İçinde yuva olan 25 kelime var. İçerisinde YUVA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında yuva olan kelimeler listesine ya da Sonu yuva ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
YUVARLAKLAŞMAK
YUVARLAKLAŞMA
BÜLBÜLYUVASI
YUSYUVARLAK, YUVARLAKLIK, YUVARLANMAK, YUVARLATMAK
YUVALANMAK, YUVARLACIK, YUVARLAMAK, YUVARLANIŞ, YUVARLANMA, YUVARLATMA, YUVARÖLÇER
YUVALAMAK, YUVALANMA, YUVARLAMA
YUVALAMA, YUVARLAK
AKYUVAR, ALYUVAR
YUVALI
YUVAK, YUVAR
YUVA
A U V Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
YUVA
3 Harfli Kelimeler
VAY
2 Harfli Kelimeler
AV, AY, YA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YUVARLAKLAŞMAK
-
-
[nsz]
Yuvarlak bir biçim almak, yuvarlak duruma gelmek
-
[nsz]
Yuvarlak bir biçim almak, yuvarlak duruma gelmek
- YUVARLAKLAŞMA
-
-
[isim]
Düz ünlünün ünsüz etkisiyle yuvarlak oluşu: savırmak > savurmak, kavışmak > kavuşmak, yımışak yumuşak gibi
-
[isim]
Düz ünlünün ünsüz etkisiyle yuvarlak oluşu: savırmak > savurmak, kavışmak > kavuşmak, yımışak yumuşak gibi
- BÜLBÜLYUVASI
-
-
[isim]
Daire biçiminde, ortası çukur ve bu çukur yere piştikten sonra dövülmüş Antep fıstığı konulan bir tür hamur tatlısı
-
[isim]
Daire biçiminde, ortası çukur ve bu çukur yere piştikten sonra dövülmüş Antep fıstığı konulan bir tür hamur tatlısı
- YUVARLAKLIK
-
-
[isim]
Yuvarlak olma durumu
-
[isim]
Yuvarlak olma durumu
- YUSYUVARLAK
-
-
[sıfat]
Yuvarlak, küre biçiminde olan
- "Genç ama fıçı gibi şişman, yusyuvarlak bir kız." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Yuvarlak, küre biçiminde olan
- YUVARLATMAK
-
-
[-i]
Yuvarlama işini yaptırmak
-
[-i]
Yuvarlama işini yaptırmak
- YUVARLANMAK
-
-
[nsz]
Kendi üzerinde dönerek hareket etmek
- "Fıçı yuvarlanıyor."
- "Biz işte aile gibi bir şeyiz burada, büyük hanımı da kendimize uydurduk, yuvarlanıp gidiyoruz." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Dökülerek düşmek
- "Bu hayvancıklara bakarken gözlerimden yaşların yuvarlandığını ve toplandığını duydum." (Memduh Şevket Esendal)
-
Devrilmek, düşmek
- "Kapı açılır açılmaz yüzükoyun ve kaskatı yere yuvarlandı." (Aka Gündüz)
-
Ansızın, beklenmedik bir zamanda ölmek
-
[nsz]
Kendi üzerinde dönerek hareket etmek
- YUVARLATMA
-
-
[isim]
Yuvarlatmak işi
-
[isim]
Yuvarlatmak işi
- YUVARLANIŞ
-
-
[isim]
Yuvarlama işi veya biçimi
- "Bu da hemen hemen kayalıktan denize yuvarlanış kadar tehlikeli bir iş..." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Yuvarlama işi veya biçimi
- YUVARLANMA
-
-
[isim]
Yuvarlanmak işi
-
[isim]
Yuvarlanmak işi
- YUVALANMAK
-
-
[nsz]
Ev bark, yuva sahibi olmak, yuva kurmak
-
Silah, görünmeyecek bir biçimde gizlenmek
-
Bir yerde birikmek, toplanmak
-
[nsz]
Ev bark, yuva sahibi olmak, yuva kurmak
- YUVARÖLÇER
-
-
[isim]
Özellikle optik camların küresel eğriliğini ölçmeye yarayan araç
-
[isim]
Özellikle optik camların küresel eğriliğini ölçmeye yarayan araç
- YUVARLACIK
-
-
[sıfat]
Küçük ve yuvarlak
- "Nil yuvarlacık kalçalarına, seyredenlerle alay eden bir eda vermeyi bilmişti." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Küçük ve yuvarlak
- YUVARLAMAK
-
-
[-e]
Bir şeyi bir yerden kaldırmadan ekseni çevresinde döndürerek yürütmek, tekerlemek
- "... balta ve küskü ile onu kaldırır, aşağıya yuvarlarız." (Refik Halit Karay)
-
[-i]
Döndürerek tomar yapmak veya yuvarlak duruma getirmek
-
[-i]
Hızla düşürmek, devirmek
- "Bir çelmede adamı yere yuvarladı."
-
[nsz]
Sözü belirsizce, anlaşılmayacak biçimde söylemek
-
[nsz]
İnanılmayacak yalanlar söylemek
-
[nsz]
İstekle ve çabucak yemek veya içmek
- "Birbiri ardınca bilmem kaç şişe bira yuvarlamış." (Atilla İlhan)
-
[-e]
Bir şeyi bir yerden kaldırmadan ekseni çevresinde döndürerek yürütmek, tekerlemek
- YUVARLAMA
-
-
[isim]
Yuvarlamak işi
-
Yuvalama
-
[isim]
Yuvarlamak işi
- YUVALANMA
-
-
[isim]
Yuvalanmak işi
-
[isim]
Yuvalanmak işi
- YUVALAMAK
-
-
[nsz]
Yuva yapmak
- "Leylek bacaların üstünde yuvalar."
-
[nsz]
Yuva yapmak
- YUVARLAK
-
-
[sıfat]
Top veya küre biçiminde olan, müdevver
- "Yuvarlak bir yüz. Yuvarlak bir masa."
- "Yuvarlak konuşmayı bırak da söyleyeceğini açıkça söyle diye hatibe müdahale etti." (Haldun Taner)
-
[isim]
Top veya küre biçiminde toparlak şey
-
[sıfat]
Top veya küre biçiminde olan, müdevver
- YUVALAMA
-
-
[isim]
Yuvalamak işi
-
İnce bulgur, soğan ve yağsız kıymanın yoğrulup küçük köfteler durumuna getirildikten sonra et suyu ve nohut ile pişirilmesiyle hazırlanan bir tür yemek, analıkızlı
- "Sebze dolmaları ve katmer tatlısının yanı sıra Antep'in otantik yuvalama yemeği de var."
-
[isim]
Yuvalamak işi
- AKYUVAR
-
-
[isim]
Kan ve lenf vb. vücut sıvılarında bulunan çekirdekli, yuvarlak hücre, lökosit
-
[isim]
Kan ve lenf vb. vücut sıvılarında bulunan çekirdekli, yuvarlak hücre, lökosit