İçinde yak olan 8 harfli 37 kelime var. İçerisinde YAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında yak olan kelimeler listesine ya da Sonu yak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A K Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

KAY, YAK

2 Harfli Kelimeler

AK, AY, YA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

YAKTIRMA

  1. [isim] Yaktırmak işi

TEYAKKUZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Uyanıklık, saklık

YAKINSAK

  1. [sıfat] Tek bir noktaya yöneltme niteliği taşıyan (mercek)

AĞIRAYAK

  1. [sıfat] Doğurması yakın (kadın)

FİYAKACI

  1. Gösterişçi, cakacı, fiyaka yapan kimse
    • "Çok fiyakacı bir oğlandı." (Haldun Taner)

AYAKALTI

  1. [isim] Gelip geçenlerin çok olduğu yer
    • "Burası o kadar ayakaltı idi ki değme polis hafiyesinin aklına gelmezdi." (Aka Gündüz)
    • "Bunlar kolay kolay ayakaltına alınamaz, değil mi?" (Reşat Nuri Güntekin)

YAKLAŞMA

  1. [isim] Yaklaşmak işi, iktiran

AYAKLAMA

  1. [isim] Ayaklamak işi

AYAKÜSTÜ

  1. [zarf] Oturmadan, ayakta durarak
    • "Makasçı, ayaküstü bana gayet basit kelimelerle bir dram anlattı." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Kısa sürede, acele olarak, ayaküzeri
  3. [isim] Hazır yemek

YAKLAŞIM

  1. [isim] Yaklaşma işi
  2. Bir sorunu ele alış, ona bakış biçimi
    • "Bir büyük ve değerli özelliği de Türk geçmişinin ve bugününün sentezine yönelik bir yaklaşım içinde bulunuşu idi." (Haldun Taner)

KIRKAYAK

  1. [isim] Eklem bacaklıların çok ayaklılar sınıfına giren, taşların altında yaşayan, vücudu yuvarlak ve uzun bir böcek (Julus terrestris)
  2. Kasık biti

YAKMALIK

  1. [isim] Yakmaya ayrılmış yakacak
  2. Ölülerin yakıldığı yer, krematoryum

DİYAKLAZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Çatlak

AYAKKABI

  1. [isim] Genellikle sokakta giyilen ve altı kösele, lastik vb. dayanıklı maddelerden yapılan giyecek, başmak, pabuç

YAPYAKIN

  1. [zarf] Çok yakın
    • "Birimizin erişilmez uzaklarda gördüğünü öbürümüz yapyakın görüyor." (Reşat Nuri Güntekin)

YAKINLIK

  1. [isim] Yakın olma durumu
    • "Ayrı ayrı anlıyorum da aralarında ne yakınlık var, çıkaramadım." (Memduh Şevket Esendal)
    • "İkisi de birbirlerine yakınlık duyuyorlardı." (Refik Halit Karay)
    • "O, Türkiye'de üç yerden yakınlık gördü." (Yusuf Ziya Ortaç)
    • "Ben merhumla yakınlık kurmuş bahtiyarlardan değilim." (Burhan Felek)
  2. Duygusal bağ veya akrabalık ilişkisi

YAKINDAN

  1. [zarf] Yakın bir yerden, yakın olarak
    • "Yakından bakılırsa iyi görülür."
  2. Çok dikkatli, titiz bir biçimde
    • "Hükûmet gibi müttefik kuvvetlerin ajanları da olayları yakından gözetliyorlardı." (Tarık Buğra)

MÜZAYAKA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sıkıntı, darlık, parasızlık

KARDİYAK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kalp hastalığı olan kimse
  2. [sıfat] Kalple ilgili

KARAYAKA

  1. [isim] Doğu Karadeniz kıyı bölgesinde yetişen, uzun kuyruklu, beyaz renkli koyun türü

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü