İçinde üda olan 18 kelime var. İçerisinde ÜDA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında üda olan kelimeler listesine ya da Sonu üda ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
MÜDAFAANAME
KETHÜDALIK, MÜDAHİLLİK, MÜDAVİMLİK, ÜLKÜDAŞLIK
MÜDAHALE
KETHÜDA, MÜDAFAA, MÜDAHİL, MÜDAVİM, ÜLKÜDAŞ, ÜSKÜDAR
MÜDAFİ, MÜDANA, MÜDARA, MÜDAVİ
CÜDA, HÜDA
A D Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AD, DÜ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MÜDAFAANAME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Savunmanın yazılı olduğu belge
-
[isim]
Savunmanın yazılı olduğu belge
- ÜLKÜDAŞLIK
-
-
[isim]
Ülküdaş olma durumu
-
[isim]
Ülküdaş olma durumu
- MÜDAVİMLİK
- ...
- MÜDAHİLLİK
- ...
- KETHÜDALIK
-
-
[isim]
Kethüdanın yaptığı iş
-
[isim]
Kethüdanın yaptığı iş
- MÜDAHALE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Karışma, araya girme
- "Sözümü adi bir müdahale zanneder diye korktum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Katiyen, müzakereye müdahale etmeyeceğimi ve hiçbir söz söylemek niyetinde olmadığımı ... bildirdim." (Atatürk)
-
Bir dava sonucu verilecek olan kararın, dolaylı olarak etkileyeceği üçüncü kişilerin davaya katılmaları
-
[isim]
Karışma, araya girme
- MÜDAFAA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Savunma, koruma
-
[isim]
Savunma, koruma
- ÜSKÜDAR
- ...
- ÜLKÜDAŞ
-
-
[isim]
Aynı ülküye bağlı olanlardan her biri
-
[isim]
Aynı ülküye bağlı olanlardan her biri
- MÜDAVİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir yere sürekli olarak giden (kimse), gedikli
- "Her kanepenin önünde ayrı ayrı durarak parkta müdavimleri selamlarlar." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Bir yere sürekli olarak giden (kimse), gedikli
- MÜDAHİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Karışan
-
Davaya müdahale eden
- "Müdahil avukat."
-
[sıfat]
Karışan
- KETHÜDA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Zengin kimselerin ve devlet büyüklerinin buyruğunda çalışan, onların birtakım işlerini gören kimse, kâhya
-
[isim]
Zengin kimselerin ve devlet büyüklerinin buyruğunda çalışan, onların birtakım işlerini gören kimse, kâhya
- MÜDANA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Minnet
-
[isim]
Minnet
- MÜDAFİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Savunucu
-
Bir davada, davacı veya davalının haklarını savunan kimse
-
[isim]
Savunucu
- MÜDARA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yüze gülme, yüze gülücülük, dost gibi görünme
- "Ateşe düşmüş bir kül olup gittim de ona müdara etmedim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Yüze gülme, yüze gülücülük, dost gibi görünme
- MÜDAVİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hastaya bakan (kimse)
-
[sıfat]
Hastaya bakan (kimse)
- HÜDA
- ...
- CÜDA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Yurt, baba ocağı gibi çok sevilen şeylerden ayrılmış olan, uzak kalmış olan
- "Canı, cananı bütün varımı alsın da Hüda, / Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda." (Mehmet Akif Ersoy)
-
[sıfat]
Yurt, baba ocağı gibi çok sevilen şeylerden ayrılmış olan, uzak kalmış olan