İçinde yan olan 6 harfli 33 kelime var. İçerisinde YAN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında yan olan kelimeler listesine ya da Sonu yan ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A N Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

AYN, YAN

2 Harfli Kelimeler

AN, AY, YA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

AMYANT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kolayca bükülen ve ateşe dayanan liflerden oluşmuş bir tür ak asbest

MEYANE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Çorba vb. yiyeceklere lezzet kazandırmak için un ve yağla yapılan sos

NİSYAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Unutma
    • "Resmî vesikalar toplanıp tasnif edilir ve nisyandan kurtulabilir." (Yahya Kemal Beyatlı)

YANMAK

  1. [nsz] Birleşiminde karbon bulunan maddeler, ısı ve ışık yayarak kül durumuna geçip yok olmak
    • "Yanan ormanların yerine yeni orman yetiştirilir..." (Anayasa)
    • "Bir babam olduğunu, nasıl yana yana istediğini size anlatamam." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Herife bir tokat yahut bir yumruk yerleştiremediğine bile yandı durdu." (Peyami Safa)
    • "Ali Safa Bey bir şeye çok yanıp yakılıyordu, işini daha gizli görebilirdi." (Yahya Kemal)
  2. Ateş durumuna geçmek, tutuşmak
    • "Kömür yandı. Ocaktaki odun yandı."
    • "Her şeyden önce bir bakanlık koltuğuna kurulmak ihtirasıyla yanıp tutuştuğunu ve oraya varmak için her vasıtayı mübah saydığını sezip anlamamış mıydı?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. Isı, ışık veren bir konuma geçmek
    • "Gece oldu ışıklar yandı, yatsı vakti geldi." (Memduh Şevket Esendal)
  4. Bütünü veya bir bölümü ateş veya sıcaklığın etkisi ile bozulmak, kömür durumuna geçmek
    • "Yemek yandı. Ekmek yandı."
  5. Isı etkisiyle vücudun bir yanı yara olmak, kızarmak veya rengi koyulaşmak
    • "Ateşe dokundu, eli yandı. Güneşten kolları yandı."
  6. Vücut veya nesnelerin ısısı artmak
    • "Ateşler içinde, günlerce titreyerek yanar." (Yusuf Ziya Ortaç)
    • "Odamız yaz günleri çinkodan damın altında yanar durur." (Orhan Veli Kanık)
  7. Parlamak, parıldamak
    • "Birkaç batarya top, kızgın güneş altında pırıl pırıl yanıyor." (Falih Rıfkı Atay)
  8. Birtakım etmenlerin etkisiyle işe yaramaz duruma gelmek
    • "Kumaş boyadan yanmış. Ekinler dondan yanmış."
  9. Yanık acısına benzer bir acı duymak
    • "Boğazım yanıyor. Biberden ağzım yandı."
  10. Kendini göstermek, çabalamak
    • "Çocuklar, kendilerini beğendirmek için yanıyorlar." (Reşat Nuri Güntekin)
  11. Çok üzülmek
    • "Bu yaz tatil yapamayacağıma yanıyorum."
  12. Çok sevmek, büyük bir aşk ile sevmek
  13. Hükümsüz kalmak, değerini yitirmek
    • "Vaktinde değiştirilmeyen kâğıt paralar yandı."
  14. Zarara, kötülüğe uğramak
    • "Maazallah, birimize kitaptan rastgele bir şey soracak olsa yandığımız gündü." (Haldun Taner)
  15. Çocuk oyunlarında oyun dışı olmak
  16. Bir bir sıralamak, dile getirmek, dert dökmek, anlatmak
    • "Yazı yazmak, hayatımı anlatmak, kalbimi dökmek ihtiyacıyla yanıyorum." (Sermet Muhtar Alus)

ALYANS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Nişan yüzüğü

SÜBYAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çocuklar

DAYANÇ

  1. [isim] Sabır
  2. Dayanak
    • "Ülkemizin ve geleceğimizin dayancı olan gençlik..."

YANDIK

  1. [isim] Baklagillerden, sıcak ve kurak bölgelerde yetişen, sarımtırak küçük tohumlarından kudret helvasına benzer bir madde elde edilen bitki (Alhagi maurorum)

YANSIZ

  1. [sıfat] Birinden yana olmayan veya bir düşünceye, bir isteğe katılmayan, onu desteklemeyen, yan tutmayan, tarafsız, bitaraf
    • "Gerçeklere daha yansız ve sağlıklı gözle bakabiliyorum." (Haldun Taner)
  2. Nötr
  3. Turnusol gibi bir ayıraç karşısında, asit ve alkali tepkisi göstermeyen, nötr

BÜRYAN
...
TUĞYAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Akarsuyun taşması, kabarması

YANDAŞ

  1. [isim] Birinden yana olan veya bir düşünceye, bir isteğe katılan, onu destekleyen kimse, yanlı, taraflı, taraftar
    • "En hararetli İngiliz yandaşları, üzgün ve umutsuz." (Atilla İlhan)

UYANIK

  1. [sıfat] Uyumamış, bidar
    • "Uyuyor mu uyanık mı kestiremiyor, uykuyla uyanıklığın sınırlarını bulamıyordu." (Atilla İlhan)
  2. Uykudan uyanmış
  3. Açıkgöz, kurnaz, cingöz
    • "Ayrıca son derece zeki ve uyanık bir genç kız vardı." (Haldun Taner)
  4. Yapacağı işi bilen, dikkatli ve tetikte olan, müteyakkız
  5. Bilgisizlikten kurtulmuş, bilgili
    • "Zeki ve uyanık kişilerle dostluk kadar iyi bir şey olamaz." (Salâh Birsel)

ŞİRYAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Atardamar

DALYAN

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Deniz, göl ve ırmakların kıyılara yakın yerlerinde ağ ve kazıklarla oluşturulan, büyük balık avlama yeri
    • "Gidip de gelmeyen kocaları, yetişmiş dalyan gibi evlatları..." (Ercüment Ekrem Talu)

FAYANS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Duvarları kaplayıp süslemek için kullanılan, bir yüzü sırlı ve türlü desenlerle bezenmiş, pişmiş balçıktan levha

GANYAN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] At yarışlarında birinciliği kazanan (at)
  2. [isim] Bu at için alınan bilet

ÜRYANİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Üryani eriği

YANMAZ
...
YANŞAK

  1. [sıfat] Yersiz ve çok konuşan, geveze

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü