İçinde ürü olan 8 harfli 37 kelime var. İçerisinde ÜRÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ürü olan kelimeler listesine ya da Sonu ürü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PÜSKÜRÜK
-
-
[sıfat]
Yanardağın püskürmesiyle ortaya çıkan
-
[sıfat]
Yanardağın püskürmesiyle ortaya çıkan
- PÜRÜZSÜZ
-
-
[sıfat]
Pürüzü olmayan
- "Yüzü bir sabah gibi düz ve pürüzsüzdü." (Kenan Hulusi )
-
Düzgün, falsosuz (ses)
- "Pürüzsüz, billur gibi sesleri İncirlik, Kanlıdere taraflarını çın çın öttürüyordu." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[sıfat]
Pürüzü olmayan
- DÖNDÜRÜŞ
-
-
[isim]
Döndürme işi veya biçimi
-
[isim]
Döndürme işi veya biçimi
- DÜRÜLMEK
-
-
[nsz]
Dürme işine konu olmak veya dürme işi yapılmak
- "Faytonun köşesinde dürülmüş, bağlanmış bir bohça gibidir." (Aka Gündüz)
-
Bükülmek
-
Toplanmak, sarılmak, katlanmak
-
[nsz]
Dürme işine konu olmak veya dürme işi yapılmak
- BÜRÜMCEK
-
-
[isim]
Koza gibi yumaklanmış şey
-
[isim]
Koza gibi yumaklanmış şey
- YÜRÜRLÜK
-
-
[isim]
Gereğinin yapılır olması durumu, meriyet
- "Yürürlükte bulunan kanunlar, usuller, kurallar. Fakat umumi hatlar yine yürürlükte idi." (Falih Rıfkı Atay)
- "Ekonomik, ticari veya teknik ilişkileri düzenleyen ... antlaşmalar ... yayımlanma ile yürürlüğe konabilir." (Anayasa)
- "Kimse, işlediği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz..." (Anayasa)
- "Öte yandan, dünyadaki sorunların çokluğu da uykuyu yürürlükten kaldırmaya yetmez." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Gereğinin yapılır olması durumu, meriyet
- GÖÇÜRÜCÜ
-
-
[isim]
Seferde padişah tuğlarının ikisini bir konak ileride taşıyan dört kişiden ikisine verilen unvan
-
[isim]
Seferde padişah tuğlarının ikisini bir konak ileride taşıyan dört kişiden ikisine verilen unvan
- SÜRÜLMEK
-
-
[-e]
Sürme işine konu olmak veya sürme işi yapılmak
-
Uzaklaştırılmak, nefyedilmek
- "Bir süre sonra müdürle iki öğretmenin ayrı ayrı yerlere sürüldüklerini öğrendim." (Erhan Bener)
-
[-e]
Sürme işine konu olmak veya sürme işi yapılmak
- SÖMÜRÜCÜ
-
-
[isim]
Sömürüyü gerçekleştiren, sömürgen, istismarcı
-
[isim]
Sömürüyü gerçekleştiren, sömürgen, istismarcı
- BÜRÜKSÜZ
- ...
- ÖTÜRÜKLÜ
-
-
[sıfat]
İshalli, amel olmuş (insan veya hayvan)
-
[sıfat]
İshalli, amel olmuş (insan veya hayvan)
- YÜRÜTÜCÜ
-
-
[isim]
Yürütme yetkisini kullanan kimse
-
[isim]
Yürütme yetkisini kullanan kimse
- YÜRÜTMEK
-
-
[-i]
Yürüme işini yaptırmak, yürümesini sağlamak
-
Gerektiği gibi yapmak, uygulamak
- "İşlerini eskisi gibi yürütüyorlar."
-
Bir yargıyı yerine getirmek, uygulamak
-
[nsz]
Kabul edilmesi veya tartışılması için bildirmek, açıklamak, öne sürmek
- "Mütalaa yürütmek. Muhakeme yürütmek."
-
İşinden veya bulunduğu yerden çıkarmak
- "Seni, teğmene bel bağlayıp girdiğin bisküvi fabrikasından nasıl yürüttülerdi." (Haldun Taner)
-
Habersiz olarak almak, çalmak
- "Bizim kalemi yürütmüşler."
-
[-i]
Yürüme işini yaptırmak, yürümesini sağlamak
- ÇÜRÜKLÜK
-
-
[isim]
Çürük olma durumu
-
İşe yaramayan maddelerin bırakıldığı yer
-
Sakıncalı, şüpheli, belirsiz durum
- "Eğer bu işte bir çürüklük olsaydı, çocuklarını da beraber almazdı ya." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[isim]
Çürük olma durumu
- ÇÜRÜKÇÜL
-
-
Doğal olarak hayvan ve bitki kalıntılarının üzerinde yaşayan ve onların çürümesine yol açan (bitki ve organizmalar), saprofit
-
Doğal olarak hayvan ve bitki kalıntılarının üzerinde yaşayan ve onların çürümesine yol açan (bitki ve organizmalar), saprofit
- MÜRÜVVET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir ailede çocukların doğumu, sünneti, evliliği, iyi bir göreve geçmeleri vb. olaylardan duyulan mutluluk, sevinç
- "Ne kaldı şurada alnımızın akıyla ilk torunumun mürüvvetini görmeye?" (Adalet Ağaoğlu)
-
Cömertlik
-
Yiğitlik, mertlik
-
[isim]
Bir ailede çocukların doğumu, sünneti, evliliği, iyi bir göreve geçmeleri vb. olaylardan duyulan mutluluk, sevinç
- SÖNDÜRÜŞ
- ...
- YÜRÜNMEK
-
-
[nsz]
Yürüme işi yapılmak
- "Çamurun içinde yürünmez."
-
[nsz]
Yürüme işi yapılmak
- SÜRDÜRÜŞ
-
-
[isim]
Sürdürme işi veya biçimi
-
[isim]
Sürdürme işi veya biçimi
- ÇÜRÜTMEK
-
-
[-i]
Çürümesine sebep olmak
-
Eti bayatlatıp gevrek bir duruma getirmek
-
Doğru olarak ileri sürülen bir düşüncenin, bir davanın boşluğunu, anlamsızlığını ortaya koymak
-
[-i]
Çürümesine sebep olmak