İçinde yi olan 5 harfli 35 kelime var. İçerisinde Yİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında yi olan kelimeler listesine ya da Sonu yi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BEYİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Anlam bakımından birbirine bağlı iki dizeden oluşmuş şiir parçası
    • "Kendince uğur denediği bazı beyitleri okudu." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Ev

İYİCE

  1. [sıfat] İyiye yakın
    • "İyice bir ev."
  2. [zarf] Çok, neredeyse tamamen
    • "Şapkası iyice yana yıkılmıştı." (Çetin Altan)
  3. [zarf] Gereği gibi

YİRMİ

  1. On dokuzdan sonra gelen sayının adı
  2. Bu sayıyı gösteren 20, XX rakamlarının adı
  3. [sıfat] İki kere on, on dokuzdan bir artık

DEYİM

  1. [isim] Genellikle gerçek anlamından az çok ayrı, ilgi çekici bir anlam taşıyan kalıplaşmış söz öbeği, tabir
    • "Bence ziyan olmuş, eski deyimi ile heder olmuş bir değerdir." (Haldun Taner)

FEYİZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Verimlilik, gürlük, ongunluk, bereket
  2. Artma, çoğalma
  3. İlerleme, kültürel gelişme, olgunluk
    • "Bu hayırlı teşebbüsün doğu vilayetlerimiz gençliğine bahşedeceği feyiz Cumhuriyet hükûmeti için ne mutlu eser olacaktır." (Atatürk)
  4. Manevi haz, mutluluk, iç huzuru

TAYİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ne olduğunu anlama, gösterme, belirtme, kararlaştırma
    • "Yola devam edilmesini tayin için sordu." (Refik Halit Karay)
    • "Necmi Efendi palas pandıras Çorlu'ya tayin edildi." (Haldun Taner)
  2. Atama

GİYİT

  1. [isim] Giysi

YİTME

  1. [isim] Yitmek işi, kayıp

RAYİÇ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir para biriminin veya malın satış ve sürüm değeri
    • "Türk lirasının rayicinin en yüksek olduğu bir dönemden söz ediyorum." (Haldun Taner)

GİYİŞ

  1. [isim] Giyme işi veya biçimi

YİYİŞ

  1. [isim] Yemek işi veya biçimi

YİĞİT

  1. [sıfat] Güçlü ve yürekli, kahraman, alp
  2. Gözü pek, düşüncelerini açıkça söylemekten çekinmeyen (kimse)
    • "O yiğit adamdır, gerçeği söylemekten çekinmez."
  3. [isim] Delikanlı, genç erkek
    • "Yiğide ölüm geçine / Al beni zülfün ucuna / Sallanayım tel yerine." (Karacaoğlan)

ÇEYİZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gelin için hazırlanan her türlü eşya, cihaz
    • "Noksansız bir çeyiz ve düğünle iyi bir eve verilen Zeynep..." (Tarık Buğra)
    • "Kazandığını bir yana atar, kendine çeyiz düzer." (Mahmut Yesari)

SEYİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir topluluğun ileri gelen kişisi
  2. Hz. Muhammed'in soyundan olan kimse

YİVLİ

  1. [sıfat] Yivi olan, üzerine yiv açılmış olan

SEYİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gidiş, yürüyüş, ilerleyiş
    • "Hastalığın seyri."
    • "Sanki Rumeli baştan başa bir arena idi ve Avrupa siyaset adamları da birer Roma imparatoru gibi mermerden localarına kurulmuşlar, oradaki olumlu güreşleri seyre dalmışlardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Kara taşıtlarının belli bir güzergâhta ilerlemesi
  3. Özellikle gemilerin belli bir rotayı takip ederek yolculuk etmesi
  4. Bir yerden başka bir yere gitmek için yola çıkma
  5. Eğlenmek için bakma, hoşlanarak bakma, temaşa
    • "Tevfik, orta oyununa çıkınca seyrine en sık gidenlerden birisi Selim Paşa'nın karısı oldu." (Halide Edip Adıvar)
  6. Bakıp eğlenecek şey, eğlendirici durum
    • "Bundan âlâ seyri nerde bulacak garipler?" (Tarık Buğra)

KEYİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Vücut esenliği, sağlık
    • "Keyfiniz nasıl?"
    • "Türkü söylüyorsun, keyif çatıyorsun." (Peyami Safa)
    • "Bize hakaret eden, bize utangaçlık yükleyen bu zincir şarkıları, düşmanın kulağına keyif verecektir." (Ruşen Eşref Ünaydın)
    • "Gelmeyecekmiş, keyfi bilir!"
  2. Canlılık, tasasızlık, iç rahatlığı
    • "Bu keyif ne kadar sürerdi? Tahminime göre beş on dakikadan fazla sürmezdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. Rahat, huzur, afiyet
  4. İstek, heves, zevk
    • "Ağır ağır keyifle başladım kahvemi çekmeğe." (Sait Faik Abasıyanık)
  5. Alkollü içki ve başka uyuşturucu maddeler kullanıldığında insanda görülen durum
  6. Yolsuz ve kural dışı istek
    • "Niye bir memurun keyfine boyun eğiyorsunuz?" (Necati Cumalı)
  7. Esrar

SEYİS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ata bakan, tımar eden kimse, at bakıcısı

BEYİN

  1. [isim] Kafatasının üst bölümünde beyin zarı ile örtülü, iki yarım yuvar biçiminde sinir kütlesinden oluşan, duyum ve bilinç merkezlerinin bulunduğu organ, dimağ
    • "Kızgın güneşin altında bütün gün beynim kaynıyor." (Orhan Kemal)
    • "Akşam eve gelip de heykelin başını boyun yerinden çatlamış ve güzelim mermer başlığı tuzla buz olmuş görünce beynim sıçradı." (Haldun Taner)
    • "Beyni sulanan bu ayyaş, iğrenç mahluku onlara anlatmakta ne fayda olabilirdi." (Mahmut Yesari)
    • "Bu satırları okuyunca Mustafa beyninden vurulmuşa döndü." (Erhan Bener)
  2. Muhakeme, usa vurma
  3. Bir şeyi yönetmede önemli görevi olan kimse
  4. Akıl, anlayış
  5. Bilgisi, eğitimi, düşüncesi yüksek düzeyde olan kimse
    • "Türkiye'nin yetiştirdiği en değerli beyinlerden biridir." (Haldun Taner)

GEYİK

  1. [isim] Geyikgillerden, erkeklerinin başında uzun ve çatallı boynuzları olan memeli hayvan (Cervus elaphus)
  2. Karısının veya bir kadın yakınının ihanetine uğramış erkek

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü