İçinde ço olan 5 harfli 23 kelime var. İçerisinde ÇO bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ço olan kelimeler listesine ya da Sonu ço ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇORAK

  1. [sıfat] Bitkisi iyi olmayan (toprak)
    • "Biz geçtiğimiz zamanlar, Sina Çölü, Peygamber Musa'nın geçtiği zaman kadar ıssız, boş, kuru ve çoraktı." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Verimli olmayan (toprak)
  3. Acı (su)
  4. Verimsiz, kısır, bakımsız, yoksul
    • "Hayatımın en acı, en yaslı ve çorak zamanları başlamış oldu." (Tarık Buğra)
  5. [isim] Toprak damlara çekilen, su geçirmeyen killi toprak
  6. [isim] Bazı toprakların yüzünde beyaz bir katman durumunda toplanan ve eskiden barut yapmakta kullanılan potaslı, sutlu tuz

ÇOTUK

  1. [isim] Dışarıda kalmış ağaç kökü
  2. Kesilen ağacın topraktan yukarıda kalan bölümü
  3. Asma kütüğü, tevek

ÇOBAN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Koyun, keçi, sığır, manda sürülerini otlatan kimse
    • "Çoban kaval çaldı sordu bülbüle / Sürülerim hani, ovam nerede?" (Ziya Gökalp)

ÇOMAR

  1. [isim] İri köpek, çoban köpeği

ÇORAP

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Pamuk, yün vb.nden örülen, ayağa giyilen giyecek
    • "Köşede bağdaş kurmuş, önce kunduralarını, sonra da çoraplarını çıkarmış." (Sait Faik Abasıyanık)

ÇOĞUL

  1. [isim] Çokluk: Ordular. Geldik

ÇOKÇU

  1. Çokçuluk öğretisini benimseyen (kimse), plüralist

ÇOPUR

  1. [sıfat] Yüzü çiçek hastalığından kalma küçük yara izleri taşıyan, aşırı çiçek bozuğu olan (kimse)
    • "Etrafıma bakıyor, bu kadar insan içinde çopur yüzü, yanık dudağı..." (Reşat Nuri Güntekin)

ÇOCUK

  1. [isim] Küçük yaştaki oğlan veya kız
    • "Çocuğun bir sütninesi vardı." (Refik Halit Karay)
    • "Çocuk gibi adam."
    • "Araya araya bu oyunu mu buldun? Ayol sen sahiden çocuk kalmışsın." (Refik Halit Karay)
    • "Ben de bir türlü ne olduğunu anlayamamıştım! Çocuktan al haberi derler... Boş laf değilmiş." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  2. Soy bakımından oğul veya kız, evlat
    • "Anası olacak bir kadın çocuğu omuzundan yakalamış." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
    • "Sen de çocuk gibisin, o adamın sözüne inanılır mı?"
  3. Bebeklik ile erginlik arasındaki gelişme döneminde bulunan oğlan veya kız, uşak
    • "Çocuk köşeyi dönerken ana arkasından su içmeye gitti." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  4. Genç erkek
  5. Büyükler arasında daha az yaşlı olan kişi
  6. Büyüklere yakışmayacak biçimde düşüncesizce davranan kimse
    • "Otuz yaşında ama hâlâ çocuk."
  7. Belli bir işte yeteri kadar deneyimi ve yeteneği olmayan kimse

ÇORBA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Sebze, tahıl, et vb. ile hazırlanan sıcak, sulu içecek
    • "Bu canım yolların, bu sevimli yapıların harcına dünyamızdan nasibini almamış yüz binlerce insanın alın teri karıştığı akla gelince çorbaya sinek düşüyor." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  2. İçinden çıkılmaz durum

ÇOĞUN

  1. [zarf] Çok kez, sık sık, ekseriya
    • "Çoğun içinden geldiği gibi, algıladığım gibi yazıyorum." (Selim İleri)

ÇOMAK

  1. [isim] Ucu topuzlu değnek

ÇOLPA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Ayağı sakat olan
  2. Beceriksiz, eli işe yakışmayan, acemi
    • "Hareketleri çolpa, dikkati dağınık, tepkileri geç ve kesikti." (Ahmet Hamdi Tanpınar)

ÇOTRA

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Ağaçtan yapılmış küçük su kabı
    • "Elime çotranın yanındaki bir balta geçti." (Ömer Seyfettin)

ÇORLU

  1. [sıfat] Hastalıklı, dertli

PANÇO
...
ÇORUM
...
ÇOLAK

  1. [sıfat] Eli veya kolu sakat olan (kimse)
    • "Hırsızları yakalayan genç, mavi gözlü, çolak bir polisti." (Sait Faik Abasıyanık)

ÇOKLU

  1. [sıfat] İçinde birden çok işlev barındıran

ÇOKAL

  1. [isim] Savaşlarda giyilen zırh

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü