İçinde üst olan 8 harfli 45 kelime var. İçerisinde ÜST bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında üst olan kelimeler listesine ya da Sonu üst ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

S T Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

SÜT, ÜST

2 Harfli Kelimeler

SÜ, ÜS

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ARKAÜSTÜ
...
MÜSTEVLİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. Bir yeri istila eden, yönetimi altına alan (kimse, devlet, ordu vb.)
    • "Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler." (Atatürk)
  2. Salgın

MÜSTAĞNİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Elinde olanla yetinen, doygun
  2. Nazlı davranan

ÜSTELEME

  1. [isim] Üstelemek işi, tekit
    • "Yahya Kemal abartmayı, üstelemeyi Doğuluların bir kusuru olarak görür." (Salâh Birsel)

MÜSTEBİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Zorba
    • "Müstebit bir hükümdar."

MÜSTEZAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Her dizesine bir küçük dize eklenmiş divan edebiyatı nazım türü

MÜSTACEL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Acele

MÜSTAKİM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Doğru, doğruluktan şaşmayan
  2. Doğrulu

MÜSTENİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Dayanan, yaslanan

MÜSTESNA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Bir bütünün veya kuralın dışında olan, kural dışı, şaz
  2. Benzerlerinden üstün olan, benzerleri az bulunan
    • "Kendisi bu resimlerin hepsinden daha sevimli, daha canlı, daha müstesna bir simaydı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. Kural dışı
  4. [zarf] Dışındaki, ayrı tutularak, hariç
    • "Bir iki gazete müstesna, bütün İstanbul basını da Serbest Fıkra taraflısı idi." (Falih Rıfkı Atay)

ÜSTÜNLÜK

  1. [isim] Üstün olma durumu, faikiyet, rüçhan, avantaj
    • "Bunlar kendilerini kıskançlık gibi, üstünlük gibi gençlik hislerine kaptıran hanımlardı." (Abdülhak Şinasi Hisar)

MÜSTECİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kira karşılığında bir yeri tutan kimse, kiracı

ÖĞLEÜSTÜ

  1. [zarf] Öğleye yakın zamanda, öğleüzeri
    • "Öğleüstü güreş başladı." (Memduh Şevket Esendal)

KÜLÜSTÜR

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [sıfat] Yıpranmış, eski, bakımsız
    • "Yakın dostlardan birisinin beş beygirlik külüstür bir deniz motoru var." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)

ÜSTATLIK

  1. [isim] Üstat olma durumu

DUYUÜSTÜ

  1. [sıfat] Duyularla verilmeyen
  2. Algılama yoluyla değil, düşünme ile kavranan

MÜSTAHAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Hak etmiş, hak kazanmış, layık
    • "Sen bu kafayla daha beterine de müstahaksın!" (Necati Cumalı)
    • "Sen bu akıbete iki defa müstahak olmuşsun çocuğum." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. [isim] Bir kimsenin layık olduğu ödül veya ceza

MÜSTAKİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kullanış yönünden başka bir yapı ile bağlantısı olmayan, bağımsız
    • "Müstakil ev."
  2. Kullanış yönünden belli kişi veya kişiler için ayrılmış olan
    • "Daireye on yıl, yirmi yıl sonra girenlerin her biri başköşelere kurulsun, müstakil oda sahipleri olsun ve hatta sana emirler versin..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

ÜSTEĞMEN

  1. [isim] Orduda rütbesi teğmenle yüzbaşı arasında olan subay

ÜSTLENİŞ
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü