İçinde yu olan 5 harfli 43 kelime var. İçerisinde YU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında yu olan kelimeler listesine ya da Sonu yu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
U Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
UY
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YUMRU
-
-
[isim]
Yuvarlak, şişkin şey
- "Alnında bir yumru var."
-
Sap, kök veya dallarda bulunan, yedek besin taşıyan şişkin madde
- "Patates nişastalı bir yumrudur."
-
[sıfat]
Şişkin, kabarık, yuvarlak biçimli
- "Yumru yanaklı bir çocuk."
-
[sıfat]
Eğri büğrü, çarpık, engebeli, yamru yumru
-
[isim]
Yuvarlak, şişkin şey
- YUKAÇ
-
-
[isim]
Yer katmanları kıvrımlarının tümsek bölümü, semer, ineç karşıtı
-
[isim]
Yer katmanları kıvrımlarının tümsek bölümü, semer, ineç karşıtı
- YUVGU
-
-
[isim]
Toprak damlı evlerin üstündeki killi toprağı sert bir katman durumuna getirmek için dam üzerinde yuvarlanan, silindir biçimindeki ağır taş, yuvak
-
[isim]
Toprak damlı evlerin üstündeki killi toprağı sert bir katman durumuna getirmek için dam üzerinde yuvarlanan, silindir biçimindeki ağır taş, yuvak
- YUFKA
-
-
[isim]
Oklava ile açılan ince, yuvarlak hamur yaprağı
-
Sacda pişen bir ekmek türü
-
[sıfat]
İnce ve çabuk kırılır, dayanıksız
- "Bu kapak pek yufka bir şey."
-
[isim]
Oklava ile açılan ince, yuvarlak hamur yaprağı
- KUYUM
-
-
[isim]
Değerli metal ve taşlardan yapılan süs eşyası
- "Altın yüzük yaptırdım, kuyum ustalarına" (Halk türküsü)
-
[isim]
Değerli metal ve taşlardan yapılan süs eşyası
- YULAR
-
-
[isim]
Bir yere bağlamak veya çekerek götürmek için hayvanın başlığına veya tasmasına bağlanan ip
- "Papaz beygirin yularını çekti." (Ömer Seyfettin)
- "O da sana er geç yuları takar, benden beter olursun." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Bir yere bağlamak veya çekerek götürmek için hayvanın başlığına veya tasmasına bağlanan ip
- MEYUS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Üzgün
- "Ağır ve meyus adımlarla yürüdü." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Müsteşar yanında böyle kalmak onu meyus ediyordu." (Memduh Şevket Esendal)
- "Bir ümidin çıkmaması, insanın ikinci defa meyus olması demektir." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Karamsar
- "Odaya girince Remzi'yi şaşkın ve meyus bir hâlde gördüm." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Üzgün
- KOYUT
-
-
[isim]
Konut (II)
-
[isim]
Konut (II)
- DÜYUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Borçlar
-
[isim]
Borçlar
- AYYUK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Göğün en yüksek yeri
-
Göğün kuzey yarım küresinde bulunan bir takımyıldızın en parlak yıldızı
- "İktisadi bunalım ayyuka çıktı maşallah." (Haldun Taner)
-
[isim]
Göğün en yüksek yeri
- YUNMA
-
-
[isim]
Yunmak işi
-
[isim]
Yunmak işi
- YUVAR
-
-
[isim]
Organizmadaki kan, lenf, süt vb. sıvılarda bulunan, genellikle yuvarlak veya oval küçük cisim
-
Yer yuvarlağı gibi düzgün olmayan küresel biçim
-
[isim]
Organizmadaki kan, lenf, süt vb. sıvılarda bulunan, genellikle yuvarlak veya oval küçük cisim
- YUTMA
-
-
[isim]
Yutmak (I), (II) işi
- "Ne bulursam yutmaya mecbur kalıyordum, zayıflamış, sersemlemiş, neşesizleşmiştim." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Yutmak (I), (II) işi
- KOYUŞ
- ...
- YUNUS
-
-
[isim]
Balinalardan, ılık ve sıcak denizlerde sürüler durumunda yaşayan, boyları 3 m'ye kadar erişebilen, memeli deniz hayvanı (Delphinus)
-
[isim]
Balinalardan, ılık ve sıcak denizlerde sürüler durumunda yaşayan, boyları 3 m'ye kadar erişebilen, memeli deniz hayvanı (Delphinus)
- YUMAK
-
-
[-i]
Yıkamak
-
[-i]
Yıkamak
- YUDUM
-
-
[isim]
Bir içişte yutulacak miktar
- "Dudaklarımda bir yudum suyun hasreti." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Bir içişte yutulacak miktar
- TUYUĞ
-
-
[isim]
Mâni (II) biçiminde aruzla yazılmış manzume
-
[isim]
Mâni (II) biçiminde aruzla yazılmış manzume
- DOYUŞ
-
-
[isim]
Doyma işi veya biçimi
-
[isim]
Doyma işi veya biçimi
- DUYUM
-
-
[isim]
Duyu
-
Doğruluğu kesin olarak bilinmeyen haber, istihbarat
- "Bu haberi duyumlarınıza dayanarak mı söylüyorsunuz?"
-
Kişinin duyular yoluyla elde ettiği izlenim, ihsas
-
[isim]
Duyu