İçinde ı olan 7 harfli 2075 kelime var. İçerisinde I harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ı harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ı harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

CAYIRTI

  1. [isim] Şiddetli yanma, yırtılma sesi, gürültü

DEVAMCI
...
GÖZDAĞI

  1. [isim] Sonradan verilecek bir ceza ile korkutma, yıldırma, tehdit
    • "Ona korku ve gözdağı aracı ile birtakım emirler verilir, yasaklar konur." (Haldun Taner)
    • "Sarhoş ağabeyi, parası pulu ile gözdağı vermeye kalktı onlara." (Necati Cumalı)

IRAKSAK

  1. [sıfat] Birbirinden gittikçe uzaklaşan (ışınlar, çizgiler)

İSLAMCI
...
KARINLI

  1. [sıfat] Karnı olan
  2. Karnı büyük ve çıkıntılı olan
    • "Hani hatırlıyor musun, şişman karınlı, amiyane tavırlı bir adamdan, harp zengini bir Yahudi'den bahsetmiştim?" (Hüseyin Cahit Yalçın)

KİMYACI

  1. [isim] Kimya ile uğraşan kimse, kimyager
  2. Kimya öğretmeni

MIHBAŞI
...
AKIMSIZ
...
AYLAKÇI

  1. [isim] Temelli işi olmayan işçi

ÇARPICI

  1. [sıfat] Etkili
  2. [zarf] Etkili bir biçimde
    • "Ne kadar küçük olursa olsun, bu ona pek çarpıcı ve aydınlatıcı geliyordu." (Tarık Buğra)

DOLAŞIK

  1. [sıfat] Karışık (saç, ip vb.)
    • "Bir buğday benizli zülfü dolaşık / Gitme diye beni yolda eğler var." (Karacaoğlan)
  2. Dolaşarak giden (yol)
    • "Tozlu ve dolaşık yollar üzerinde saatlerce taban tepmiş." (Ahmet Haşim)
  3. Kolay çözülmeyecek veya içinden çıkılmayacak derecede karışık
    • "Birtakım dolaşık işleri yüzünden istifasını verip çekildi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  4. Amacını doğrudan doğruya değil de dolayısıyla sezdiren
    • "Dolaşık ve tutuk bir dille, yarı anlaşılır yarı anlaşılmaz cümleler mırıldanmaya başladı." (Peyami Safa)

FIRLAMA

  1. [isim] Fırlamak işi
  2. Piç
  3. Arsız, terbiyesiz çocuk

İNKISAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bölünme, taksim edilme
  2. Parçalanma

KAYGILI

  1. [sıfat] Kaygısı olan, üzüntülü
    • "Kadın kaygılı bir sesle bağırdı." (Halide Edip Adıvar)

LEVAZIM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Değişik iş kollarında gerekli olan şeyler, araç ve gereçler
    • "Anadolu şehirleri, kasabaları, köyleri harıl harıl levazım gönderdiler." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Gerekli araç ve gereçleri sağlayan büro
    • "Hayri Efendi ayakta bekledi, müsteşar kâğıdı okudu, levazım müdürü ile konuştu." (Memduh Şevket Esendal)
  3. Ordunun lojistik hizmetinde bulunan bütün malzeme veya bu malzemeyi sağlayan bölüm
    • "Sağlık, levazım gibi geri hizmetlerde çalıştırılıyor, sedye, karavana taşıyorduk." (Necati Cumalı)

MANDACI

  1. Bir ülkeyi manda temeline göre yönetmesi için Milletler Cemiyeti tarafından görevlendirilen devlet, mandater
  2. Osmanlı İmparatorluğu'nda, tersanedeki gemilerin bakımı ile görevli kimse

NALAYIK

Kelime Kökeni : Farsça

  1. Yakışıksız, hoş olmayan
    • "Başka kızların böyle nalayık hâllerde bulunması senin için bir mazeret değildir kızım." (Reşat Nuri Güntekin)

AVCILIK

  1. [isim] Avcı olma durumu veya işi

ÇINLAMA

  1. [isim] Çınlamak işi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü