İçinde ö olan 4 harfli 98 kelime var. İçerisinde Ö harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ö harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ö harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÖLME

  1. [isim] Ölmek işi, fevt, kabız, uful
    • "O kafile her vatandaşın maddi ve manevi hak, selamet ve saadeti için ölmeye gidiyordu." (Halide Edip Adıvar)

FÖTR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Şapka, çanta, çiçek ve başka süs eşyası yapmak için kullanılan ince ve yumuşak keçe
    • "Fötr şapkası, şapkadan başka her şeye benziyor..." (Kemal Tahir)
  2. [sıfat] Bu keçeden yapılmış (şapka)

ÖZÜT

  1. [isim] Bir maddenin herhangi bir yolla elde edilmiş olan özü, ekstre

ÖZNE

  1. [isim] Bir cümlede bildirilen işi yapan, yüklemin bildirdiği durumu üzerine alan kimse veya şey, fail, süje: Çocuk uyudu. Çocuk henüz küçüktür cümlelerinde çocuk sözü öznedir
  2. Bilinci, sezgisi, düş gücü olan, bazı filozoflara göre de dış dünyaya karşıt olan birey

BÖCÜ

  1. [isim] Kurt
  2. Böcek
  3. Çocukları korkutmak için söylenen ve hayalet, hortlak vb. hayalî varlık
    • "Ferace ile böcü gibi çıkacak değilim ya." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

ÖDÜN

  1. [isim] Uzlaşmaya varabilmek için hak, istek veya savlarının bir bölümünden, karşı taraf yararına vazgeçme, ödünleme, ivaz, taviz
    • "Kalabalığa verilen her ödün, verenleri kendi benliğinden, kişiliğinden uzaklaştırıyor." (Necati Cumalı)
    • "Yaşamı boyunca ekmek parası yüzünden olmayacak ödünler verdi." (Haldun Taner)

ÖRME

  1. [isim] Örmek işi
  2. [sıfat] Örülerek yapılmış olan
    • "Üstüne açık kahverengi yün örme bir ceket giymişti." (Peyami Safa)

ÖZLÜ

  1. [sıfat] Özü olan, öz bölümü çokça olan
    • "Gönlüm dolu İstanbul'un en özlü sesiyle." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Benliğinde, varlığında, yapısında herhangi bir nitelik bulunan
    • "Ben o kadar bedbaht, doğru özlü bir kadınım ki beni sonra anlayacaksınız." (Aka Gündüz)
  3. Yapışkan, verimli (toprak)
  4. Düşünceyi gereksiz söz kullanmadan bildiren
    • "Özlü anlatım."

ÖLÜK

  1. [sıfat] Canlılığı azalmış, hâlsiz

ÖRÜK

  1. Örülmüş olan yer
    • "Eğer örük varsa artık paltonun bizimkine ait olduğuna hükmederim." (Burhan Felek)
  2. Saç örgüsü

ÖNEL

  1. [isim] Bir işin tamamlanması için tanınan ek süre, mehil
  2. İş sözleşmesine göre işçinin işten çıkarılmadan önce belirlenen süre

ÖPME

  1. [isim] Öpmek işi
    • "İlk defa arkadaşının yanında boynuma sarılıp beni öpmeye başlamıştı." (Halide Edip Adıvar)

KÖLE

  1. [isim] Savaşta tutsak alınan, yabancı ülkelerden zorla kaçırılıp özgürlükten yoksun bırakılan veya başkasından satın alınan erkek, kul, esir, abd
  2. Birinin emri altında bulunan, özgür olmayan kimse
    • "Oğlum köleniz."
  3. Herhangi bir şeye aşırı derecede bağlı olan kimse
    • "İçkinin kölesi. Paranın kölesi."

ÖVÜŞ

  1. [isim] Övme işi veya biçimi

ÖKSE

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Ökse otu saplarından veya çobanpüskülü kabuklarından çıkarılan yapışkan macun
  2. Bu macunla bulanarak kuş tutmakta kullanılan değnek
    • "Tepelere çıkıp kuşlara ökse kuralım." (Aka Gündüz)
  3. Erkekleri kendine bağlamasını bilen alımlı kadın

BÖRÜ
...
GÖRK

  1. [isim] Güzellik, gösteriş

ÖRTÜ

  1. [isim] Örtmek için kullanılan şey
    • "Hekim, hastanın üstündeki örtüyü açtı." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Kız Ayşe, anana söyle, seni örtüye soksun." (Ömer Seyfettin)
  2. Yapılarda çatı, dam

ÖNCE

  1. [isim] Baştaki, geçmişteki bölüm, geçmiş zaman
    • "Demin söyledikleri bana sadece daha önce olup bitenleri düşündürdü." (Tarık Buğra)
  2. [zarf] İlk olarak, başlangıçta, sonra karşıtı
    • "Önce hep birlikte basın suçunu tarif edelim." (Burhan Felek)

ÖBÜR

  1. [sıfat] Öteki, diğer
    • "Tünelin öbür ucunda tekrar ufak tefek ışıklar belirmişti." (Reşat Nuri Güntekin)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü