İçinde üst olan 9 harfli 33 kelime var. İçerisinde ÜST bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında üst olan kelimeler listesine ya da Sonu üst ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
S T Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
SÜT, ÜST
2 Harfli Kelimeler
SÜ, ÜS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÜSTELEYİŞ
- ...
- MÜSTANTİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sorgu yargıcı
-
[isim]
Sorgu yargıcı
- ÜSTELENME
-
-
[isim]
Üstelenmek işi
-
[isim]
Üstelenmek işi
- MÜSTEKBİR
- ...
- ÜSTELEMEK
-
-
[nsz]
Bir düşünce veya istek üzerinde durmak, direnmek, ısrar etmek, tekit etmek
- "Ahmet Kerim bu yeni tutumun sebebini mutlaka öğrenmek istedi ve o kadar üsteledi ki Samim cevap vermek zorunda kaldı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Hastalık yeniden ortaya çıkmak, depreşmek
- "Sıtması üsteledi."
-
[-i]
Bir isteği, bir buyruğu tekrarlamak, tekit etmek
-
[-e]
Bir şeyin üstüne eklenmek, katılmak, inzimam etmek
- "Sıkıntıya bir de hastalık üsteleyince."
-
[nsz]
Bir düşünce veya istek üzerinde durmak, direnmek, ısrar etmek, tekit etmek
- ÜSTSÜZLÜK
- ...
- MÜSTEHCEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Açık saçık, edebe aykırı, yakışıksız
- "Müstehcen yayın."
-
[sıfat]
Açık saçık, edebe aykırı, yakışıksız
- MÜSTAHSİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Üretici
-
[sıfat]
Üretici
- İNSANÜSTÜ
-
-
[sıfat]
İnsan gücünü ve yeteneklerini aşan, fevkalbeşer
- "Hasan, onun için isteklerine boyun eğilir, ölünceye kadar ayaklarının altında yaşamış, insanüstü bir erkekti." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
İnsan gücünü ve yeteneklerini aşan, fevkalbeşer
- KÜSTAHLIK
-
-
[isim]
Küstah olma durumu veya küstahça davranış
- "Bu ne kadar küstahlık anana karşı?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Küstah olma durumu veya küstahça davranış
- DÜRÜSTLÜK
-
-
[isim]
Doğruluk
- "Onlardan aynı bağlılığı ve dürüstlüğü beklermiş." (Haldun Taner)
-
[isim]
Doğruluk
- AKŞAMÜSTÜ
-
-
[zarf]
Güneşin battığı sıralarda, akşama doğru, akşam yaklaşırken
- "Akşamüstü iki çikolatayı geveleyiverdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[zarf]
Güneşin battığı sıralarda, akşama doğru, akşam yaklaşırken
- YAŞAMÜSTÜ
-
-
[sıfat]
İnsan ömrünü aşan
- "Felsefeyi yaşamüstü yükseklere ulaştıran, çığır açıcı büyük filozof Platon..." (Azra Erhat)
-
[sıfat]
İnsan ömrünü aşan
- MÜSTAHKEM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Belirtilmiş, tahkim edilmiş, sağlamlaştırılmış
-
[sıfat]
Belirtilmiş, tahkim edilmiş, sağlamlaştırılmış
- MÜSTEKREH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İğrenç
-
[sıfat]
İğrenç
- MÜSTAHZAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kullanıma hazır duruma getirilmiş, hazırlanmış
-
[isim]
Önceden hazırlanarak eczanede bulundurulan hazır ilaç, preparat
-
[sıfat]
Kullanıma hazır duruma getirilmiş, hazırlanmış
- MÜSTEHLİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tüketici
-
[isim]
Tüketici
- MÜSTENKİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Oy vermekten veya bir karara katılmaktan çekinen, çekimser
-
[sıfat]
Oy vermekten veya bir karara katılmaktan çekinen, çekimser
- MÜSTENSİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İstinsah eden, kitap vb. eserleri yazarak kopya eden kimse
-
Yazıları çoğaltma makinesi, teksir makinesi
-
[isim]
İstinsah eden, kitap vb. eserleri yazarak kopya eden kimse
- MÜSTELZİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Gerektiren
-
Gerekli olan, gereken
-
[sıfat]
Gerektiren