İçinde üst olan 8 harfli 45 kelime var. İçerisinde ÜST bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında üst olan kelimeler listesine ya da Sonu üst ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

S T Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

SÜT, ÜST

2 Harfli Kelimeler

SÜ, ÜS

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÖĞLEÜSTÜ

  1. [zarf] Öğleye yakın zamanda, öğleüzeri
    • "Öğleüstü güreş başladı." (Memduh Şevket Esendal)

KÜSTAHÇA

  1. [sıfat] Küstah, saygısız
  2. [zarf] Küstah, saygısız bir biçimde

MÜSTECİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kira karşılığında bir yeri tutan kimse, kiracı

MÜSTEBİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Zorba
    • "Müstebit bir hükümdar."

ÜSTÜVANE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Silindir
    • "Heybeden yapılmış partal yelekli, şahmerdan makinesinin üstüvanesine sarılmış demir telin ucuna geçti." (Sait Faik Abasıyanık)

DUYUÜSTÜ

  1. [sıfat] Duyularla verilmeyen
  2. Algılama yoluyla değil, düşünme ile kavranan

ÜSTSUBAY

  1. [isim] Binbaşı, yarbay ve albay rütbesindeki subaylara verilen genel ad

ÜSTÜVANİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Silindir biçiminde olan

MÜSTEHZİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Alaycı
    • "Dans edenlerin dansını beğenmiyormuş gibi müstehzi bir ağız çarpıklığıyla dudaklarını kıvırıyordu." (Çetin Altan)

MÜSTAKAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] İstikrar bulmuş, durulmuş
  2. [isim] Karar kılınan, yerleşilen yer

MÜSTENİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Dayanan, yaslanan

ÜSTELEME

  1. [isim] Üstelemek işi, tekit
    • "Yahya Kemal abartmayı, üstelemeyi Doğuluların bir kusuru olarak görür." (Salâh Birsel)

MÜSTESNA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Bir bütünün veya kuralın dışında olan, kural dışı, şaz
  2. Benzerlerinden üstün olan, benzerleri az bulunan
    • "Kendisi bu resimlerin hepsinden daha sevimli, daha canlı, daha müstesna bir simaydı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. Kural dışı
  4. [zarf] Dışındaki, ayrı tutularak, hariç
    • "Bir iki gazete müstesna, bütün İstanbul basını da Serbest Fıkra taraflısı idi." (Falih Rıfkı Atay)

MÜSTAKİM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Doğru, doğruluktan şaşmayan
  2. Doğrulu

ÜSTÜNLÜK

  1. [isim] Üstün olma durumu, faikiyet, rüçhan, avantaj
    • "Bunlar kendilerini kıskançlık gibi, üstünlük gibi gençlik hislerine kaptıran hanımlardı." (Abdülhak Şinasi Hisar)

ÜSTENMEK

  1. [-i] Bir iş yapmayı üstüne almak, taahhüt etmek

MÜSTAHAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Hak etmiş, hak kazanmış, layık
    • "Sen bu kafayla daha beterine de müstahaksın!" (Necati Cumalı)
    • "Sen bu akıbete iki defa müstahak olmuşsun çocuğum." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. [isim] Bir kimsenin layık olduğu ödül veya ceza

ARKAÜSTÜ
...
MÜSTEŞAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kendisinden bilgi alınan, kendisine danışılan kimse
  2. Bakanlıklarda, elçiliklerde bakan veya büyükelçiden sonra gelen en büyük yönetici

MÜSTAKİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kullanış yönünden başka bir yapı ile bağlantısı olmayan, bağımsız
    • "Müstakil ev."
  2. Kullanış yönünden belli kişi veya kişiler için ayrılmış olan
    • "Daireye on yıl, yirmi yıl sonra girenlerin her biri başköşelere kurulsun, müstakil oda sahipleri olsun ve hatta sana emirler versin..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü