İçinde olan 8 harfli 65 kelime var. İçerisinde YÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında yü olan kelimeler listesine ya da Sonu yü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

YÜZDELİK

  1. [isim] Yüzde

BÜYÜLTEÇ

  1. [isim] Fotoğraf ve resim büyültmeye, büyültüp basmaya yarayan aygıt, agrandisör

YÜRÜNMEK

  1. [nsz] Yürüme işi yapılmak
    • "Çamurun içinde yürünmez."

TEHEYYÜÇ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Coşma, heyecanlanma
    • "Genç kızın kızarmış yüzünde teheyyüç görünüyordu." (Peyami Safa)

BÜYÜKAYI
...
YÜCELTİŞ
...
BÜYÜTMEK

  1. [-i] Büyük duruma getirmek, genişletmek
  2. Yetiştirmek, bakmak
    • "Büyüt bu fidanı ey genç / Hazır yeşermişken." (Behçet Necatigil)
  3. Abartmak, mübalağa etmek
    • "Bir ara yine işi büyüttüğüne, hayale kapıldığına hükmetti." (Refik Halit Karay)

TAHAYYÜL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hayalde canlandırma, sembolleştirme
    • "Kapıları yeşil sabahlara açılan sıcak tahayyüllerle dolu yaz geceleri..." (Yahya Kemal Beyatlı)
    • "Başka ufuklar, başka hayaller tahayyül ediyorum, yeni bir dünyaya doğmuş gibi!" (Ömer Seyfettin)

YÜKSELİM

  1. [isim] Dik açıklık

YÜZLÜLÜK

  1. [isim] Yüzlü olma durumu

TAGAYYÜR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Değişme, başkalaşma
    • "Onun çehresindeki tagayyür, muhatabının gözünden de kaçmadı." (Ercüment Ekrem Talu)

BÜYÜLTME

  1. [isim] Büyültmek işi
    • "İşin içinde bir büyültme, bir şişirme var." (Haldun Taner)
  2. Fotoğraf ve resimlere boyut kazandırma işlemi, agrandisman

YÜKLENME

  1. [isim] Yüklenme işi

YÜRÜTMEK

  1. [-i] Yürüme işini yaptırmak, yürümesini sağlamak
  2. Gerektiği gibi yapmak, uygulamak
    • "İşlerini eskisi gibi yürütüyorlar."
  3. Bir yargıyı yerine getirmek, uygulamak
  4. [nsz] Kabul edilmesi veya tartışılması için bildirmek, açıklamak, öne sürmek
    • "Mütalaa yürütmek. Muhakeme yürütmek."
  5. İşinden veya bulunduğu yerden çıkarmak
    • "Seni, teğmene bel bağlayıp girdiğin bisküvi fabrikasından nasıl yürüttülerdi." (Haldun Taner)
  6. Habersiz olarak almak, çalmak
    • "Bizim kalemi yürütmüşler."

YÜKLENİŞ
...
YÜZÜNDEN

  1. [zarf] Nedeniyle
    • "O da çocuklar yüzünden alışmış, onlar yüzünden daha uygun görmüş, karısına anne derdi." (Sait Faik Abasıyanık)

YÜLÜNMEK

  1. [nsz] Yolunmak

YÜZEYSEL

  1. [sıfat] Yüzey ile ilgili, sathi
  2. Derine inmeyen, gelişigüzel, ayrıntılı olmayan, sathi

YÜCELTME

  1. [isim] Yüceltmek işi, yükseltme

YÜKÇÜLÜK

  1. [isim] Taşıyıcılık

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü