İçinde ü olan 3 harfli 52 kelime var. İçerisinde Ü harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ü harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ü harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MÜL
...
TÜN

  1. [isim] Gece

BÜK

  1. [isim] Ovada veya dere kıyısında çalı ve diken topluluğu
  2. Böğürtlen
  3. Akarsu kıyılarındaki verimli tarlalar
  4. Dönemeç

TÜR

  1. [isim] Çeşit, cins
    • "Yazı türleri."
  2. Ortak özellikleri olan bireylerin tamamı, cinslerin ayrıldığı bölüm, janr
    • "Aslan ve insan türleri."
  3. Kendi içinde bir birim olan ve üzerinde cins kavramının bulunduğu mantıksal kavram
    • "Parça bütünün, cins türün yerine geçti mi daralma olur. Hayvan canlı varlık karşısında türdür, aslan karşısında cinstir."
  4. [sıfat] Türlü
    • "Bu tür davranışlar."

GÜÇ

  1. [sıfat] Ağır ve yorucu emekle yapılan, çetin, müşkül
    • "Eski yazıyı öğrenmek güç bir işti."
    • "Hemen kararını vermekten âciz olan Hasan ne kadar güç bir mevkide kalmıştı?" (Osman Cemal Kaygılı)
    • "Bugünkü hâlimizle tabiatın sırlarını kavrayamayacağımızı düşünmek bizi sinirlendiriyor, gücümüze gidiyor." (Nurullah ataç)
  2. [zarf] Zorlukla
    • "Kendini yatağa güç atmış ve sızıp kalmıştı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

ÜRE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Azotlu besinlerin vücutta yanmasıyla oluşan, erimiş bir durumda idrarla dışarı atılan azotlu madde
  2. Yapay reçine verniği ve tutkalı üretiminde kullanılan temel gereçlerden beyaz, billursu toz

ÖLÜ

  1. [sıfat] Hayatı sona ermiş olan, artık yaşamıyor olan, diri karşıtı
    • "Bir gün gelip ölülerimizi parayla taşıtacağımızda şüphe yok." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Arkadaşlarım ölü gibi uyuklarken, ben sabahlara kadar dans ediyordum." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Üç yıldır bizim oralarda kuraklık var. Hele bu yıl ölü gözü kadar rahmet görmedik." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Sevim, Beyhan'ın ölümü öp diye ısrarla getirdiği pastasından bir dilim yedi." (Haldun Taner)
  2. [isim] Ölmüş insan, müteveffa, mevta
  3. [isim] Hayvan leşi
    • "Bir tavuk ölüsü."
  4. Güçsüz
    • "Ölü kandil."
  5. Çok durgun, hareketsiz
    • "Ölü kentler, boş kaleler, eski saraylar." (Necati Cumalı)
  6. Ekileme gücü olmayan, canlılığı olmayan
    • "Ölü bir konuşması var."

SÜT

  1. [isim] Kadınların ve memeli dişi hayvanların yavrularını beslemek için memelerinden gelen, besin değeri yüksek beyaz sıvı
    • "Şimdi önümüzden süt dökmüş kedi gibi sakin sakin akıyor." (Haldun Taner)
    • "İş söze döküldü mü nedense tutuklaşıyor, süt dökmüş kediye dönüyordu." (Atilla İlhan)
    • "Hacı yenge süt gibi saçları, buruşuk yüzüyle asıl şimdi eli öpülecek bir hacı yenge olmuştu." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Fadime'yi aldım götürdüm, kaynanamın odasına bıraktım, sütten kesmiştim." (Halide Edip Adıvar)
  2. Bazı bitkilerin türlü organlarında bulunan beyaz renkte öz su
  3. Erkek balığın tohumu
  4. Süte benzeyen her türlü sıvı
    • "Acı badem sütü."
  5. Benzin, mazot

TÜL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Çok ince gözenekli pamuk, ipek veya sentetik dokuma
  2. [sıfat] Bu dokumadan yapılmış
    • "Bütün pencereler eskisi gibi çiçekli ve tül perdeliydi." (Ahmet Haşim)

LÜK

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Boyacılıkta kullanılan Hint zamkı

KÜP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Su, pekmez, yağ vb. sıvıları veya un, buğday gibi tahılları saklamaya yarayan, geniş karınlı, dibi dar toprak kap
    • "Ahırda kırık bir küpün içine, samanlarla çuvalların altına saklamış, gitti, getirdi." (Haldun Taner)
    • "O zamandan beri küpe dönmüş. Hâlbuki o zamanlar ne ince bir kızdı." (Haldun Taner)
    • "Ertesi günü babam horozun ölüsünü bulunca küplere bindi." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Hamiyetini bu felsefeye uydurarak küplerini doldurmayı bilenler bu memlekette bolluk içinde yaşarlar." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Sarhoş

JÜT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Ihlamurgillerden, Hindistan ve Bangladeş'te yetişen, ip ve çuval yapımında kullanılan, liflerinden yararlanılan bir bitki (Corchorus capsularis)
  2. Bu bitkinin liflerinden yapılan dokuma

TÜM

  1. [isim] Bir şeyin bütünü, tamamı, hepsi
    • "Parasının tümünü kaybetti."
  2. [sıfat] Yarım olmayan, bütün, eksiksiz

ZÜL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Alçalma, düşkünlük
  2. Ayıplanacak şey

KÜR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İyi bakım ve ilaç tedavisi
    • "Daireden yıllık iznimi alınca kürümü günde on iki saate çıkardım." (Haldun Taner)
  2. Özel tedavi yöntemi

GÜZ

  1. [isim] Sonbahar
  2. 22 Eylül ile 21 Aralık arasındaki mevsim
    • "Mevsim güzdü, bol üzüm ve incir vakti idi." (Osman Cemal Kaygılı)

DÜN

  1. [isim] Bugünden bir önceki gün
    • "Dün gece uyuyamadım da biraz başım ağrıyor." (Peyami Safa)
  2. Geçmiş
    • "Bugünü anlamak için dünü bilmek gerek."
  3. [zarf] Bugünden bir önceki günde
    • "Dün söyledi."
  4. [zarf] Kısa bir süre önce

ÜTÜ

  1. [isim] Genellikle giysilerin buruşukluklarını gidermek için bunların üzerinden geçirilen kızgın demir araç
  2. Bu araçla yapılan iş
    • "Garsonların yamalı bez ceketleri etüv ve ütü kokuyor." (Falih Rıfkı Atay)

FÜG

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Çok sesli müzikte bir beste
    • "Türk romancıları içinde müzikal yapı ve füg sanatı ile romanın yakın ilişkisini de ilk keşfeden o olmuştur." (Haldun Taner)

DÜK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bazı devletlerde prensten sonra gelen en yüksek soyluluk unvanı

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü