İçinde ış olan 5 harfli 63 kelime var. İçerisinde IŞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ış olan kelimeler listesine ya da Sonu ış ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KAMIŞ
-
-
[isim]
Buğdaygillerden, sulak, nemli yerlerde yetişen, boğumlu, sert gövdesi olan bitkiler (Phragmites australis)
- "Bugünlerin birinde kamışların birbirine sürtünmesinden hasıl olan bir yangın gördü." (Halide Edip Adıvar)
- "Sıkıntılı bir durumdu ama onun kamışı o kadar zekice atması hoşuma gitmişti." (Refik Erduran)
-
[sıfat]
Bu bitkiden yapılmış
- "Kamış sepet."
- "Kamış dam."
-
Sıvı içecekleri bardak veya şişeden kolayca içmek için kullanılan ince, plastik boru, pipet
-
Erkeklik organı
-
[isim]
Buğdaygillerden, sulak, nemli yerlerde yetişen, boğumlu, sert gövdesi olan bitkiler (Phragmites australis)
- SAYIŞ
-
-
[isim]
Sayma işi veya biçimi
-
[isim]
Sayma işi veya biçimi
- PIŞIK
- ...
- ARTIŞ
-
-
[isim]
Artma işi veya biçimi, artma, artım, çoğalış
- "Fiyat artışı. Nüfus artışı."
-
[isim]
Artma işi veya biçimi, artma, artım, çoğalış
- TANIŞ
-
-
[sıfat]
Tanıdık (kimse veya yer)
- "Birdenbire samimileşiverdi, kırkyıllık tanış olup çıktı." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Tanıdık (kimse veya yer)
- KISIŞ
-
-
[isim]
Kısma işi
- "Yeşil gözlerini iki ince renk çizgisine çeviren bir kısışla güldü." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Kısma işi
- SAÇIŞ
-
-
[isim]
Saçma işi veya biçimi
-
[isim]
Saçma işi veya biçimi
- SATIŞ
-
-
[isim]
Satıcı ile alıcı arasında yapılan ve bir malın alıcıya verilmesi ve bunun karşılığında bir fiyat, bir değer alınması yoluyla yapılan işlem, satım
- "Satış işinin güçlüğünü orada iyice öğrendim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Satıcı ile alıcı arasında yapılan ve bir malın alıcıya verilmesi ve bunun karşılığında bir fiyat, bir değer alınması yoluyla yapılan işlem, satım
- KIŞIN
-
-
[zarf]
Kış mevsiminde, kış süresince
- "Cuma ve pazartesi geceleri, kışın Aksaray'daki evimizde boza partisi verilirdi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[zarf]
Kış mevsiminde, kış süresince
- SAVIŞ
- ...
- DANIŞ
-
-
[isim]
Önemli bir konuda birkaç kişinin bir arada konuşması, müşavere
-
[isim]
Önemli bir konuda birkaç kişinin bir arada konuşması, müşavere
- YIKIŞ
-
-
[isim]
Yıkma işi veya biçimi
-
[isim]
Yıkma işi veya biçimi
- BAĞIŞ
-
-
[isim]
Bağışlama işi veya biçimi
-
Bağışlanan şey, yardım, hibe, teberru
-
[isim]
Bağışlama işi veya biçimi
- BARIŞ
-
-
[isim]
Barışma işi
- "Biz baba kız biliyorduk ki bu gibi kaçışlar, bir barışla biter." (Memduh Şevket Esendal)
-
Savaşın bittiğinin bir antlaşmayla belirtilmesinden sonraki durum, sulh
- "Atatürk'ün insan haklarına ve dünya barışına ne kadar saygılı bir lider olduğunu ifade etti." (Haldun Taner)
-
Böyle bir antlaşmadan sonra insanlık tarihindeki süreç
- "Barış içinde yaşamak."
-
Uyum, karşılıklı anlayış ve hoşgörü ile oluşturulan ortam
- "Devlet işçi işveren ilişkilerinde çalışma barışının sağlanmasını kolaylaştırıcı ve koruyucu tedbirler alır." (Anayasa)
-
[isim]
Barışma işi
- KIŞLA
-
-
[isim]
Askerlerin toplu olarak barındıkları yapılar bütünü
- "Gece gündüz kışlada kaldığımızdan sivil hayat ile temasımız pek azdı." (Falih Rıfkı Atay)
-
Koyun ve keçi sürülerinin gecelediği veya kışın barındığı kapalı ağıl
-
[isim]
Askerlerin toplu olarak barındıkları yapılar bütünü
- HIŞIM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Öfke, kızgınlık
- "Hareketlerinde o eski hışım kaybolmuştu." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Öfke, kızgınlık
- KALIŞ
-
-
[isim]
Kalma işi veya biçimi
-
[isim]
Kalma işi veya biçimi
- KAKIŞ
-
-
[isim]
Kakma işi veya biçimi
-
[isim]
Kakma işi veya biçimi
- FIŞKI
-
-
[isim]
Atgillerin taze dışkısı, tersi
-
[isim]
Atgillerin taze dışkısı, tersi
- BAKIŞ
-
-
[isim]
Bakma işi veya biçimi
- "Bakışları adamakıllı öfkeli olurdu." (Salâh Birsel)
- "İki yanından bağrışanlara anlamadığı bir dilden konuşuyorlarmış gibi birer bakış attı." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Bakma işi veya biçimi