İçinde ır olan 6 harfli 132 kelime var. İçerisinde IR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ır olan kelimeler listesine ya da Sonu ır ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KIRKAR
-
-
[sıfat]
Kırk sayısının üleştirme biçimi, her birine kırk, her defasında kırkı bir arada olan
-
[sıfat]
Kırk sayısının üleştirme biçimi, her birine kırk, her defasında kırkı bir arada olan
- TIRTIR
-
-
[isim]
Zar kanatlılardan, uzun gövdeli, uzun duyargalı, kurtçuk evresini tarım bitkilerine zarar veren böcekler üzerinde geçiren bir böcek türü (Ichneumon)
-
[isim]
Zar kanatlılardan, uzun gövdeli, uzun duyargalı, kurtçuk evresini tarım bitkilerine zarar veren böcekler üzerinde geçiren bir böcek türü (Ichneumon)
- AYIRAÇ
-
-
[isim]
Maddeleri kimyasal birleşime veya ayrışıma uğratarak niteliklerini belirlemede kullanılan bileşikler, belirteç, miyar, reaktif
-
[isim]
Maddeleri kimyasal birleşime veya ayrışıma uğratarak niteliklerini belirlemede kullanılan bileşikler, belirteç, miyar, reaktif
- ISIRMA
-
-
[isim]
Isırmak işi
-
[isim]
Isırmak işi
- TIRPAN
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Uzun bir sapın ucuna tutturulan, ot, ekin vb.ni biçmeye yarayan, hafifçe kıvrık, uzun çelik bıçak
- "Ot orağından dönen birkaç köylü, omuzlarında uzun tırpanlarıyla geçiyorlardı." (Memduh Şevket Esendal)
-
Güreşte devirmek amacıyla rakibin ayak bileklerine hızla ayak vurarak yapılan bir oyun
-
[isim]
Uzun bir sapın ucuna tutturulan, ot, ekin vb.ni biçmeye yarayan, hafifçe kıvrık, uzun çelik bıçak
- KIRKIM
-
-
[isim]
Davarların kırkılması işi
-
Davarların kırkıldıkları mevsim
-
[isim]
Davarların kırkılması işi
- IRKTAŞ
-
-
Aynı ırktan olan kimse
-
Aynı ırktan olan kimse
- FIRSAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Uygun zaman, uygun durum veya şart, vesile
- "İnsan, dedim, kendine bir ad takmak fırsatını bin yılda bir ele geçiremez." (Memduh Şevket Esendal)
- "Fırsat bu fırsat deyip gelip görüyorlar, yiyip içiyorlar." (Burhan Felek)
- "Bir başka tanıdık kayığa daha rast gelerek ... görüşmeye fırsat buluyorlardı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
- "Evet mademki fırsat düşmüştü. Cesaretini göstermek lazımdı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Uygun zaman, uygun durum veya şart, vesile
- AĞIRCA
-
-
[sıfat]
Oldukça ağır
- "Biraz sonra aşağıda bir kapı açıldığı, sonra da ağırca bir şeyin devrildiği duyulur." (Memduh Şevket Esendal)
-
Kötüleşmiş (hasta)
-
[zarf]
Oldukça ağır biçimde
-
[sıfat]
Oldukça ağır
- DALGIR
-
-
[isim]
Bir yüzeyde renk dalgalanması sonucu görülen parlaklık, meneviş, hare
-
[isim]
Bir yüzeyde renk dalgalanması sonucu görülen parlaklık, meneviş, hare
- BILDIR
-
-
Geçen yıl, bir yıl önce
- "Bıldırdan beri tembel, ağır gölgelerin sessizce dolaştığı yolları aceleci şekiller doldurmuş." (Refik Halit Karay)
-
Geçen yıl, bir yıl önce
- ÇIRÇIR
-
-
[isim]
Pamuğu çekirdeğinden ayırmaya yarayan alet
-
[isim]
Pamuğu çekirdeğinden ayırmaya yarayan alet
- FIRLAK
-
-
[sıfat]
Dışarı doğru fırlamış, çıkmış, çıkık
- "Alt dudağını bıyığının içine geçirmiş, gözleri fırlak, sanki bir timsaha bakıyordu.." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Dışarı doğru fırlamış, çıkmış, çıkık
- ITIRLI
-
-
[sıfat]
Güzel kokulu, muattar, ıtri
-
[sıfat]
Güzel kokulu, muattar, ıtri
- AYIRTI
-
-
[isim]
Aynı cinsten olan şeyler arasındaki ince fark, nüans
- "Ününün, sinemamıza getirdiği özel duyarlığın ayırtında bile değildi." (Selim İleri)
-
[isim]
Aynı cinsten olan şeyler arasındaki ince fark, nüans
- AŞIRIŞ
- ...
- TIRTIK
-
-
[isim]
Çentik
-
[isim]
Çentik
- CIRNIK
-
-
[isim]
Set duvarlarında su akacak delik
-
[isim]
Set duvarlarında su akacak delik
- PIRNAL
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Kışın yapraklarını dökmeyen bir tür meşe çalısı (Quercus ilex)
-
[isim]
Kışın yapraklarını dökmeyen bir tür meşe çalısı (Quercus ilex)
- IRKSAL
-
-
[sıfat]
Irki
-
[sıfat]
Irki