Sonunda hak olan 11 kelime var. HAK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde hak olan kelimeler listesine ya da başında hak olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
CENABIHAK, İHKAKIHAK
MÜSTAHAK
EMRİHAK, İLTİHAK
MÜLHAK, NURHAK
ELHAK, İLHAK, NAHAK
HAK
A H K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
HAK, KAH
2 Harfli Kelimeler
AH, AK, HA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- CENABIHAK
- ...
- İHKAKIHAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir hakkı usulünce yerine getirme
-
[isim]
Bir hakkı usulünce yerine getirme
- MÜSTAHAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hak etmiş, hak kazanmış, layık
- "Sen bu kafayla daha beterine de müstahaksın!" (Necati Cumalı)
- "Sen bu akıbete iki defa müstahak olmuşsun çocuğum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Bir kimsenin layık olduğu ödül veya ceza
-
[sıfat]
Hak etmiş, hak kazanmış, layık
- EMRİHAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ölüm
- "Bir emrihak vaki olduğu zaman yerimize oğullarımız geçecek." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
-
[isim]
Ölüm
- İLTİHAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Katılma
- "Ricat yolu üstünde bıraktığımız nöbetçiler birer birer müfrezeye iltihak etti." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Katılma
- NURHAK
- ...
- MÜLHAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir bütüne sonradan katılmış olan, eklenmiş
-
[isim]
Bir asker karargâhında subay yardımcısı
-
[sıfat]
Bir bütüne sonradan katılmış olan, eklenmiş
- NAHAK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Haksız, gereksiz
- "Talihin sana bilasebep verdiği nahak bir mükâfatın kıymetini takdir edemiyorum." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Haksız, gereksiz
- İLHAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Katma, bağlama, ekleme
-
Egemenliği altına alma
-
[isim]
Katma, bağlama, ekleme
- ELHAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Gerçekten, hiç şüphesiz, doğrusu
- "Ama yazdığını da elhak güzel yazardı." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Gerçekten, hiç şüphesiz, doğrusu
- HAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Adalet
- "Haktan ayrılmamalı."
- "Mutlu, başarılı, kendine güvenmeyi hak etmiş birisi." (Tarık Buğra)
- "İki yıl sonra emekliliğe hak kazanacak."
- "Onun hakkında söylediğin şeyler için sana pek çok hak verdim." (Memduh Şevket Esendal)
-
Adaletin, hukukun gerektirdiği veya birine ayırdığı şey, kazanç
- "Üstelik adli tatil olduğu için hak sahipleri bekleşirler." (Burhan Felek)
- "Hemen hanım teyzemin elini öpmeye gideyim dedim... Az hakkı mı geçmiştir bana?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
- "Anlaşılan Cemal Paşa'nın bu işe yarar bir adamı yok, bize bıraksın, haklarından gelelim dediler." (Falih Rıfkı Atay)
- "O öğretmen, öğrencilerin her zaman hakkını verir."
-
Dava veya iddiada gerçeğe uygunluk, doğruluk
- "Bu davada hak görmüyorum."
-
Geçmiş ve harcanmış emek
- "Ana hakkı ödenmez."
-
Pay
- "Makas hakkı. Komşu hakkı."
-
Emek karşılığı ücret
-
[sıfat]
Doğru, gerçek
- "Karacaoğlan der ki sözüm haktır." (Karacaoğlan)
-
[isim]
Adalet