İçinde yat olan 7 harfli 29 kelime var. İçerisinde YAT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında yat olan kelimeler listesine ya da Sonu yat ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A T Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

TAY, YAT

2 Harfli Kelimeler

AT, AY, TA, YA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

YATIRMA

  1. [isim] Yatırmak işi

YATISIZ

  1. [sıfat] Geceleri yatılmayan
    • "Yatısız okul."
  2. Gündüzlü
    • "Yatısız öğrenci."

YATILIŞ
...
BOYATIŞ

  1. [isim] Boyatma işi veya biçimi

İHTİYAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Herhangi bir konuda ileriyi düşünerek ölçülü davranma, sakınma
    • "İhtiyatla, yan duvara tutunarak son basamağa vardığını yukarıdan gördüm." (Refik Halit Karay)
  2. Gereğinden fazla olup saklanan şey, yedek
    • "Tüpte kalan iki üç taneyi de yol ihtiyatı olarak zorla kendisine kabul ettirdim." (Reşat Nuri Güntekin)

FİYATLI

  1. [sıfat] Fiyatı olan
  2. Pahalı

YATIŞMA

  1. [isim] Yatışmak işi

RUHİYAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ruh bilimi, psikoloji
    • "Ben Avrupa'nın püriten papazlarıyla rekabet eden ruhiyat büyücülerinden değilim." (Peyami Safa)

YATILMA

  1. [isim] Yatılmak işi

TİYATRO

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Dram, komedi, vodvil vb. edebiyat türlerinin oynandığı yer
    • "Her tiyatronun holünde ille smokinli bir müdüre rastlayacaksınız." (Haldun Taner)
  2. Bu türleri, izleyiciler önünde sahnede oynayan grup
    • "Tiyatro kuruldu, birinci temsilden sonra da kapandı." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Oyun yazma sanatı
    • "Ben o tarihte, kendimi az çok bir tiyatro yazarı addetmekteyim." (Halit Fahri Ozansoy)
  4. Sahnelenmek için yazılmış oyunların tümü
    • "Eskiden tiyatro Osmanlıcaya ibret sözü ile çevrilmişti." (Falih Rıfkı Atay)

YATALAK

  1. [sıfat] Felç, sakatlık vb. bir sebeple yataktan kalkamayan (kimse)
    • "Şu rezalete bakın, yatalak gibi uzanmışlar." (Ömer Seyfettin)
    • "Bu kapanık, rutubetli yerde yatalak olup kalmaktan kurtulurum." (Osman Cemal Kaygılı)

YATUĞAN

  1. [isim] Kanun, santur vb. sazların ortak adı

DAYATIŞ

  1. [isim] Dayatma işi veya biçimi

AYNİYAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kullanılmaya veya harcamaya elverişli, taşınması kolay eşya

ARZİYAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yer bilimi

YATAĞAN

  1. [isim] Namlusu kavisli, iki yanı da kesici, bir tür uzun savaş bıçağı
    • "Kalkanları parçalayan çelik yatağanlar, zırhları kesen ağır saldırmalar yapacaktı." (Ömer Seyfettin)

BOYATMA

  1. [isim] Boyatmak işi

YATAKÇI

  1. [isim] Sancak beyleri ve beylerbeyi tarafından geceleyin çarşıları beklemekle görevlendirilen halktan kimse

DAYATMA

  1. [isim] Dayatmak işi, empoze etme
    • "Motorlu birlikler bu memleketi, hiçbir dayatmaya uğramaksızın işgal ediverince hayretten donakaldı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

ZİHAYAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. Canlı, neşeli, dinç
    • "Fakat ben, bilakis o kadar zihayat, o kadar zinde ve faal idim ki..." (Ömer Seyfettin)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü