İçinde yapma olan 6 kelime var. İçerisinde YAPMA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında yapma olan kelimeler listesine ya da Sonu yapma ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
YAPMACIKLIK, YAPMACIKSIZ
YAPMACIKLI
YAPMACIK
YAPMAK
YAPMA
A A M P Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
YAPMA
4 Harfli Kelimeler
AYMA, MAPA, MAYA, YAMA
3 Harfli Kelimeler
AMA, AYA, PAY
2 Harfli Kelimeler
AM, AY, MA, PA, YA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YAPMACIKLIK
- ...
- YAPMACIKSIZ
-
-
[sıfat]
İçten, içten geldiği gibi, samimi
- "Ayrılırken yapmacıksız bir saygıyla geçmiş olsun dileklerini yinelemeyi unutmuyor." (Ahmet Ümit)
-
[sıfat]
İçten, içten geldiği gibi, samimi
- YAPMACIKLI
-
-
[sıfat]
İçtenliği olmayan, içten olmayan
- "Öyle ince yapmacıklı aktris tavırlı, sahte bir kız değildi." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
İçtenliği olmayan, içten olmayan
- YAPMACIK
-
-
[sıfat]
İçten olmayan (tavır, davranış, duygu), yapma, yapay, düzme, sahte, suni, zahirî
- "Köylülerden kapma biraz yapmacık bir safiyetle konuşuyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
İçten olmayan (tavır, davranış, duygu), yapma, yapay, düzme, sahte, suni, zahirî
- YAPMAK
-
-
[-i]
Ortaya koymak, gerçekleştirmek, oluşturmak, meydana getirmek
- "Her görevi ayrım gözetmeden aynı titizlikle yapmak başarının sırrıdır." (Çetin Altan)
- "Onca yolu iki saatte almışlar. -Yapma!"
- "Yapma çocuğum, saat bozulur!"
- "Şakir Efendi'ye garaz olmuşlardı. Ona yapmadıklarını bırakmadılar." (Memduh Şevket Esendal)
-
[nsz]
Olmasına yol açmak
- "Durgun sular sıtma yapar."
-
[nsz]
Yol almak
-
Onarmak, tamir etmek
- "Bozulan saatimi saatçi yaptı."
-
[nsz]
Bir şeyi başka bir şey durumuna getirmek
- "Ayrıca terbiye edeceğim, onu yaman bir polis köpeği yapacağım." (Refik Halit Karay)
-
Bir dileği, bir isteği yerine getirmek, uygulamak, ifa etmek
- "Şu işi yapıver, diye yalvarmıştı da enişte engel olmuştu." (Sermet Muhtar Alus)
-
[nsz]
Bir düşünceyi, bir davranışı, bir isteği işe dönüştürmek, gerçekleştirmek
- "Elimi ağzına götürerek sus işareti yaptım." (Refik Halit Karay)
-
Düzenli bir duruma getirmek
- "Yatak yapmak. Yolu yaptılar."
-
[nsz]
Üretmek
- "Ayakkabı yapmak."
-
[nsz]
Bir harekete, işe başlamak veya bir hareketle, işle uğraşmak
- "Koşu yapmak. Sarsıntı yapmak."
-
Zarara yol açmak
-
Etkili olmak
-
[nsz]
Salgılamak, çıkarmak
- "Tükürük bezleri tükürük yapar."
-
[-e]
Dışkı çıkarmak
- "Çocuk, altına yapmış."
-
Gerçekleştirmek
- "İlk ve ortaöğrenimini Anadolu'da yapmıştır." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Tehdit yoluyla birini herhangi bir duruma düşürmek
- "Ben adamı ne yaparım biliyor musun?"
-
[-i]
Evlendirmek
- "Bu kızı sana yapacağız."
-
[yardımcı fiil]
Bir durum yaratmak
- "Fırının harlı ateşi yanaklarını pembe pembe yapmıştı." (Nezihe Araz)
-
[yardımcı fiil]
Edinmek, sahip olmak
- "Servet yapmak. Altın yapmak."
-
[yardımcı fiil]
Bir kimseye bir meslek kazandırmak, yetiştirmek
- "Onu da Üsküdar'daki ambar memuru yapmak suretiyle daireden uzaklaştırdı." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Davranmak, hareket etmek
- "İyi yapmıyorsunuz, çocuğu çok azarlıyorsunuz. Uyumuş gibi yapmak."
-
[nsz]
Olmak
- "Bu kış çok soğuk yaptı."
-
[-i]
Ortaya koymak, gerçekleştirmek, oluşturmak, meydana getirmek
- YAPMA
-
-
[isim]
Yapmak işi
-
[sıfat]
Doğadaki şeylere benzetilerek insan eliyle yapılmış, yapay, suni, sahici karşıtı
- "Eliyle bahçenin dökme taştan yapma mağaralarından birini göstererek..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
İçten olmayan, içten gelmeyerek yapılan, yapmacık
- "Fakat fazla içliliği erkekliğe yakıştıramadığından kendini her zaman yapma bir sertliğin arkasına gizlerdi." (Haldun Taner)
-
[isim]
Yapmak işi