İçinde üst olan 7 harfli 17 kelime var. İçerisinde ÜST bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında üst olan kelimeler listesine ya da Sonu üst ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

S T Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

SÜT, ÜST

2 Harfli Kelimeler

SÜ, ÜS

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MÜSTEVİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. Her yeri aynı düzeyde olan, düz
  2. [isim] Düzlem

ÜSTELİK

  1. [zarf] Ayrıca, bir de, bundan başka
    • "Üstelik bu sene dimağımda büyük bir yorgunluk duyuyorum." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. [sıfat] Güçlü, kuvvetli, sağlam
    • "Benim sesim ondan daha üsteliktir!" (Osman Cemal Kaygılı)
  3. [isim] Üste verilen şey, fark
    • "Saatimi bu kalemle değiştirdim, bin lira da üstelik aldım."

YÜZÜSTÜ

  1. [zarf] Yüzü yere gelecek biçimde
    • "Dişçi, kendini yüzüstü bir kanepeye attı." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Altı hücreyle cümle kapısının taş kemeri, kalın meşe tahtasından kapı kanatları yüzüstü kaldılar." (Kemal Tahir)
  2. Başlanmış fakat tamamlanmamış bir durumda
    • "Evdeki işimi gücümü yüzüstü bıraktım." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

YOLÜSTÜ
...
MÜSTAFİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kendi isteğiyle işinden çekilmiş, istifa etmiş
    • "Müstafi başbakan olmadan, bir memleketimi ziyaret edeyim." (Erhan Bener)

BAŞÜSTÜ
...
ÜSTYAPI

  1. [isim] Altyapı üzerine kurulan, oturmaya veya üretime yarayan yapıların tümü
  2. Altyapı üzerinde oluşan kültür, din, sanat, felsefe, bilim, ülkü, siyasal kurumlar gibi toplumsal değerleri içeren genel kavram, altyapı karşıtı
    • "Ahlakla her şeyin çözümlenemeyeceğini, ahlakın bir üstyapı olduğunu bilenlerdenim." (Haldun Taner)
  3. Demir yolculukta toprak düzleme hattının ve köprü, kemer vb. sanat eserlerinin üstünde yapılan ve demir yolu hattının döşenmesini amaçlayan etkinliklerin tümü
  4. Bir alaşımın mikroskop kullanmadan çıplak gözle incelenen yüzeysel tabakalarından anlaşılabilen genel yapısı

MÜSTEAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Takma
    • "Müstear adların hakikilerini saymaya başladı." (Osman Cemal Kaygılı)
  2. [isim] Klasik Türk müziğinde bir makam

SUÇÜSTÜ

  1. [isim] İşlenirken yakalanılan suç, cürmümeşhut, meşhut suç
  2. [zarf] Suç işlerken
    • "Hırsız suçüstü yakalandı."

KIÇÜSTÜ

  1. [zarf] Kıçı yere gelmiş durumda

ÜSTÜBEÇ

  1. [isim] Boyacılıkta kullanılan zehirli, bazik kurşun karbonat
    • "Gündüz yüzünün kızıllığını örtmek için sürdüğü kalın pudra tabakası âdeta bir üstübeç maskesini hatırlatıyordu." (Halide Edip Adıvar)

DİZÜSTÜ

  1. [isim] Bilgisayarın her türlü donanımı ile küçültülerek taşınabilir duruma getirilmiş biçimi
    • "Yarın yola çıkıyoruz. Dizüstümü yanıma alıyorum. Raporlarım aksamayacak." (Refik Erduran)

MÜSTAİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Doğuştan yetenekli, kabiliyetli olan

ÜSTENME

  1. [isim] Üstenmek işi, taahhüt, angajman
    • "Kimseyle bu türlü alışverişim yoktu. Kimsenin üstenmesi, girdisi çıktısı, alacağı, borcu ile uğraşmak istemiyordum." (Necati Cumalı)

ÜSTATÇA

  1. [zarf] Üstat gibi, üstadın yaptığına benzer, üstadane

ÜSTENCİ

  1. [isim] Yüklenici

KÜSTERE

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Köstere
  2. Değirmen taşı yapılan taş
  3. Bileği çarkı

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü