İçinde üst olan 8 harfli 45 kelime var. İçerisinde ÜST bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında üst olan kelimeler listesine ya da Sonu üst ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

S T Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

SÜT, ÜST

2 Harfli Kelimeler

SÜ, ÜS

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÜSTENMEK

  1. [-i] Bir iş yapmayı üstüne almak, taahhüt etmek

ENDÜSTRİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sanayi
    • "Roman, basın endüstrisinin tüketime sürdüğü bir mal niteliğindedir." (Necati Cumalı)

MÜSTEBİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Zorba
    • "Müstebit bir hükümdar."

MÜSTAKİM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Doğru, doğruluktan şaşmayan
  2. Doğrulu

KÜLÜSTÜR

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [sıfat] Yıpranmış, eski, bakımsız
    • "Yakın dostlardan birisinin beş beygirlik külüstür bir deniz motoru var." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)

ÜSTADANE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [zarf] Üstatça
    • "Gayet muntazam ve üstadane bir takip planı yapmıştım." (Reşat Nuri Güntekin)

ÜSTÇAVUŞ

  1. [isim] Orduda astsubaylığın ikinci aşaması olan, çavuşla başçavuş arasındaki görevli

ÜSTLENİŞ
...
SIRTÜSTÜ

  1. [zarf] Sırtı yerde olmak üzere
    • "İkide bir kendini sırtüstü saman dalgalarının içine atarak yüzme taklidi yapıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Sırtüstü yatıp gözlerinizi kara bir bezle bağlayın." (Haldun Taner)

MÜSTEHAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Hoşa giden, sevilen, beğenilen
  2. [isim] Dinen emredilmediği hâlde yapıldığında sevap kazandıran davranış

KÜSTAHÇA

  1. [sıfat] Küstah, saygısız
  2. [zarf] Küstah, saygısız bir biçimde

MÜSTAĞNİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Elinde olanla yetinen, doygun
  2. Nazlı davranan

MÜSTENİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Dayanan, yaslanan

ÖĞLEÜSTÜ

  1. [zarf] Öğleye yakın zamanda, öğleüzeri
    • "Öğleüstü güreş başladı." (Memduh Şevket Esendal)

ÜSTEĞMEN

  1. [isim] Orduda rütbesi teğmenle yüzbaşı arasında olan subay

ÜSTÜVANİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Silindir biçiminde olan

MÜSTAHAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Hak etmiş, hak kazanmış, layık
    • "Sen bu kafayla daha beterine de müstahaksın!" (Necati Cumalı)
    • "Sen bu akıbete iki defa müstahak olmuşsun çocuğum." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. [isim] Bir kimsenin layık olduğu ödül veya ceza

MÜSTEVLİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. Bir yeri istila eden, yönetimi altına alan (kimse, devlet, ordu vb.)
    • "Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler." (Atatürk)
  2. Salgın

MÜSTESNA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Bir bütünün veya kuralın dışında olan, kural dışı, şaz
  2. Benzerlerinden üstün olan, benzerleri az bulunan
    • "Kendisi bu resimlerin hepsinden daha sevimli, daha canlı, daha müstesna bir simaydı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. Kural dışı
  4. [zarf] Dışındaki, ayrı tutularak, hariç
    • "Bir iki gazete müstesna, bütün İstanbul basını da Serbest Fıkra taraflısı idi." (Falih Rıfkı Atay)

ÜSTELEME

  1. [isim] Üstelemek işi, tekit
    • "Yahya Kemal abartmayı, üstelemeyi Doğuluların bir kusuru olarak görür." (Salâh Birsel)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü