İçinde ılgın olan 14 kelime var. İçerisinde ILGIN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ılgın olan kelimeler listesine ya da Sonu ılgın ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
ÇILGINLAŞABİLME
ÇILGINCASINA, ÇILGINLAŞMAK
ÇILGINLAŞMA, ILGINGİLLER
ÇILGINLIK, YILGINLIK
ÇILGINCA, ILGINCAR, YILGINCA
ÇILGIN, KILGIN, YILGIN
ILGIN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇILGINLAŞABİLME
-
-
[isim]
Çılgınlaşabilmek işi
-
[isim]
Çılgınlaşabilmek işi
- ÇILGINLAŞMAK
-
-
[nsz]
Çılgınca davranışlarda bulunmak
-
[nsz]
Çılgınca davranışlarda bulunmak
- ÇILGINCASINA
-
-
[zarf]
Çılgınca
- "Herkesin bu kadar uzun vadeli emelleri, bu kadar çılgıncasına ölçüsüz ümitleri yok mudur?" (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[zarf]
Çılgınca
- ILGINGİLLER
-
-
[isim]
Örnek bitkisi ılgın olan, ayrı taç yapraklı iki çenekli bitkiler familyası
-
[isim]
Örnek bitkisi ılgın olan, ayrı taç yapraklı iki çenekli bitkiler familyası
- ÇILGINLAŞMA
-
-
[isim]
Çılgınlaşmak işi
-
[isim]
Çılgınlaşmak işi
- ÇILGINLIK
-
-
[isim]
Aşırı davranış
- "Yeşil gözlerinde mahmurluk, sarhoşluk ve çılgınlığa benzer acayip pırıltılar vardı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Aşırı davranış
- YILGINLIK
-
-
[isim]
Yılgın olma durumu veya yılgınca davranış
- "Hayata karşı zerre kadar yılgınlık göstermiyordu." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Yılgın olma durumu veya yılgınca davranış
- ÇILGINCA
-
-
Deli gibi, delicesine, çılgıncasına
- "Mademki Salvotore'yi o derece kıskandım, demek ki kendisine çılgınca âşıktım." (Refik Halit Karay)
-
Aşırı bir biçimde
- "Gençler, çocuklar, günün kahramanına çılgınca tezahürat yapıyorlar." (Haldun Taner)
-
Deli gibi, delicesine, çılgıncasına
- YILGINCA
-
-
Yılgın bir biçimde
-
Yılgın bir biçimde
- ILGINCAR
-
-
[isim]
Kuş kirazı
-
[isim]
Kuş kirazı
- YILGIN
-
-
[sıfat]
Yılmış, korkmuş olan
- "Yılgın gözlerle bunlara baktı ve köşedeki tütüncüyü soracak oldu." (Memduh Şevket Esendal)
-
Bıkmış, usanmış
-
Morali bozulmuş, çökmüş
- "Böyle manen bozgun, yılgın ve bedenen bitkin bir hâlde köye varıyoruz." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Yılmış, korkmuş olan
- KILGIN
-
-
[sıfat]
Kılgı durumuna geçirilebilen, amelî, pratik
-
[sıfat]
Kılgı durumuna geçirilebilen, amelî, pratik
- ÇILGIN
-
-
[sıfat]
Aşırı davranışlarda bulunan, deli, mecnun
- "Ömrümde ilk defa saat için çılgın gibi dövüştüm." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Şöyle az buçuk mürekkep yalamış bir insanı böylesine üç nutuk çılgına döndürür." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Çok büyük, aşırı, olağanüstü
- "Onların bu çılgın aşklarına karşı konulacak engel setlerinin hiç hükmü yoktur." (Kemal Tahir)
-
[sıfat]
Aşırı davranışlarda bulunan, deli, mecnun
- ILGIN
-
-
[isim]
Ilgıngillerden, Akdeniz bölgesinde yetişen bir ağaç veya ağaççık cinsi (Tamarix)
-
[isim]
Ilgıngillerden, Akdeniz bölgesinde yetişen bir ağaç veya ağaççık cinsi (Tamarix)