İçinde olan 5 harfli 34 kelime var. İçerisinde ZI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında zı olan kelimeler listesine ya da Sonu zı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

NAZIR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Bir yere doğru bakan (ev, oda vb.)
    • "Küçük fakat çok şirin bir oda, gölgelik, denize nazır." (Haldun Taner)
  2. [isim] Bakan
    • "Eski nazırlardan birisine ilk defa burada rastladım." (Aka Gündüz)

KAZIL

  1. [isim] Kıldan bükülmüş, çuval dikmekte kullanılan ip, sicim

YAZIK

  1. [isim] Herkesi üzebilecek şey, günah
    • "Kumaşa yazık etti. Çocuğa yazık ettiniz. Masrafa yazık oldu. Adama yazık oldu."
    • "Yazıklar olsun, seni sevmesini bilmeyenlere; ey gamlı ülke!.." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. [ünlem] Acınma, üzüntü anlatan bir söz
    • "Yazık! Bu iş böyle mi olacaktı?"
  3. [ünlem] Kınama anlatan bir söz
    • "Yazık sana! Böyle mi yapacaktın?"

CIZIK

  1. [isim] Çizgi
  2. İz

KIZIK
...
RIZIK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yiyecek, içecek şey, azık
    • "Arap kesesine Anadolu altını ve Arap kursağına Anadolu'nun rızkını akıtacağız." (Refik Halit Karay)
  2. Tanrı'nın bütün yarattıklarına verdiği nimet
    • "Bizden şerefli yırtıcı kuş, kan emen böcek / Tanrı'm o yolda rızkını vermiş, kusuru yok." (Mehmet Çınarlı)

LAZIM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Gerek, gerekli
    • "Yaratıcı hamleler yapmak isteyen bir millet için mutlaka bir şeye inanmak lazım." (Orhan Seyfi Orhon)
    • "Onu düzeltmek, yerine yerleştirmek için orada beş, on dakika durmak lazım gelmişti." (Osman Cemal Kaygılı)
  2. Geçişsiz

YAZIN

  1. [zarf] Yaz mevsiminde, yaz aylarında

MUZIR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Sağlığı bozan
  2. Zararlı
  3. Yaramaz, cinsel gelişmeye zararlı
  4. Her şeyi bozan, karıştıran (çocuk)

YAZIT

  1. [isim] Bir kimse veya bir olayın anısını yaşatmak için bir şey üzerine kazılan yazı, kitabe
    • "Orhon yazıtları."
  2. Çevresi kabartma silmeli, içinde yazı olan taş

ZIRVA

  1. Saçma, saçma sapan, boş, anlamsız (söz)

HAZIK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Usta, uz (hekim)
    • "Şimdi eskisi gibi mi, İstanbul'da hazık hekimden geçilmiyor." (Atilla İlhan)

AZILI

  1. [sıfat] Gözü bir şeyden yılmayan, azgın
    • "Azılı katil."
  2. Çok şiddetli, korkunç
    • "En azılı küfürler kalın bir argo kabuğu içinde saklı." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)

HIZIR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İşin kolaylıkla yapılmasına yardımcı olan

ZIBIN

  1. [isim] Bebeklere iç çamaşırı olarak giydirilen, ince pamukludan kısa ve kollu giysi
  2. Kolsuz giysi

HAZIM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sindirim
  2. Benimseme, kabul etme

ZIPKA

  1. [isim] Karadeniz kıyısı halkının giydiği dar paçalı potur
    • "Karşı kahvenin çırağı bacağındaki zıpkasını örten futasıyla dört kahve getirdi." (Memduh Şevket Esendal)

YAZIŞ

  1. [isim] Yazma işi veya biçimi
  2. Kaleme alma, yazıya dökme

ZIMBA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Delgeç
  2. Delgeçle açılan delik

KAZIK

  1. [isim] Toprağa çakılmak için hazırlanmış, ucu sivri demir veya ağaç
    • "Çadır kazığı."
    • "Hayvanı kazığa bağlamak."
    • "Bütün ilişkileri birilerine kazık atmak üzerine kurulu." (Ahmet Ümit)
    • "Dünyaya kim kazık dikecek?" (Ömer Seyfettin)
  2. Direk, sopa
  3. Yapıların temelinde kullanılan, toprağa çakılan veya toprak içine giren tahta, maden veya betonarmeden silindir, prizma vb. biçimindeki uzun parça
  4. [sıfat] Çok zor (soru, sınav vb.)
  5. Alışverişte aldatma, aldatılma
  6. Genellikle yağlı güreşte, güreşçinin, elini hasmının kispeti içine sokarak yaptığı oyun
  7. İnsanı üzerine oturtarak öldürdükleri, yere dik çakılmış sivri uçlu odun veya şiş
  8. Kazığa oturtarak uygulanan öldürme cezası

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü