İçinde ürü olan 7 harfli 55 kelime var. İçerisinde ÜRÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ürü olan kelimeler listesine ya da Sonu ürü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÜRÜŞMEK

  1. [nsz] Hep birden ürümek

YÜRÜMEK

  1. [nsz] Adım atarak ilerlemek, gitmek
    • "Kafası yerde, kamburunu çıkarmış, yürüyordu." (Haldun Taner)
  2. [-e] Karada veya suda, herhangi bir yöne doğru sürekli olarak yer değiştirmek
    • "Buz dağları güneye yürümüş."
  3. Çocuk ayakları üzerinde gezecek duruma gelmek
    • "Çocuk erken yürüdü."
  4. Yayan gezmek, yayan gitmek
    • "Gölgesinde yürüdüğü duvarın arkasından bir horoz sesi fark etti." (Ömer Seyfettin)
  5. Yol almak
    • "Biraz yürüyelim, geç kaldık."
  6. [-e] Bir yere gelmek, bir yere ulaşmak, kaplamak
    • "Dallara su yürümek."
  7. [-e] Üzerine doğru gitmek, akın etmek, saldırmak, hücum etmek
    • "Asker kaleye yürüdü."
  8. Faiz, hesap edilmek, işlemek
    • "Bu paranın faizi yüzde beşten mi yürüyor?"
  9. Geçmek, ilerlemek, değişmek
    • "Doktor o hayatın dışında kalmış. Bu ne demek? Bu, o demek ki hayat yürümüş gitmiş, birlikte yürüyememiş." (Memduh Şevket Esendal)
  10. Bir işte ileri gitmek
  11. Gereği gibi yapılmak veya ilerlemek
    • "Bu evliliğin yürümeyeceği daha başından anlaşılmıştı ama belki yürütürüz demiştim." (Zeyyat Selimoğlu)
  12. Ölmek
    • "O da yürümüş."

SÖMÜRÜŞ

  1. [isim] Sömürme işi veya biçimi

KÜRÜMEK

  1. [-i] Küremek

PÜRÜZLÜ

  1. [sıfat] Pürüzü olan
    • "Pürüzlü cilt."
  2. Boğuk ve bozuk (ses)
    • "Sesi hâlâ pürüzlü idi." (Haldun Taner)
  3. Karışık, güç (durum, iş)
    • "Mesele pürüzlüdür, bir skandal hâlini almasından korkulur." (Refik Halit Karay)

YÜRÜYÜŞ

  1. [isim] Yürüme işi veya biçimi
    • "Toplantı ve gösteri yürüyüşünü düzenleme hakkını kullanmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanununda gösterilir." (Anayasa)
    • "Bir gün Küplüce arkalarında uzun bir yürüyüş yapmış." (Haldun Taner)
    • "Askerler yürüyüşe geçti."
  2. Spor amacıyla yapılan yürüme
    • "Her sabah bir saat yürüyüş yaparım."
  3. Bir olayı protesto etmek, bir konuya dikkati çekmek amacıyla topluca yürüme
    • "Gösteri yürüyüşü."
  4. Birliklerin bir yerden başka bir yere gitmesi

KÖTÜRÜM

  1. [sıfat] Yaşlılık veya sakatlık sebebiyle yürüyemeyen, ayağa kalkamayan (kimse), oturak
    • "Duvar diplerinde kötürüm gibi yatıyorlar, uyukluyorlardı." (Ömer Seyfettin)
    • "Mağdurun belinden aşağısını felce uğrattı, bütün hayatı boyunca kötürüm kaldı." (Burhan Felek)
  2. Yürüyemeyecek derecede sakat (bacak)
    • "O vakit, iki yanmış odundan hiç fark edilmeyen kötürüm bacaklarını gördük." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Acılıyım karım öleli / Kalmışım yarı kötürüm." (Behçet Necatigil)
  3. İşleyemeyen, iş yapamayan

SÜRÜMEK

  1. [-i] Bir şeyi yerden kaldırmaksızın çekerek, iterek götürmek, sürüklemek
  2. Hafif bir şeyi sürüklemek
    • "Eteğini sürümek. Duvağını sürümek."
  3. Herhangi bir sebepten dolayı güçlükle yürümek
  4. Bir şeyi peşine takmak, alıp götürmek
    • "Diyar diyar beni aldı / Sürüdü gönlüm sürüdü." (Âşık Veysel)

BÖĞÜRÜŞ

  1. [isim] Böğürme işi veya biçimi

ÇÜRÜYÜŞ

  1. [isim] Çürüme işi veya biçimi

ÜRÜNSÜZ

  1. [sıfat] Ürünü olmayan
  2. Eseri olmayan, esersiz
    • "Neşeli bir olgunluk devrinin ürünsüz geçmesini, oldukça bencil bir davranış saydığımızı da belirtmeliyiz." (Haldun Taner)

ÖLDÜRÜM

  1. [isim] Öldürmek işi
    • "Uzak sesler, çığlıklar, öldürümler. Hep öldürümlerle donandı hayatımız." (Selim İleri)

SÜRÜSÜZ
...
DÜRÜMCÜ
...
DÜRÜLÜŞ

  1. [isim] Dürülme işi veya biçimi

YÜRÜTME

  1. [isim] Yürütmek işi
  2. Kanunları uygulama işi, icra
    • "Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından, Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır." (Anayasa)
  3. Merkezî yönetim ve yerinden yönetim kuruluşlarının hepsi

YÜRÜTÜŞ
...
DÜŞÜRÜŞ

  1. [isim] Düşürme işi veya biçimi

SÜRÜLME

  1. [isim] Sürülmek işi
  2. Piyasaya çıkarılma
    • "Yeni paraların piyasaya sürülmesi için hazırlıklar yapılıyor."

SÜRÜMLÜ

  1. [sıfat] Sürümü çok olan, çok sürülen, satılan (mal)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü