İçinde yu olan 5 harfli 43 kelime var. İçerisinde YU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında yu olan kelimeler listesine ya da Sonu yu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
U Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
UY
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YUVAR
-
-
[isim]
Organizmadaki kan, lenf, süt vb. sıvılarda bulunan, genellikle yuvarlak veya oval küçük cisim
-
Yer yuvarlağı gibi düzgün olmayan küresel biçim
-
[isim]
Organizmadaki kan, lenf, süt vb. sıvılarda bulunan, genellikle yuvarlak veya oval küçük cisim
- AYYUK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Göğün en yüksek yeri
-
Göğün kuzey yarım küresinde bulunan bir takımyıldızın en parlak yıldızı
- "İktisadi bunalım ayyuka çıktı maşallah." (Haldun Taner)
-
[isim]
Göğün en yüksek yeri
- YUDUM
-
-
[isim]
Bir içişte yutulacak miktar
- "Dudaklarımda bir yudum suyun hasreti." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Bir içişte yutulacak miktar
- YUNMA
-
-
[isim]
Yunmak işi
-
[isim]
Yunmak işi
- YUMRU
-
-
[isim]
Yuvarlak, şişkin şey
- "Alnında bir yumru var."
-
Sap, kök veya dallarda bulunan, yedek besin taşıyan şişkin madde
- "Patates nişastalı bir yumrudur."
-
[sıfat]
Şişkin, kabarık, yuvarlak biçimli
- "Yumru yanaklı bir çocuk."
-
[sıfat]
Eğri büğrü, çarpık, engebeli, yamru yumru
-
[isim]
Yuvarlak, şişkin şey
- TUYUĞ
-
-
[isim]
Mâni (II) biçiminde aruzla yazılmış manzume
-
[isim]
Mâni (II) biçiminde aruzla yazılmış manzume
- UYUMA
-
-
[isim]
Uyumak durumu
-
[isim]
Uyumak durumu
- YUNAK
-
-
[isim]
Hamam
-
[isim]
Hamam
- YUMMA
-
-
[isim]
Yummak işi
-
[isim]
Yummak işi
- YUVGU
-
-
[isim]
Toprak damlı evlerin üstündeki killi toprağı sert bir katman durumuna getirmek için dam üzerinde yuvarlanan, silindir biçimindeki ağır taş, yuvak
-
[isim]
Toprak damlı evlerin üstündeki killi toprağı sert bir katman durumuna getirmek için dam üzerinde yuvarlanan, silindir biçimindeki ağır taş, yuvak
- YUVAK
-
-
[isim]
Yuvgu
-
[isim]
Yuvgu
- KOYUT
-
-
[isim]
Konut (II)
-
[isim]
Konut (II)
- YULAF
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Buğdaygillerden, en çok hayvan yemi olarak yetiştirilen otsu bitki (Avena sativa)
-
Bu bitkinin tanesi
-
[isim]
Buğdaygillerden, en çok hayvan yemi olarak yetiştirilen otsu bitki (Avena sativa)
- BOYUN
-
-
[isim]
Gövdenin başla omuz arasında kalan bölgesi
- "Ellerini bu defa, boynuna sıkıştırdığı beyaz peçeteye sildi." (Atilla İlhan)
- "Para bulabilmek için ya bir tarafa boyun eğmeli ya öbür tarafla birleşmeli idik." (Falih Rıfkı Atay)
- "Eli göğsünde, boyun keserek dervişçe bir selamla alçak bir sedirin ucuna ilişti." (Haldun Taner)
- "Hürrem Hakkı, Ferhunde'nin önünde boyun kırdı." (Mahmut Yesari)
-
Testi, şişe, güğüm gibi kaplarda dar olan üst kısım
- "Nevin hayretle boynunu bükerken içeri Behiç girdi." (Peyami Safa)
-
Sorumluluk
-
Dağ sırtlarında geçmeye elverişli alçak yer
-
Üzeri
- "Günahı söyleyenlerin boynuna, derler ki bu iki genç birbirlerini küçükten beri sevmişler de öyle nişanlanmışlar." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Gövdenin başla omuz arasında kalan bölgesi
- YURDU
-
-
[isim]
İğnenin deliği
-
[isim]
İğnenin deliği
- YUTMA
-
-
[isim]
Yutmak (I), (II) işi
- "Ne bulursam yutmaya mecbur kalıyordum, zayıflamış, sersemlemiş, neşesizleşmiştim." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Yutmak (I), (II) işi
- YUNAN
- ...
- MEYUS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Üzgün
- "Ağır ve meyus adımlarla yürüdü." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Müsteşar yanında böyle kalmak onu meyus ediyordu." (Memduh Şevket Esendal)
- "Bir ümidin çıkmaması, insanın ikinci defa meyus olması demektir." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Karamsar
- "Odaya girince Remzi'yi şaşkın ve meyus bir hâlde gördüm." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Üzgün
- YUTUM
-
-
[isim]
Yutma işi
-
[isim]
Yutma işi
- BUYUR
-
-
"buyurun!" anlamında bir seslenme sözü
- "Ahlak sadece kötülük etmekten çekinmek değildir, başkalarının edecekleri kötülükleri de önlemeye çalışmayı buyurur." (Nurullah ataç)
- "Soldaki bahçeli kahveye buyur ettim." (Sait Faik Abasıyanık)
-
"anlamadım, sözünüzü tekrarlayınız!" anlamında bir seslenme sözü
- "Bir şey mi buyurdunuz?"
- "Çok doğru buyuruyorsunuz." (Falih Rıfkı Atay)
-
"söyleyiniz, emrediniz!" anlamında bir seslenme sözü
- "Salona buyurmaz mısınız?" (Mithat Cemal Kuntay)
-
"buyurun!" anlamında bir seslenme sözü