İçinde öv olan 7 harfli 22 kelime var. İçerisinde ÖV bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında öv olan kelimeler listesine ya da Sonu öv ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÖVÜNMEK
-
-
[-le]
Bir niteliği sebebiyle kendini yücelmiş sayarak bundan abartmalı bir biçimde söz etmek, iftihar etmek
- "Sonra oyuncakları ile övünen bir çocuk gibi gülümseyerek ilave ederdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Övünmek gibi olmasın, sesim güzeldir."
-
[nsz]
Kendi kendisini övmek
- "Yaptığı fedakârlıktan övünüyor diye kadına kızardık." (Aka Gündüz)
-
[-le]
Bir niteliği sebebiyle kendini yücelmiş sayarak bundan abartmalı bir biçimde söz etmek, iftihar etmek
- DÖVÜNÜŞ
-
-
[isim]
Dövünme işi veya biçimi
-
[isim]
Dövünme işi veya biçimi
- DÖVÜŞÇÜ
-
-
[isim]
Dövüşen kimse
- "Son darbesini indirecek bir dövüşçü gibi toplandı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Dövüşen kimse
- DÖVMELİ
- ...
- GÖVDELİ
-
-
[sıfat]
İri yapılı
-
[sıfat]
İri yapılı
- DÖVÜŞME
-
-
[isim]
Dövüşmek işi
-
[isim]
Dövüşmek işi
- SÖVÜŞME
-
-
[isim]
Sövüşmek işi
- "Kapının önündeki sesler, sövüşmeler boğuklaştı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Sövüşmek işi
- DÖVÜLME
-
-
[isim]
Dövülmek işi
-
[isim]
Dövülmek işi
- ŞÖVALYE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Eski Roma'da üç sınıftan ikincisinin üyesi olan yurttaş
-
Orta Çağ Avrupası'nda özel eğitimle yetişmiş, belli ülküler taşıyan, soylu, atlı savaşçı
- "Niğbolu muharebesine birçok Fransız asilleri ile şövalyeler ve Almanlar iştirak etmişlerdir." (Falih Rıfkı Atay)
-
Derebeylik düzeninde soyluluk unvanlarının en alt basamağı
-
Günümüzde Fransız hükûmetinin verdiği şeref belgesi ve nişanı
-
[isim]
Eski Roma'da üç sınıftan ikincisinin üyesi olan yurttaş
- ÖVÜNGEN
-
-
[sıfat]
Çok övünen, farfara
-
[sıfat]
Çok övünen, farfara
- DÖVÜNME
-
-
[isim]
Dövünmek işi
-
[isim]
Dövünmek işi
- SÖVÜLME
-
-
[isim]
Sövülmek işi
-
[isim]
Sövülmek işi
- SÖVÜNTÜ
-
-
[isim]
Hafif sövme yollu, kaba ve yakışıksız söz
-
[isim]
Hafif sövme yollu, kaba ve yakışıksız söz
- SÖVGÜCÜ
-
-
Söven, küfreden, sövücü
-
Söven, küfreden, sövücü
- ÖVÜLMEK
-
-
[nsz]
Övme işine konu olmak
- "Hani beklediğim övülmek, teşekkür filan olsa içim yanmaz" (Tarık Buğra)
-
[nsz]
Övme işine konu olmak
- DÖVÜLÜŞ
-
-
[isim]
Dövülme işi veya biçimi
-
[isim]
Dövülme işi veya biçimi
- GÖVERİŞ
-
-
[isim]
Göverme işi veya biçimi
-
[isim]
Göverme işi veya biçimi
- GÖVERTİ
-
-
[isim]
Sebze
-
Morartı
-
[isim]
Sebze
- DÖVMECİ
-
-
[isim]
Kullanılmadan önce dövülmesi gereken maden filizlerini veya diğer maddeleri döven işçi
-
Vücuda dövme yapan kimse
-
[isim]
Kullanılmadan önce dövülmesi gereken maden filizlerini veya diğer maddeleri döven işçi
- ÖVDÜRME
- ...