İçinde ıra olan 6 harfli 17 kelime var. İçerisinde IRA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ıra olan kelimeler listesine ya da Sonu ıra ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A I R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ARI, IRA
2 Harfli Kelimeler
AR, IR, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HATIRA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anı
- "İlk aşkın hatırası ne de olsa başka oluyor." (Halide Edip Adıvar)
-
Andaç, anmalık, yadigâr
-
[isim]
Anı
- IRAKÇA
-
-
[sıfat]
Biraz uzak, uzak gibi
-
[sıfat]
Biraz uzak, uzak gibi
- IRAKLI
- ...
- ŞIRALI
-
-
[sıfat]
Tadı ve suyu bol
- "Şıralı üzüm."
-
[sıfat]
Tadı ve suyu bol
- SIRALI
-
-
[sıfat]
Sıralanmış, düzenlenmiş, dizili
- "İki yanda uzun boylu narin andızlar sıralıydı." (Cahit Uçuk)
-
Yere, zamana, konuya, yönteme uygun olan
- "Sıralı konuşma."
-
[sıfat]
Sıralanmış, düzenlenmiş, dizili
- ÇIRACI
- ...
- ÇIRALI
-
-
[sıfat]
Çırası olan
- "Çıralı tahta."
-
[sıfat]
Çırası olan
- PIRASA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Zambakgillerden, sapından ve yapraklarından yararlanılan, çok yıllık bir kış sebzesi (Allium porrum)
-
[isim]
Zambakgillerden, sapından ve yapraklarından yararlanılan, çok yıllık bir kış sebzesi (Allium porrum)
- IRAMAK
-
-
[nsz]
Uzaklaşmak, uzamak, ara açılmak
- "Gide gide ben yolumdan ıradım / Iradım da dost köyüne uğradım." (Halk türküsü)
-
[nsz]
Uzaklaşmak, uzamak, ara açılmak
- KIRAĞI
-
-
[isim]
Su buğusunun soğuk havalarda, yerde, bitkiler, ağaçlar ve öteki nesneler üzerinde donmasıyla oluşan ince su damlacıkları
- "Sedef parçasını hemen aşağıya düşecek bir kırağı damlası gibi parlatıyordu." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Su buğusunun soğuk havalarda, yerde, bitkiler, ağaçlar ve öteki nesneler üzerinde donmasıyla oluşan ince su damlacıkları
- SIRACI
-
-
[isim]
Dört kişilik saz heyeti
-
Esas çalgı takımı gelmediğinde onların yerine saz çalan ve türkü okuyan kimse
- "Sıracı elinde kemanla ayağa kalkarak..." (Ahmet Rasim)
-
[isim]
Dört kişilik saz heyeti
- ŞIRACI
-
-
[isim]
Şıra yapıp satan kimse
-
Şıra satılan yer
-
[isim]
Şıra yapıp satan kimse
- KIRAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Okuma
- "Orada da bu gece kıraatleri devam ediyordu." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Kur'an'ı belli kural ve işaretlere göre okuma
- "Olsa olsa mevzun cümlelerden mürekkep bir parçayı iyi kıraat etmiş olur." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Okuma
- AYIRAN
-
-
[sıfat]
Işığı yalın ögelerine ayırma özelliği olan
-
[sıfat]
Işığı yalın ögelerine ayırma özelliği olan
- SIRACA
-
-
[isim]
Deride ve genellikle boyunda görülen, lenf düğümlenmelerinin şişkinliğiyle beliren tüberküloz türü
- "Elif'i almış, başında keli, boynunda sıracası, sırtında da paçavra entarisiyle getirmişti." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[isim]
Deride ve genellikle boyunda görülen, lenf düğümlenmelerinin şişkinliğiyle beliren tüberküloz türü
- ACIRAK
-
-
[sıfat]
Az acı, acımtırak
-
[sıfat]
Az acı, acımtırak
- AYIRAÇ
-
-
[isim]
Maddeleri kimyasal birleşime veya ayrışıma uğratarak niteliklerini belirlemede kullanılan bileşikler, belirteç, miyar, reaktif
-
[isim]
Maddeleri kimyasal birleşime veya ayrışıma uğratarak niteliklerini belirlemede kullanılan bileşikler, belirteç, miyar, reaktif