İçinde yle olan 8 harfli 24 kelime var. İçerisinde YLE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında yle olan kelimeler listesine ya da Sonu yle ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E L Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
LEY, YEL
2 Harfli Kelimeler
EL, EY, LE, YE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÖYLESİNE
-
-
[zarf]
Aşırı bir biçimde, fazla, o kadar çok
- "Göz öylesine alışır ki yeni yapılara, insan ne kadar kendini zorlasa o boş arsanın nasıl olduğunu gözünün önüne getiremez." (Necati Cumalı)
-
[zarf]
Aşırı bir biçimde, fazla, o kadar çok
- SÖYLETME
-
-
[isim]
Söyletmek işi
-
[isim]
Söyletmek işi
- EYLEMLİK
-
-
[isim]
Mastar
-
[isim]
Mastar
- SÖYLENCE
-
-
[isim]
Efsane
-
[isim]
Efsane
- ÇİYLEMEK
-
-
[nsz]
Yağmur, hafif ve ince yağmak
-
[nsz]
Yağmur, hafif ve ince yağmak
- SÖYLENME
-
-
[isim]
Söylenmek işi
-
[isim]
Söylenmek işi
- SÖYLEMEK
-
-
[-i]
Düşündüğünü veya bildiğini sözle anlatmak
- "Bu konak için de yine senelerden beri aynı şeyi söylerim." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Bir vakitler aralarında su sızmayan hatun kişiler şimdi birbirlerini çekemiyorlar, birbirlerinin arkasından söylemediklerini bırakmıyorlardı." (Haldun Taner)
-
Bir düşünceyi ileri sürmek, ortaya atmak
- "Hececiler kendilerinden sonra yeni bir edebî neslin yetişmediğini söylüyorlar." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Yapılmasını istemek
- "Biraz sonra nazırın yine beni istediğini söylediler." (Falih Rıfkı Atay)
-
[nsz]
Türkü, şarkı vb. okumak
- "Kanto söyler gibi hareketler ve taklitlerle söylediği şarkılar pek eğlenceli şeylerdi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[nsz]
Yazmak, düzmek
- "Şiir söylemek."
-
[-e]
Haber vermek
- "Benim burada nasıl yaşadığımı görenler gidip babama da söylerler." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[-i]
Önceden bildirmek, tahmin etmek
- "Bir değil iki tane olduğunu size söylemiştim." (Refik Halit Karay)
-
[nsz]
Herhangi bir şeyi bildirmek, anlatmak, demek istemek, hatırlatmak
- "Ne söyler bu türküler / Ay karanlık gecelerde yüzen gemiler." (Necati Cumalı)
-
[-i]
Düşündüğünü veya bildiğini sözle anlatmak
- VAKTİYLE
-
-
[zarf]
Bir zamanlar
- "Vaktiyle Harbiye Mektebinde Mustafa Kemal'e hocalık etmiş olan Miralay Esat Bey..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Zamanında, uygun zamanda
-
Oldukça eski bir zamanda
-
[zarf]
Bir zamanlar
- MEYLEDİŞ
- ...
- SÖYLEVCİ
-
-
[isim]
Coşkulu ve güzel konuşan, hitabede bulunan kimse
- "İttihat ve Terakki'nin en iyi söylevcisi odur." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Coşkulu ve güzel konuşan, hitabede bulunan kimse
- SÖYLENİŞ
-
-
[isim]
Söyleyiş, telaffuz
-
[isim]
Söyleyiş, telaffuz
- KÖYLEŞME
-
-
[isim]
Köyleşmek işi
-
Köyden şehre nüfus göçü dolayısıyla kırsal alanlara özgü davranış ve tutumların şehirlerde görülmesi
-
[isim]
Köyleşmek işi
- FEYLESOF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Filozof
- "Öteki, derbeder, feylesof, düşünceleri arasında kendinden geçmiş." (Peyami Safa)
-
[isim]
Filozof
- NEYLEYİM
-
-
"ne yapabilirim, elden ne gelir?" anlamında kullanılan bir söz
- "Ne âlem çocuksun!"
- "Onda para ne arar!"
- "Sen burada ne arıyorsun, haydi çabuk eve!"
- "Dar bir gün gelmiş, birinden üç beş kuruş almışım, bundan ne çıkar?" (Memduh Şevket Esendal)
-
"ne yapabilirim, elden ne gelir?" anlamında kullanılan bir söz
- EYLEMSEL
- ...
- SÖYLENTİ
-
-
[isim]
Ağızdan ağıza dolaşan, kesinlik kazanmayan haber, rivayet, şayia
- "Önce kulaktan kulağa fısıldanan bu söylentilerin meclis kürsülerinde açıkça ifade edildiği oluyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Ağızdan ağıza dolaşan, kesinlik kazanmayan haber, rivayet, şayia
- TÜYLENME
-
-
[isim]
Tüylenmek işi
-
[isim]
Tüylenmek işi
- PEYLEMEK
-
-
[nsz]
Bir şeyi önceden kendine ayırtmak
- "Ta uçta kendime bir yer peyleyip sineyim derken Gazi seslendi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Temin etmek, sağlamak
-
Ismarlamak
- "Günlerce uzak köylerden jandarmalar, şöhretli zağarlar getiriyorlar, kış için tavşan avına tazılar peyliyorlardı." (Refik Halit Karay)
-
[nsz]
Bir şeyi önceden kendine ayırtmak
- SÖYLEŞME
-
-
[isim]
Söyleşmek işi
-
[isim]
Söyleşmek işi
- YÖNEYLEM
-
-
[isim]
Karmaşık sorunların çözümünde ve incelenmesinde bilimsel ve özellikle matematiksel yöntemlerin uygulanışı
-
[isim]
Karmaşık sorunların çözümünde ve incelenmesinde bilimsel ve özellikle matematiksel yöntemlerin uygulanışı