İçinde yak olan 9 harfli 42 kelime var. İçerisinde YAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında yak olan kelimeler listesine ya da Sonu yak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAY, YAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AY, YA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AYAKLANMA
-
-
[isim]
Ayaklanmak işi
-
Birçok kimsenin cebir ve şiddet kullanarak devlet güçlerine karşı gelmesi, başkaldırma, isyan, kıyam
-
[isim]
Ayaklanmak işi
- YAKALAMAK
-
-
[-i]
Bir kimseyi veya bir şeyi elle tutmak
- "Üç ince dalı birleştirerek sıkıca yakaladım." (Refik Halit Karay)
-
Kaçan kimseyi ele geçirmek, derdest etmek
-
Bir kimsenin gitmesini engellemek, durdurmak
- "Bu defa Tevfik'i dükkânın kapısında yakaladılar, aynı şeyi ona açtılar." (Halide Edip Adıvar)
-
Bir kimseyi hoşa gitmeyecek bir durumda bulmak, bir kimsenin suçu ortaya çıkmak
- "Kocasını bir kadınla yakalamış."
-
Bir kimsenin suçluluğunu gösteren söz, bakış veya işareti fark etmek
-
Birdenbire etkisi altına almak
- "Yağmur bizi yolda yakaladı."
-
Arayarak veya rastlantı sonucu bulup bağlantı kurmak
- "Zehra, Yorgaki'nin müziğini herhangi bir yerinden yakalıyor." (Atilla İlhan)
-
Belirlemek, anlamak
- "Kız onun zayıf damarını yakalamıştı." (Tarık Buğra)
-
[-i]
Bir kimseyi veya bir şeyi elle tutmak
- AYAKBASTI
-
-
[isim]
Bir yere dışarıdan gelen insan ve eşyadan alınan vergi, toprakbastı
-
[isim]
Bir yere dışarıdan gelen insan ve eşyadan alınan vergi, toprakbastı
- YAKALANIŞ
-
-
[isim]
Yakalanma işi veya biçimi
-
[isim]
Yakalanma işi veya biçimi
- CIYAKLAMA
-
-
[isim]
Cıyaklamak işi
-
[isim]
Cıyaklamak işi
- YAKALIKLI
-
-
[sıfat]
Yakalığı olan
- "Bu büyük salonda toplananların çoğu redingotlu, kolalı yüksek yakalıklı, fesli beylerdi." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Yakalığı olan
- PARANOYAK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Paranoya ile ilgili
-
[isim]
Paranoyaya tutulmuş kimse
- "İlk konuşmalarımızda delikanlıyı biz bir paranoyak sanmıştık." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Paranoya ile ilgili
- AYAKLILIK
-
-
[isim]
Ayaklı olma durumu
-
[isim]
Ayaklı olma durumu
- GİDERAYAK
-
-
[zarf]
Gitme anında, gitmek üzereyken
- "Giderayak orada bir de resim imzalamışlar." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Gitme anında, gitmek üzereyken
- FİYAKASIZ
- ...
- AYAKÜZERİ
-
-
[zarf]
Ayaküstü
-
[zarf]
Ayaküstü
- AKARYAKIT
-
-
[isim]
Benzin, gaz yağı, mazot vb. sıvı yakıt
-
[isim]
Benzin, gaz yağı, mazot vb. sıvı yakıt
- UYAKLANMA
- ...
- KARŞIYAKA
- ...
- YAKINLAMA
- ...
- YAKALATMA
-
-
[isim]
Yakalatmak işi
-
[isim]
Yakalatmak işi
- YAKIŞIKLI
-
-
[sıfat]
Güzel, gösterişli (erkek)
- "Genç bir adamdır ama hiç de yakışıklı sayılmaz." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Güzel, gösterişli (erkek)
- YAKUTUMSU
-
-
[sıfat]
Yakutu andıran, yakuta benzeyen, yakut gibi
-
[sıfat]
Yakutu andıran, yakuta benzeyen, yakut gibi
- CİYAKLAMA
-
-
[isim]
Cıyaklama
-
[isim]
Cıyaklama
- UYAKLILIK
- ...