İçinde ıkın olan 25 kelime var. İçerisinde IKIN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ıkın olan kelimeler listesine ya da Sonu ıkın ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
SIKINTISIZLIK
SIKINTILILIK
IKINABİLMEK
ÇIKINLAMAK, ÇIKINTILIK, ÇIKINTISIZ, IKINABİLME, IKINDIRMAK, SIKINTISIZ
ÇIKINLAMA, ÇIKINTILI, IKINDIRMA, SIKINTILI
SIKINMAK, TIKINMAK
ÇIKINTI, IKINMAK, SIKINMA, SIKINTI, TIKINIŞ, TIKINMA, YIKINTI
IKINMA, IKINTI
ÇIKIN
I I K N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KIN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SIKINTISIZLIK
-
-
[isim]
Sıkıntısız olma durumu
-
[isim]
Sıkıntısız olma durumu
- SIKINTILILIK
- ...
- IKINABİLMEK
- ...
- ÇIKINTILIK
- ...
- IKINDIRMAK
-
-
[-i]
Ikınmasına yol açmak
-
[-i]
Ikınmasına yol açmak
- IKINABİLME
- ...
- ÇIKINLAMAK
-
-
[-i]
Çıkına koyup bağlamak
-
[-i]
Çıkına koyup bağlamak
- ÇIKINTISIZ
-
-
[sıfat]
Çıkıntısı olmayan
- "Bunlar, iyi cins beyaz kâğıt üstüne yazılmamış, basılmıştı sanki. Silintisiz, çıkıntısız, çizintisiz." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
Çıkıntısı olmayan
- SIKINTISIZ
-
-
[sıfat]
Sıkıntısı olmayan
-
Sıkıntı vermeyen, meşakkatsiz
-
[sıfat]
Sıkıntısı olmayan
- IKINDIRMA
-
-
[isim]
Ikındırmak işi
-
[isim]
Ikındırmak işi
- ÇIKINLAMA
-
-
[isim]
Çıkınlamak işi
-
[isim]
Çıkınlamak işi
- SIKINTILI
-
-
[sıfat]
Sıkıntısı olan
- "Ağrılar kesilmeyince çok sıkıntılı vaziyete düştüm." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Sıkıntı veren, çileli, kasvetli, meşakkatli, mukassi
- "Son birkaç yılındaki oldukça sıkıntılı durumu bir yana bırakılacak olursa maddi bakımdan rahat, ortanın epey üstünde bir hayatı olmuştur." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Sıkıntısı olan
- ÇIKINTILI
-
-
[sıfat]
Çıkıntısı olan
-
[sıfat]
Çıkıntısı olan
- SIKINMAK
-
-
[nsz]
Kendini sıkmak, zorlamak
-
[nsz]
Kendini sıkmak, zorlamak
- TIKINMAK
-
-
[nsz]
Eline geçen yiyeceği oburca yemek
- "Vebali boynuna, bunların karınlarına sığdırdıklarını bir insan tıkınamaz." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Yemek yemek
-
[nsz]
Eline geçen yiyeceği oburca yemek
- TIKINIŞ
- ...
- SIKINTI
-
-
[isim]
İşsizlik, tekdüzelik, bezginlik vb. sebeplerden doğan ruhsal yorgunluk, cefa, eziyet
- "İçinin sıkıntısını mümkün mertebe gizlemeye çalışarak, dereden tepeden konuşarak oyalandı." (Peyami Safa)
- "İki ateş arasında epeyce sıkıntı çektik." (Aka Gündüz)
- "Bir derdi, bir sıkıntısı olup da öyle susup durduğu akşamlar bile yanında bulunmaktan hoşlanıyoruz." (Nurullah ataç)
-
Bir bozukluğun, karışıklığın sebep olduğu etkili ve sürekli yorgunluk, meşakkat, mihnet
- "Sıkıntı ve ıstırapla sağa sola döndüm." (Aka Gündüz)
-
Yokluk ve parasızlığın yol açtığı geçim darlığı
- "İhtiyarın bir para sıkıntısı içinde olduğunu o söylemeden ben keşfetmiştim." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Bulunmama durumu
- "Bu kış yine, kok kömürü sıkıntısı baş gösterecekmiş." (Haldun Taner)
-
Sorun, problem, mesele
- "Atatürk öldüğü zaman Türkiye'nin ufak tefek sıkıntılar dışında hiçbir büyük problemi yoktu." (Burhan Felek)
-
[isim]
İşsizlik, tekdüzelik, bezginlik vb. sebeplerden doğan ruhsal yorgunluk, cefa, eziyet
- IKINMAK
-
-
[nsz]
Herhangi bir nedenle soluğunu içinde tutarak kendini zorlamak
- "A ... A ... A ... diye sesler çıkardı, sonra birdenbire ıkındı, yüzü kıpkırmızı kesildi." (Peyami Safa)
- "Ikınıp sıkındı, bir cevap bulup veremedi."
-
Peklikte veya doğum sırasında kasları zorlayarak soluğunu tutmak
-
[nsz]
Herhangi bir nedenle soluğunu içinde tutarak kendini zorlamak
- SIKINMA
-
-
[isim]
Sıkınmak işi
-
[isim]
Sıkınmak işi
- YIKINTI
-
-
[isim]
Yıkılma, yıkım, mahvolma
-
Yıkılan bir şeyin parçaları, kalıntıları, enkaz
- "Ateşoğlu'nun evinin biraz ötesinde bir ev yıkıntısı keşfettim." (Halikarnas Balıkçısı)
-
Ruhsal bakımdan yıkılma, yıkım, mahvolma
-
[isim]
Yıkılma, yıkım, mahvolma