruma gelmek, aydınlanmak, ışımak
- KIRIŞIKLIK
-
-
[isim]
Kırışık olma durumu
-
Kırışık olan yüzeyin durumu
-
Kırışmış olan yer, kırışık
-
[isim]
Kırışık olma durumu
- ALTMIŞINCI
-
-
[sıfat]
Altmış sıfatının sıra bildiren biçimi, sırada elli dokuzuncudan sonra gelen
-
[sıfat]
Altmış sıfatının sıra bildiren biçimi, sırada elli dokuzuncudan sonra gelen
- ÇALIŞILMAK
-
-
[nsz]
Çalışma işine konu olmak
-
[nsz]
Çalışma işine konu olmak
- HIŞIRDAMAK
-
-
[nsz]
Kâğıt, kumaş, kuru yaprak vb. nesneler birbirlerine sürtünürken, buruşturulurken "hışır" diye ses çıkarmak
- "Tepemizdeki çınarın yaprakları ılık bir rüzgârla tatlı tatlı hışırdıyordu." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Kâğıt, kumaş, kuru yaprak vb. nesneler birbirlerine sürtünürken, buruşturulurken "hışır" diye ses çıkarmak
- FIŞILDAMAK
-
-
[nsz]
Fışır fışır ses çıkarmak
-
[nsz]
Fışır fışır ses çıkarmak
- IŞINLAYICI
-
-
[isim]
Yapısında bir ışıma kaynağı bulunan ve bir maddeyi ışınlamaya yarayan araç
-
[isim]
Yapısında bir ışıma kaynağı bulunan ve bir maddeyi ışınlamaya yarayan araç
- FOSFORIŞIL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Fosforışı özelliği olan
- "Başlıca fosforışıl cisimler kalsiyum sülfür, radyum sülfür, stronsiyum sülfür ve çinko sülfürdür."
-
[sıfat]
Fosforışı özelliği olan
- DANIŞIKLIK
-
-
[isim]
Danışıklı olma durumu, muvazaa
-
[isim]
Danışıklı olma durumu, muvazaa