İçinde yon olan 7 harfli 20 kelime var. İçerisinde YON bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında yon olan kelimeler listesine ya da Sonu yon ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
N O Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ON, OY, YO
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ALÜVYON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Akarsuların taşıyıp yığdıkları balçık, kil vb. çok ince taneli şeylerin kum ve çakılla karışmasıyla oluşan yığın, lığ
-
[isim]
Akarsuların taşıyıp yığdıkları balçık, kil vb. çok ince taneli şeylerin kum ve çakılla karışmasıyla oluşan yığın, lığ
- OPSİYON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bankacılıkta borç senetlerinin, bankalara ödenmesi için vade tarihinden başlayarak tanınan iki gün
-
Vapur, uçak vb.nde önceden ödeme yapmadan belli bir tarih için yer ayırtma
-
Bir alışverişin karara bağlanması için genellikle satıcının alıcıya tanıdığı süre
-
[isim]
Bankacılıkta borç senetlerinin, bankalara ödenmesi için vade tarihinden başlayarak tanınan iki gün
- KİMYONİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kahverengiye çalan yeşil renk
-
[sıfat]
Bu renkte olan
-
[isim]
Kahverengiye çalan yeşil renk
- EROZYON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yer kabuğunu oluşturan kayaçların, başta akarsular olmak üzere türlü dış etmenlerle yıpratılıp yerinden koparılarak eritilmeleri veya bir yerden başka bir yere taşınması olayı, aşınma, aşınım, itikâl
- "Devlet toprağın ... erozyonla kaybedilmesini önlemek ... amacıyla gerekli tedbirleri alır." (Anayasa)
-
[isim]
Yer kabuğunu oluşturan kayaçların, başta akarsular olmak üzere türlü dış etmenlerle yıpratılıp yerinden koparılarak eritilmeleri veya bir yerden başka bir yere taşınması olayı, aşınma, aşınım, itikâl
- YONTMAK
-
-
[-i]
Bir şeye istenilen biçimi vermek için dış bölümünü keskin bir araçla biçmek, kesmek
- "Boş zamanlarında tahta kaşık, kepçe yontar, geçimini bunları satarak sağlardı." (Nezihe Araz)
-
Bir kimsenin azar azar parasını çekmek, birinden para sızdırmak
- "Hacı beyi yontacak, ondan bir hayli fazla para sızdıracaktı." (Ercüment Ekrem Talu)
-
Bir şeyi kendi görüşüne göre değerlendirmek
-
[-i]
Bir şeye istenilen biçimi vermek için dış bölümünü keskin bir araçla biçmek, kesmek
- YONULMA
-
-
[isim]
Yontulma
-
[isim]
Yontulma
- EDİSYON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Basım
-
[isim]
Basım
- MAYONEZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yumurta sarısı, zeytinyağı ve limonla yapılan bir çeşit koyu, soğuk yiyecek
-
[isim]
Yumurta sarısı, zeytinyağı ve limonla yapılan bir çeşit koyu, soğuk yiyecek
- İSPİYON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Birinin sırlarını, davranışlarını, düşüncelerini gözleyip başkalarına bildirerek çıkar sağlama
-
[isim]
Birinin sırlarını, davranışlarını, düşüncelerini gözleyip başkalarına bildirerek çıkar sağlama
- BİYONİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Dirim kurgusal
-
[sıfat]
Dirim kurgusal
- ADİSYON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hesap
-
[isim]
Hesap
- ADEZYON
- ...
- YONTUCU
-
-
[isim]
Heykelci
-
[sıfat]
Kendi çıkarını düşünen
-
[isim]
Heykelci
- AMNİYON
-
Kelime Kökeni : Yunanca
-
[isim]
Döl kesesi
-
[isim]
Döl kesesi
- AKSİYON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir kuvvetin, maddi bir etkenin, bir düşüncenin ortaya çıkması
-
İnsan etkinliğinin veya iradesinin açığa çıkması
-
Hareket, iş
-
Sermayenin belirli bir bölümü
-
Hisse senedi
-
Bir oyuncunun sahne üzerindeki hareketi
-
Oyunun temasını geliştiren başlıca olay, hikâye, gelişim
-
[isim]
Bir kuvvetin, maddi bir etkenin, bir düşüncenin ortaya çıkması
- TRİLYON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Milyar kere bin, 1.000.000.000.000
-
Bu sayının adı
-
[isim]
Milyar kere bin, 1.000.000.000.000
- FİYONGO
- ...
- EMİSYON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sürüm
-
Çıkarma
-
[isim]
Sürüm
- OKAZYON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Fırsat
-
[sıfat]
Kelepir
- "İlk zamanlar bilseniz ne okazyon şeyler düşüyordu." (Haldun Taner)
-
[isim]
Fırsat
- AFYONLU
-
-
[sıfat]
İçinde afyon bulunan
-
Afyon yutmuş
-
Dalgın, uyuşmuş, uyuşuk (kimse)
-
[sıfat]
İçinde afyon bulunan