İçinde üm olan 5 harfli 57 kelime var. İçerisinde ÜM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında üm olan kelimeler listesine ya da Sonu üm ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BÜKÜM

  1. [isim] Bükme işi
  2. Bir şeyin bükülmüş yeri, kat, kıvrım
    • "Cebine koyarken kâğıt yere düştü, bükümü açıldı." (Burhan Felek)
  3. Bir kerede eğrilmiş iplik, yün miktarı

CÜMLE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir yargı bildirmek için tek başına çekimli bir fiil veya çekimli bir fiille kullanılan kelimeler dizisi, tümce
    • "Ben bu cümleyi üç defa okudum, hiçbir şey anlayamadım." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  2. Dizge, sistem
  3. [sıfat] Bütün, hep
  4. [zamir] Herkes
    • "Cümleye uzun ömürler dilerim." (Burhan Felek)

ÜMMET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hz. Muhammed'e inanarak, onun yaptıklarını ve söylediklerini uygulayarak çevresinde toplanan Müslümanların tümü
    • "Allah'ım, sen koru Muhammed ümmetini bu eşkıyanın zulmünden."

SÜMÜK

  1. [isim] Sümük doku hücrelerinin ve üzerinde bulunan bezlerin, doku yüzünde nemli, akıcı, kaygan bir tabaka oluşturan salgısı

SÜRÜM

  1. [isim] Bir ticaret malının satılır olması, revaç
    • "Bu malın sürümü yoktur."
  2. Bir paranın geçer olması, tedavül
    • "Bu para sürümden kaldırıldı."
  3. Devletçe para, senet ve tahvil çıkarma, piyasaya sürme, emisyon
  4. Değişik biçim, versiyon

GÜMEÇ

  1. [isim] Bal peteğini oluşturan altı köşeli gözeneklerden her biri

ÜĞRÜM

  1. [isim] Çoğunlukla ayın neden olduğu, yerin dönme ekseninin yaptığı koni hareketindeki dönemsel salınım, nütasyon

ÇÖZÜM

  1. [isim] Bir sorunun çözülmesinden alınan sonuç, hal
    • "Mahallî idarelerin seçilmiş organlarının, organlık sıfatını kazanmalarına ilişkin itirazların çözümü ve kaybetmeleri konusundaki denetim yargı yolu ile olur." (Anayasa)
  2. Bir denklemde bilinmeyenlerin yerine konulduğunda o denklemi gerçekleştiren sayı veya sayılar
  3. Bir problemi çözmek için verilenler üzerinde yapılacak işlemlerin gösterilmesi

GÜDÜM

  1. [isim] Yönetme işi, idare
  2. Bilişimde, bir olaylar dizisini, bir süreci veya bir aracı yöneltme ve düzenlemeyle ilgili işlevlerin bütünü

BÖLÜM

  1. [isim] Bir bütünü oluşturan parçaların her biri, kısım
    • "Asıl yalıya bitişik bir binada belki de eski selamlık bölümünde idiler." (Refik Halit Karay)
  2. Bir kuruluşun yönetim birimlerinden her biri, departman, seksiyon
  3. Çağ, devir
    • "O gün edebiyat tarihinde hecenin beş şairi diye bir bölüm açanların üçü orada tanıştılar." (Yusuf Ziya Ortaç)
  4. Canlıların bölümlenmesinde filumların bir araya gelmesiyle oluşan birlik
  5. Bir okul veya üniversitenin herhangi bir bilim ve uzmanlık dalında eğitim sağlayan birimlerinden her biri, departman
  6. Bölme işlemi sonunda elde edilen sayı

GÜĞÜM

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Yandan kulplu, boynu uzun, genellikle bakırdan su kabı

GÖÇÜM

  1. [isim] Bazı kimyasal maddelerin veya ışık, ısı, elektrik vb. güçlerin etkisiyle protoplazmanın yanaşma veya uzaklaşma biçiminde olan yer değiştirmesi, taksi

MÜMAS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Dokunan, temas eden
  2. [isim] Teğet

ZULÜM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Güçlü bir kimsenin yasaya veya vicdana aykırı olarak başkasını uğrattığı kötü durum, kıygı, acımasızlık, haksızlık, eziyet, cefa
    • "Nöbetçinin siyah süngüsü zorbalığın ve zulmün bir timsali gibi gözlerimin önünden geçiyordu." (Hüseyin Cahit Yalçın)

BİTÜM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Keskin bir koku, alev ve koyu duman çıkararak yanan, karbon ve hidrojen bakımından çok zengin doğal yakıt maddelerinin genel adı, yer sakızı
  2. Yol kaplamasında, kâğıt ve çatıların su geçirmez duruma getirilmesinde, kömür tozundan briket yapımında vb. kullanılan, doğal ısıda katı, yoğunluğu bire yakın, koyu kestane renginde madde

ÖLÇÜM

  1. [isim] Ölçme işi
  2. Ölçülerek elde edilen sonuç
    • "Bu alanın ölçümü iki kilometrekaredir."
  3. Ölçümleme sonucu, takdir

TÜMEL

  1. [sıfat] Belli bir sınıfa bağlı bireylerin hepsini içine alan, külli
  2. Bütün kapsamıyla alınmış olan (önerme), külli, tikel karşıtı

DÖNÜM

  1. [isim] Dönme işi
    • "Ne güzel bir fikir dönümünü işaret eden bir heves!" (Reşat Nuri Güntekin)
  2. 1000 m² 'lik bir alan ölçüsü
    • "Demek dişini sıkarsa on sene sonra on beş dönüm tarlası, dört ceviz ağacı olacaktı." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Tekrarlanan belli bir olayın tamamlanması ve yenisinin başlaması
    • "Yıl dönümü. Gün dönümü."
  4. Gidip gelme ile yapılan bir işin her seferi
  5. Eni boyu kırkar mimar arşını olan alan ölçüsü

DÜRÜM

  1. [isim] Dürme, silindir biçiminde kıvırma
  2. İçine türlü katıklar konularak sarılmış yufka ekmeği veya ince pide

ÜMERA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Buyurucular, beyler, amirler
  2. Üstsubaylar
    • "Ordu kumandanı, kendi ümerasından birinin istediği bir matara suyu esirgedi." (Falih Rıfkı Atay)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü