İçinde yü olan 8 harfli 65 kelime var. İçerisinde YÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında yü olan kelimeler listesine ya da Sonu yü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TESEYYÜP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kayıtsızlık, tembellik, ihmalcilik
-
[isim]
Kayıtsızlık, tembellik, ihmalcilik
- YÜZÜNDEN
-
-
[zarf]
Nedeniyle
- "O da çocuklar yüzünden alışmış, onlar yüzünden daha uygun görmüş, karısına anne derdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[zarf]
Nedeniyle
- YÜKLENTİ
-
-
[isim]
Angarya
-
[isim]
Angarya
- YÜKLEYİŞ
-
-
[isim]
Yükleme işi veya biçimi
-
[isim]
Yükleme işi veya biçimi
- BÜYÜTMEK
-
-
[-i]
Büyük duruma getirmek, genişletmek
-
Yetiştirmek, bakmak
- "Büyüt bu fidanı ey genç / Hazır yeşermişken." (Behçet Necatigil)
-
Abartmak, mübalağa etmek
- "Bir ara yine işi büyüttüğüne, hayale kapıldığına hükmetti." (Refik Halit Karay)
-
[-i]
Büyük duruma getirmek, genişletmek
- YÜZEYSEL
-
-
[sıfat]
Yüzey ile ilgili, sathi
-
Derine inmeyen, gelişigüzel, ayrıntılı olmayan, sathi
-
[sıfat]
Yüzey ile ilgili, sathi
- YÜZLÜLÜK
-
-
[isim]
Yüzlü olma durumu
-
[isim]
Yüzlü olma durumu
- TAKAYYÜT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bağlı olma, bağlanma
-
Üstüne düşme, özen gösterme
-
[isim]
Bağlı olma, bağlanma
- İKİYÜZLÜ
-
-
[sıfat]
Özü sözü bir olmayan, riyakâr, mürai
- "Kocasının zayıf bir adam olduğunu bilmez miydi, bilirdi, şimdi bir de ikiyüzlü olduğunu gözleriyle görüyordu." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Özü sözü bir olmayan, riyakâr, mürai
- YÜKLÜLÜK
-
-
[isim]
Yüklü olma durumu
-
Ağırlık, gerginlik
- "Odanın havasında acayip bir durgunluk, bir yüklülük vardı." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Yüklü olma durumu
- YÜKSELİM
-
-
[isim]
Dik açıklık
-
[isim]
Dik açıklık
- YÜKSELİŞ
-
-
[isim]
Yükselme işi veya biçimi
-
[isim]
Yükselme işi veya biçimi
- YÜZLEMEK
-
-
[-i]
Kusurunu veya suçunu yüzüne karşı söyleyip birini utandırmak
-
[-i]
Kusurunu veya suçunu yüzüne karşı söyleyip birini utandırmak
- YÜPÜRMEK
-
-
[nsz]
Telaşla öteye beriye koşmak
-
[nsz]
Telaşla öteye beriye koşmak
- YÜRÜKLÜK
-
-
[isim]
Yürük olma durumu
-
[isim]
Yürük olma durumu
- EYYÜBİYE
- ...
- YÜKSÜNME
-
-
[isim]
Yüksünmek işi
-
[isim]
Yüksünmek işi
- BÜYÜTKEN
-
-
[sıfat]
Büyümeye yol açan
-
[sıfat]
Büyümeye yol açan
- TAGAYYÜR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Değişme, başkalaşma
- "Onun çehresindeki tagayyür, muhatabının gözünden de kaçmadı." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[isim]
Değişme, başkalaşma
- YÜRÜNMEK
-
-
[nsz]
Yürüme işi yapılmak
- "Çamurun içinde yürünmez."
-
[nsz]
Yürüme işi yapılmak