İçinde zarf olan 10 kelime var. İçerisinde ZARF bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında zarf olan kelimeler listesine ya da Sonu zarf ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
ZARFLANMAK
ZARFÇILIK, ZARFLAMAK, ZARFLANMA
ZARFINDA, ZARFLAMA
ZARFSIZ
ZARFÇI, ZARFLI
ZARF
A F R Z Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
FARZ, ZARF
3 Harfli Kelimeler
ARZ, FAR, FAZ, RAF, RAZ, ZAR
2 Harfli Kelimeler
AF, AR, AZ, FA, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ZARFLANMAK
-
-
[nsz]
Zarf içine konulmak
-
[nsz]
Zarf içine konulmak
- ZARFLAMAK
-
-
[-i]
Zarf içine koymak
- "Damgalı bir kâğıda bir şeyler yazdı, mühürledi, imzasını attı hatta zarflayıp elime verdi." (Aka Gündüz)
-
[-i]
Zarf içine koymak
- ZARFÇILIK
-
-
[isim]
Yere zarf atarak bulanı soyma yoluyla yapılan hırsızlık, papelcilik
-
Sokaklarda iskambil kâğıtlarıyla halkı dolandırma, papelcilik
-
[isim]
Yere zarf atarak bulanı soyma yoluyla yapılan hırsızlık, papelcilik
- ZARFLANMA
-
-
[isim]
Zarflanmak işi veya durumu
-
[isim]
Zarflanmak işi veya durumu
- ZARFINDA
-
-
[zarf]
Belli bir sürede, belli bir süre içinde
- "Aynı yorganı bir ay zarfında üç beş defadan fazla kullanmazdı." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Belli bir sürede, belli bir süre içinde
- ZARFLAMA
-
-
[isim]
Zarflamak işi
-
[isim]
Zarflamak işi
- ZARFSIZ
- ...
- ZARFLI
-
-
[sıfat]
Zarfı olan
- "Zarflı fincan içindeki kahveyi usul üzere tepsiden almış." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Zarfı olan
- ZARFÇI
-
-
[isim]
Tenha bir yolda yere zarf bırakan, sonra da zarfı bulup alan kimseyi suçlayarak ve onun üstünü başını zorla arayarak zarf içindeki parayı ve o arada el çabukluğuyla diğer değerli şeyleri de alan hırsız, papelci
-
Sokaklarda iskambil kâğıtlarıyla halkı dolandıran bir tür dolandırıcı, papelci
-
[isim]
Tenha bir yolda yere zarf bırakan, sonra da zarfı bulup alan kimseyi suçlayarak ve onun üstünü başını zorla arayarak zarf içindeki parayı ve o arada el çabukluğuyla diğer değerli şeyleri de alan hırsız, papelci
- ZARF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kap, kılıf, sarma
-
İçine mektup veya başka kâğıtlar konulan kâğıttan kese
- "Bir sabah kahvaltımı yaparken bana gösterişli bir zarf getirdiler." (Ahmet Haşim)
-
İçine fincan veya bardak oturtulan metal kap
- "Kenarları ezik bir çift altın kahve fincanı zarfını elinde evirir çevirirdi." (Reşat Enis)
-
Bir fiilin, bir sıfatın veya bir zarfın anlamını zaman, yer, ölçü, nitelik, soru kavramları bakımından etkileyen kelime, belirteç: Az yaşamıştı. Geç kalınca utandı gibi
-
[isim]
Kap, kılıf, sarma