İçinde ün olan 9 harfli 77 kelime var. İçerisinde ÜN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ün olan kelimeler listesine ya da Sonu ün ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
N Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
NÜ, ÜN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÖDÜNLÜLÜK
- ...
- DÜZGÜNSÜZ
- ...
- GÜNEŞTOPU
-
-
[isim]
Acem lalesi
-
[isim]
Acem lalesi
- SÜRÜNCEME
-
-
[isim]
Bir işin sonuçlanıncaya kadar boş yere uğradığı gecikmelerin tümü
- "Bana niye bu davayı böyle sürüncemede tuttuğunu izah etsin." (Ayşe Kulin)
-
[isim]
Bir işin sonuçlanıncaya kadar boş yere uğradığı gecikmelerin tümü
- DÜŞKÜNLÜK
-
-
[isim]
Düşkün olma durumu, iptila
- "Alçak gönüllü bir aydın. Hiç gösteriş düşkünlüğü yok." (Necati Cumalı)
-
Çoğu kez bünyeye bağlı sürekli ve aşırı güçsüzlük
-
Rezillik, insana yakışmayan hayat biçimi
- "Şerefiyle, askerce ölüvermiş olsaydı bu düşkünlüğü görmeyecekti." (Refik Halit Karay)
-
Paraca sıkıntıda olma, gözden düşme
- "Fakat hanımlık kısa sürdü; devlet düşkünlüğü kolay değil... Ben de olsam somurturum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Düşkün olma durumu, iptila
- GÜNÜCÜLÜK
-
-
[isim]
Kıskançlık, hasetlik
-
[isim]
Kıskançlık, hasetlik
- BÜTÜNÜYLE
- ...
- MÜNAKALAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ulaştırma
-
[isim]
Ulaştırma
- ÜSTÜNKÖRÜ
-
-
[zarf]
İnceliklerine inmeden, özen göstermeden, gelişigüzel, şöyle bir, baştan savma
- "Annesiyle bir hafta evvel yaptığı görüşmeyi üstünkörü anlattı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
İnceliklerine inmeden, özen göstermeden, gelişigüzel, baştan savma yapılan
-
[zarf]
İnceliklerine inmeden, özen göstermeden, gelişigüzel, şöyle bir, baştan savma
- YÜKSÜNMEK
-
-
[-den]
Üşenmek, tembellik etmek
-
[-den]
Üşenmek, tembellik etmek
- MÜNASEBET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İlişik, ilişki, ilinti
- "İzmir'den ordunun başından ve temasa geldiğim siyasi münasebetlerden uzaklaşamazdım." (Atatürk)
- "Onunla temas ve münasebete girmektense hiçbir şey yapmamayı ve hazır paradan yemeyi tercih ediyorum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Bir münasebeti düşerse söylerim."
-
İki şey arasındaki uygunluk
- "Yüzle ahlak arasında herhâlde müthiş bir münasebet vardır." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Sebep, vesile, gerekçe, neden
-
[isim]
İlişik, ilişki, ilinti
- ÜRKÜNÇLÜK
-
-
[isim]
Ürkünç olma durumu
- "E. Zola toplumsal ürkünçlüğü sağlık bozukluğuna dönüştürmekte kendine usta tanımamış bir romancı besbelli..." (Selim İleri)
-
[isim]
Ürkünç olma durumu
- GÖRÜNÜŞLÜ
- ...
- NEŞVÜNEMA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gelişme, yetişme
-
[isim]
Gelişme, yetişme
- KÜNDEKARİ
- ...
- GÖRÜNÜRDE
-
-
[zarf]
Dıştan bakınca, görünüşe göre, ortada, meydanda
- "Çok para harcadığı hâlde görünürde bir şey yok."
-
[zarf]
Dıştan bakınca, görünüşe göre, ortada, meydanda
- ÖDÜNÇLEME
-
-
[isim]
Ödünçlemek işi, ariyet
-
[isim]
Ödünçlemek işi, ariyet
- GÜNÜLEMEK
-
-
[-i]
Kıskanmak, çekememek, haset etmek
-
[-i]
Kıskanmak, çekememek, haset etmek
- GÜNEYBATI
-
-
[isim]
Güneyle batı arasındaki yön
-
[isim]
Güneyle batı arasındaki yön
- DARIDÜNYA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dünya, yeryüzü
- "Bu darıdünyada bana ondan başka halis dost kalmadı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Dünya, yeryüzü