İçinde üst olan 9 harfli 33 kelime var. İçerisinde ÜST bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında üst olan kelimeler listesine ya da Sonu üst ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
S T Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
SÜT, ÜST
2 Harfli Kelimeler
SÜ, ÜS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÜSTÜNSEME
-
-
[isim]
Üstünsemek işi veya durumu
-
[isim]
Üstünsemek işi veya durumu
- KÜSTÜRMEK
-
-
[-i]
Küsmesine yol açmak
-
[-i]
Küsmesine yol açmak
- MÜSTAHKEM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Belirtilmiş, tahkim edilmiş, sağlamlaştırılmış
-
[sıfat]
Belirtilmiş, tahkim edilmiş, sağlamlaştırılmış
- MÜSTAHSİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Üretici
-
[sıfat]
Üretici
- BİREYÜSTÜ
-
-
[sıfat]
Tek bir bireyi aşan
-
Genellikle fertlerin çevresini aşan, bireylerin bilincinden bağımsız olan
-
[sıfat]
Tek bir bireyi aşan
- AKŞAMÜSTÜ
-
-
[zarf]
Güneşin battığı sıralarda, akşama doğru, akşam yaklaşırken
- "Akşamüstü iki çikolatayı geveleyiverdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[zarf]
Güneşin battığı sıralarda, akşama doğru, akşam yaklaşırken
- MÜSTAHDEM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Odacı
-
Odacı
- MÜSTELZİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Gerektiren
-
Gerekli olan, gereken
-
[sıfat]
Gerektiren
- MÜSTEKBİR
- ...
- MÜSTEHCEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Açık saçık, edebe aykırı, yakışıksız
- "Müstehcen yayın."
-
[sıfat]
Açık saçık, edebe aykırı, yakışıksız
- ÜSTELENİŞ
- ...
- TENDÜRÜST
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Dinç, sağlam
- "Er ve subay o kadar güzel giyinmiş, o kadar tendürüst idi ki parmağımız ağzımızda kaldı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Dinç, sağlam
- ÜSTSÜZLÜK
- ...
- MÜSTAHZAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kullanıma hazır duruma getirilmiş, hazırlanmış
-
[isim]
Önceden hazırlanarak eczanede bulundurulan hazır ilaç, preparat
-
[sıfat]
Kullanıma hazır duruma getirilmiş, hazırlanmış
- MÜSTAKBEL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İleri bir tarihte beklenen, gelecek
- "Nasfet ve merhamet dilenmek gibi bir prensip yoktur. Türk milleti, Türkiye'nin müstakbel çocukları, bunu, bir an hatırdan çıkarmamalıdırlar." (Atatürk)
-
[sıfat]
İleri bir tarihte beklenen, gelecek
- BAŞÜSTÜNE
-
-
[ünlem]
Bir isteğin, buyruğun hemen yerine getirileceğini bildiren söz, oldu
-
[ünlem]
Bir isteğin, buyruğun hemen yerine getirileceğini bildiren söz, oldu
- MÜSTANTİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sorgu yargıcı
-
[isim]
Sorgu yargıcı
- İNSANÜSTÜ
-
-
[sıfat]
İnsan gücünü ve yeteneklerini aşan, fevkalbeşer
- "Hasan, onun için isteklerine boyun eğilir, ölünceye kadar ayaklarının altında yaşamış, insanüstü bir erkekti." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
İnsan gücünü ve yeteneklerini aşan, fevkalbeşer
- MÜSTEŞRİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Doğu bilimci
-
[isim]
Doğu bilimci
- DENEYÜSTÜ
-
-
Deneyle kazanılması imkânsız, akılla ilgili olan bilgi, transandantal
-
Deneyle kazanılması imkânsız, akılla ilgili olan bilgi, transandantal