İçinde yan olan 8 harfli 62 kelime var. İçerisinde YAN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında yan olan kelimeler listesine ya da Sonu yan ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A N Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
AYN, YAN
2 Harfli Kelimeler
AN, AY, YA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ARYANİST
- ...
- YANSIMAK
-
-
[nsz]
Işık dalgaları yansıtıcı bir yüzeye çarparak yön değiştirmek, aksetmek
- "Düz ve parlak yüzeylere çarpan ışık yansır."
-
Yer almak
- "Gazeteye yansıyan haber ağızdan ağıza geçerken açıklığını hemen hemen tamamen kaybetmiştir." (Halikarnas Balıkçısı)
-
Anlaşılmak, belli olmak
-
Ulaşmak, duyulmak, yayılmak, aksetmek
-
[nsz]
Işık dalgaları yansıtıcı bir yüzeye çarparak yön değiştirmek, aksetmek
- SAFİYANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Safçasına
- "Kin güden biri için geçerli olabilecek bir mektup, safiyane, iyi niyetle yapılmış bir uyarı." (Nezihe Meriç)
-
[zarf]
Safçasına
- YANLILIK
-
-
[isim]
Yanlı olma durumu
- "Gençlik onun yanlılığını, bencillik gibi görünen iç inzivasını hiç tutmazdı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Yanlı olma durumu
- YANCILIK
-
-
[isim]
Yancı olma durumu
-
[isim]
Yancı olma durumu
- BİRYANCI
-
-
[isim]
Biryan yapan veya satan kimse
-
[isim]
Biryan yapan veya satan kimse
- DAYANMAK
-
-
[-e]
Bir yere yaslanmak, kendini dayamak
- "Odalardan birinde köşeye dayanmış bir adam, sanki sızmış gibi görünüyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
[nsz]
Kullanılışı uzun sürmek, dayanıklı olmak
- "Bu kumaş çok dayandı."
-
Zarar görmemek, varlığını korumak, hasar görmemek
- "Bu gemi fırtınaya iyi dayanır."
-
Birinden, bir şeyden güç almak, güvenmek, istinat etmek
- "Laikliği korumak için kanun kuvvetine mi, eğitim ve telkin kuvvetine mi dayanmalıyız?" (Falih Rıfkı Atay)
-
[nsz]
Tutunmak, karşı durmak, karşı koymak, mukavemet etmek
- "Merkezde Akhisar'ın, Bergama'nın da henüz dayandığını öğrendiler." (Necati Cumalı)
-
Bir şeyin üzerinde kurulmuş olmak
-
[nsz]
Güç bir duruma katlanmak, çekmek, sabretmek, tahammül etmek
- "Aradan biraz daha geçince kumandan dayanamadı, söze başladı." (Memduh Şevket Esendal)
-
Varmak, ulaşmak
- "Bu haber ortalığa yayılır yayılmaz banknotlarını kapan bankaya dayanıyor." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Bütün gücünü kullanarak bir işi yapmak
- "İki genç, kırarcasına küreklere dayandılar." (Halikarnas Balıkçısı)
-
Bir iş sonunda birinin veya bir şeyin üzerinde kalmak
- "Bu proje sonunda bize dayanacak."
-
[nsz]
Yetişmek, yeter olmak
-
Hız vermek
- "Şoför gaza dayandı."
-
[-e]
Bir yere yaslanmak, kendini dayamak
- YANIKARA
-
-
[isim]
Şarbon
-
[isim]
Şarbon
- CANİYANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Canice
-
Canice
- FAYANSÇI
-
-
[isim]
Fayans döşeyen veya satan kimse
-
[isim]
Fayans döşeyen veya satan kimse
- YANSITIM
- ...
- YANGINCI
-
-
[isim]
İtfaiyeci
-
[isim]
İtfaiyeci
- FALYANOS
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Yunusun iri bir türü
-
[isim]
Yunusun iri bir türü
- YANARDAĞ
-
-
[isim]
Magmanın yer içinden yüzeye çıktığı veya geçmişte çıkmış olduğu, genellikle koni biçiminde, tepesinde bir püskürme ağzı bulunan dağ, volkan
- "Vezüv ve Etna birer yanardağdır."
-
[isim]
Magmanın yer içinden yüzeye çıktığı veya geçmişte çıkmış olduğu, genellikle koni biçiminde, tepesinde bir püskürme ağzı bulunan dağ, volkan
- YANSITMA
-
-
[isim]
Yansıtmak işi
-
İletme, duyurma
-
[isim]
Yansıtmak işi
- GARDİYAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Cezaevlerinde düzeni, tutukluların yasalara uygun biçimde davranmalarını sağlamakla görevli kimse
- "Eski gardiyan boş gözlerle bakıyor, en küçük bir ilgi göstermiyordu." (Orhan Kemal)
-
[isim]
Cezaevlerinde düzeni, tutukluların yasalara uygun biçimde davranmalarını sağlamakla görevli kimse
- ÇİNTİYAN
-
-
[isim]
İçi astarlı, uzun kadın donu, kadın şalvarı
-
[isim]
İçi astarlı, uzun kadın donu, kadın şalvarı
- ZİYANKAR
- ...
- PİYANİST
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Piyano çalan kimse
-
[isim]
Piyano çalan kimse
- PASİYANS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İskambille açılan bir fal
-
[isim]
İskambille açılan bir fal