İçinde zil olan 6 harfli 12 kelime var. İçerisinde ZİL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında zil olan kelimeler listesine ya da Sonu zil ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
L Z İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ZİL
2 Harfli Kelimeler
İL, İZ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ZİLSİZ
-
-
[sıfat]
Zili olmayan
- "Çuha elbiseler giymiş, sakalı gayet biçimli kesilmiş, güzel yüzlü genç bir elekçi sazını kuruyor, alnı çatkılı kart bir kadın zilsiz tefini ovuşturuyordu." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Zili olmayan
- ÇİZİLİ
-
-
[sıfat]
Çizilmiş olan
-
[sıfat]
Çizilmiş olan
- TEHZİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Alaya alma
-
Ciddi bir esere alay tarzında nazire yazma, şakalı bir anlatıma çevirme
-
[isim]
Alaya alma
- BREZİL
-
Kelime Kökeni : İspanyolca
-
[isim]
Baklagillerden bazı ağaçların kırmızı boya çıkarılan odunu
-
[isim]
Baklagillerden bazı ağaçların kırmızı boya çıkarılan odunu
- EZİLME
-
-
[isim]
Ezilmek işi
-
[isim]
Ezilmek işi
- ZİLYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sahibi kendisi olsun olmasın bir malı kullanmakta olan, elinde tutan kimse, eldeci
-
[isim]
Sahibi kendisi olsun olmasın bir malı kullanmakta olan, elinde tutan kimse, eldeci
- DİZİLİ
-
-
[sıfat]
Dizilmiş olan, sıralanmış, mürettep
- "Camekânında tam elli küçük şişe dizilidir." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Dizilmiş olan, sıralanmış, mürettep
- TERZİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Küçük düşürme
-
[isim]
Küçük düşürme
- EZİLİŞ
-
-
[isim]
Ezilme işi veya biçimi
-
[isim]
Ezilme işi veya biçimi
- TENZİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İndirme, azaltma, çıkartma, aşağı düşürme, aşağılama
-
[isim]
İndirme, azaltma, çıkartma, aşağı düşürme, aşağılama
- ZİLLET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hor görülme, alçalma
- "Fakat içimdeki zillet bir türlü zail olmuyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Hor görülme, alçalma
- MENZİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yolculukta dinlenmek amacıyla durulan yer, konak
- "Tanrı yardımcı olsun gayri yolda kalana / Biz menzile vararak atları çektik hana." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
-
İki konak arasındaki uzaklık
-
Bir günlük yol
-
Bir merminin ulaşabildiği uzaklık, erim
- "Top menzili."
-
Ordunun cephe gerisi işlerinin bütünü
- "Ne yedi ne içti, bir menzil subayının bütün gayreti ile çalıştı." (Falih Rıfkı Atay)
-
At değiştirmek veya konaklamak için kervanların ve posta tatarlarının indikleri bina veya han
-
Ok atma yarışlarında erişilen mesafe
- "Sonra yine menzil ölçülmüş, yeni bir rekor kırdığı anlaşılmıştır." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Yolculukta dinlenmek amacıyla durulan yer, konak