İçinde ün olan 7 harfli 114 kelime var. İçerisinde ÜN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ün olan kelimeler listesine ya da Sonu ün ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
N Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
NÜ, ÜN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MÜNASİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Uygun, yerinde
- "O şekilde yaşayacak olsam İstanbul daha münasiptir." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Karısını affederek onunla barışmayı daha münasip bulduğunu bildiriyordu." (Haldun Taner)
- "O makama daha gayur bir zat münasip düşüyordu." (Atilla İlhan)
- "Kendi çocukları hep kız olduğu için yeğeni Bilâl'i bu işe münasip gördü." (Halide Edip Adıvar)
-
Beğenilen, hoşa giden
- "Yaşta küçük amma boyda münasip / Sallanıyor bir fidanca dal gibi." (Dadaloğlu)
-
[sıfat]
Uygun, yerinde
- BİGÜNAH
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Suçsuz, günahsız
-
[sıfat]
Suçsuz, günahsız
- ÜNLEMEK
-
-
[-e]
Yüksek sesle çağırmak
- "Mustafa'ya ünle görelim." (Nabizade Nazım)
-
[-i]
Yüksek sesle bildirmek
- "Bir ses sırası gelenin adını ünlüyordu." (Atilla İlhan)
-
[-e]
Yüksek sesle çağırmak
- GÜNLEME
-
-
[isim]
Günlemek işi
-
[isim]
Günlemek işi
- DÜŞÜNÜŞ
-
-
[isim]
Düşünme işi, mütalaa
- "Bütün bu düşünüşler, Nihat'ı Muazzez'e olan kininden kurtaramıyordu." (Peyami Safa)
-
İnsanın, özellikle davranışlarına yön veren ahlak tutumu ve düşünme biçimi
-
[isim]
Düşünme işi, mütalaa
- DÜŞÜNÜM
-
-
[isim]
Düşün, fikir, ide
-
[isim]
Düşün, fikir, ide
- BÖLÜNME
-
-
[isim]
Bölünmek işi
-
Hücrelerin, belli bir büyüklüğe ulaştığında eşit bölümlere ayrılıp çoğalması
-
Yarışta toplu olarak koşarken birbirinden ayrılma
-
[isim]
Bölünmek işi
- MÜNAFIK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Arabozan
-
Dinî kurallara inanmadığı hâlde inanmış gibi görünen
-
Arabozan
- TÜTÜNCÜ
-
-
[isim]
Tütün yetiştiren veya satan kimse
- "Bir tütüncüye girip bir yaprak sigarası daha aldı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Tütün yetiştiren veya satan kimse
- SÜRÜNME
-
-
[isim]
Sürünmek işi
-
Çoğunlukla uzun gövdeli bir hayvanın, bacaklarının yardımı olmaksızın katı bir yüzeyde ilerlemesi
-
[isim]
Sürünmek işi
- TÜNEYİŞ
- ...
- ÇÜNKÜLÜ
- ...
- BÖLÜNEN
-
-
[isim]
Bir bölme işleminde eşit bölümlere ayrılması gereken miktar veya sayı
-
[isim]
Bir bölme işleminde eşit bölümlere ayrılması gereken miktar veya sayı
- GÖRÜNME
-
-
[isim]
Görünmek işi
- "Sabaha karşı Sevgi odaya girdiğinde gelişini duydu ama uyur gibi görünmeyi doğru buldu." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Görünmek işi
- HÜNERLİ
-
-
[sıfat]
Hüneri olan (kimse)
-
Hünerle yapılan
-
[sıfat]
Hüneri olan (kimse)
- MÜNACAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yakarış
-
Divan edebiyatında Tanrı'yı öven şiir türü veya şiirin bir bölümü
-
[isim]
Yakarış
- DÜĞÜNCÜ
-
-
[isim]
Düğün sahibi, toycu
-
Düğün çağrıcısı
-
Düğüne katılan kimse
- "Düğüncüler akşama kadar güneş altında pişmiş, bıkmış, yanmış oldukları için rakı sofrasına pekçe sokuldular." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Düğün sahibi, toycu
- SÖVÜNTÜ
-
-
[isim]
Hafif sövme yollu, kaba ve yakışıksız söz
-
[isim]
Hafif sövme yollu, kaba ve yakışıksız söz
- BÖLÜNTÜ
-
-
[isim]
Bölünmüş parça
-
Fraksiyon
-
[isim]
Bölünmüş parça
- GÖRÜNÜR
-
-
[sıfat]
Görünen, gözle görülebilen
-
Belli, apaçık göze çarpan
-
[sıfat]
Görünen, gözle görülebilen