İçinde üst olan 9 harfli 33 kelime var. İçerisinde ÜST bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında üst olan kelimeler listesine ya da Sonu üst ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
S T Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
SÜT, ÜST
2 Harfli Kelimeler
SÜ, ÜS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÜSTELENİŞ
- ...
- MÜSTEHCEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Açık saçık, edebe aykırı, yakışıksız
- "Müstehcen yayın."
-
[sıfat]
Açık saçık, edebe aykırı, yakışıksız
- BAŞÜSTÜNE
-
-
[ünlem]
Bir isteğin, buyruğun hemen yerine getirileceğini bildiren söz, oldu
-
[ünlem]
Bir isteğin, buyruğun hemen yerine getirileceğini bildiren söz, oldu
- MÜSTEHASE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Fosil
- "Hayalsiz adam bir müstehase bile sayılmaz, o kadar hiçtir." (Orhan Seyfi Orhon)
-
[isim]
Fosil
- ÜSTSÜZLÜK
- ...
- ÜSTÜNKÖRÜ
-
-
[zarf]
İnceliklerine inmeden, özen göstermeden, gelişigüzel, şöyle bir, baştan savma
- "Annesiyle bir hafta evvel yaptığı görüşmeyi üstünkörü anlattı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
İnceliklerine inmeden, özen göstermeden, gelişigüzel, baştan savma yapılan
-
[zarf]
İnceliklerine inmeden, özen göstermeden, gelişigüzel, şöyle bir, baştan savma
- MÜSTAKBEL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İleri bir tarihte beklenen, gelecek
- "Nasfet ve merhamet dilenmek gibi bir prensip yoktur. Türk milleti, Türkiye'nin müstakbel çocukları, bunu, bir an hatırdan çıkarmamalıdırlar." (Atatürk)
-
[sıfat]
İleri bir tarihte beklenen, gelecek
- BİREYÜSTÜ
-
-
[sıfat]
Tek bir bireyi aşan
-
Genellikle fertlerin çevresini aşan, bireylerin bilincinden bağımsız olan
-
[sıfat]
Tek bir bireyi aşan
- MÜSTAHKEM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Belirtilmiş, tahkim edilmiş, sağlamlaştırılmış
-
[sıfat]
Belirtilmiş, tahkim edilmiş, sağlamlaştırılmış
- DÜRÜSTLÜK
-
-
[isim]
Doğruluk
- "Onlardan aynı bağlılığı ve dürüstlüğü beklermiş." (Haldun Taner)
-
[isim]
Doğruluk
- DENEYÜSTÜ
-
-
Deneyle kazanılması imkânsız, akılla ilgili olan bilgi, transandantal
-
Deneyle kazanılması imkânsız, akılla ilgili olan bilgi, transandantal
- MÜSTELZİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Gerektiren
-
Gerekli olan, gereken
-
[sıfat]
Gerektiren
- YAŞAMÜSTÜ
-
-
[sıfat]
İnsan ömrünü aşan
- "Felsefeyi yaşamüstü yükseklere ulaştıran, çığır açıcı büyük filozof Platon..." (Azra Erhat)
-
[sıfat]
İnsan ömrünü aşan
- MÜSTENSİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İstinsah eden, kitap vb. eserleri yazarak kopya eden kimse
-
Yazıları çoğaltma makinesi, teksir makinesi
-
[isim]
İstinsah eden, kitap vb. eserleri yazarak kopya eden kimse
- İNSANÜSTÜ
-
-
[sıfat]
İnsan gücünü ve yeteneklerini aşan, fevkalbeşer
- "Hasan, onun için isteklerine boyun eğilir, ölünceye kadar ayaklarının altında yaşamış, insanüstü bir erkekti." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
İnsan gücünü ve yeteneklerini aşan, fevkalbeşer
- MÜSTAHZAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kullanıma hazır duruma getirilmiş, hazırlanmış
-
[isim]
Önceden hazırlanarak eczanede bulundurulan hazır ilaç, preparat
-
[sıfat]
Kullanıma hazır duruma getirilmiş, hazırlanmış
- MÜSTEŞRİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Doğu bilimci
-
[isim]
Doğu bilimci
- ÜSTLENMEK
-
-
[-i]
Üstüne almak, yüklenmek, deruhte etmek
- "Bir çocuk sahibi olmak, büyük bir sorumluluk üstlenmektir." (Haldun Taner)
-
[-i]
Üstüne almak, yüklenmek, deruhte etmek
- TENDÜRÜST
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Dinç, sağlam
- "Er ve subay o kadar güzel giyinmiş, o kadar tendürüst idi ki parmağımız ağzımızda kaldı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Dinç, sağlam
- AKŞAMÜSTÜ
-
-
[zarf]
Güneşin battığı sıralarda, akşama doğru, akşam yaklaşırken
- "Akşamüstü iki çikolatayı geveleyiverdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[zarf]
Güneşin battığı sıralarda, akşama doğru, akşam yaklaşırken