İçinde yak olan 7 harfli 43 kelime var. İçerisinde YAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında yak olan kelimeler listesine ya da Sonu yak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAY, YAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AY, YA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KIYAKÇI
-
-
[isim]
At yetiştirilen haralarda hayvanların çiftleşmesine yardım eden görevli
-
Gözü pek oyuncu, cesur kumarbaz
-
[isim]
At yetiştirilen haralarda hayvanların çiftleşmesine yardım eden görevli
- RİYAKAR
- ...
- DÜZAYAK
-
-
[isim]
Bir halk oyunu türü
-
[sıfat]
İçinde merdiven veya inilip çıkılacak bölüm bulunmayan (ev, yol)
-
[isim]
Bir halk oyunu türü
- AYAKUCU
-
-
[isim]
Yeryüzünde bir noktada çekülün gösterdiği doğrultunun dünya merkezine doğru olan yönü
-
[isim]
Yeryüzünde bir noktada çekülün gösterdiği doğrultunun dünya merkezine doğru olan yönü
- AYAKÇIN
-
-
[isim]
Dokuma tezgâhlarında atkı ipliklerini hareket ettirmek için ayakla basılan tahta ayaklık
-
[isim]
Dokuma tezgâhlarında atkı ipliklerini hareket ettirmek için ayakla basılan tahta ayaklık
- AMONYAK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Azot ve hidrojen birleşimi olan, keskin kokulu bir gaz (NH3)
-
İçinde bu gazın eritilmiş bulunduğu su, nişadır ruhu
-
[isim]
Azot ve hidrojen birleşimi olan, keskin kokulu bir gaz (NH3)
- YAKINMA
-
-
[isim]
Yakınmak (I) işi
-
[isim]
Yakınmak (I) işi
- LİYAKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Layık olma, yaraşırlık, uygunluk, değim
-
Yeterlilik, kifayet
- "Her birimiz kendi liyakatimize göre, üzerimize bir vazife almalıyız." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Layık olma, yaraşırlık, uygunluk, değim
- BAŞUYAK
- ...
- YAKITÇI
-
-
[isim]
Yakıt satan kimse
-
[isim]
Yakıt satan kimse
- TİRYAKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Afyon, tütün, kahve, çay vb. keyif veren maddelere alışmış olan (kimse)
- "Tiryaki değildi ama aklına estikçe içiyordu." (Çetin Altan)
- "Artık birbirimizin tiryakisi olmuştuk." (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Açık söyleyeyim, ben parasızlığın tiryakisi bile oldum." (Peyami Safa)
-
Bir şeye çok alışmış, vazgeçemeyen
- "Belki de habire yenilmekte olduğu için zaten öfkesi burnunda bir altmış altı tiryakisi." (Haldun Taner)
-
[isim]
Karagöz oyununda yaşlı ve afyon içmeye alışmış kimse
-
[sıfat]
Afyon, tütün, kahve, çay vb. keyif veren maddelere alışmış olan (kimse)
- YAKARIŞ
-
-
[isim]
Yakarma işi veya biçimi, yakarı
-
Tanrı'dan bir şey dilemek amacıyla söylenen söz, dua, münacat
-
[isim]
Yakarma işi veya biçimi, yakarı
- SİYAKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Genellikle devlet dairelerinde kullanılmış bir yazı türü
-
[isim]
Genellikle devlet dairelerinde kullanılmış bir yazı türü
- YAKINIŞ
-
-
[isim]
Yakınma işi veya biçimi
-
[isim]
Yakınma işi veya biçimi
- DİYAKOZ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Hristiyanlıkta papazın yardımcısı olan din adamı
-
[isim]
Hristiyanlıkta papazın yardımcısı olan din adamı
- YAKIŞIK
-
-
[isim]
Uygunluk, yaraşma
- "Onu gece yarısı sokağın ortasına atıvermek yakışık almazdı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yakışıklı delikanlı
-
[isim]
Uygunluk, yaraşma
- YAKINTI
-
-
[isim]
Yakılan bir şeyin kalıntıları
- "Düşmanın yakıp yıktığı köylerin yakıntı ve yıkıntıları..." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
Şikâyet
-
[isim]
Yakılan bir şeyin kalıntıları
- YAKIŞMA
-
-
[isim]
Yakışmak işi
-
[isim]
Yakışmak işi
- UYAKSIZ
-
-
[sıfat]
Uyağı bulunmayan, kafiyesiz
-
[sıfat]
Uyağı bulunmayan, kafiyesiz
- YAKARMA
-
-
[isim]
Yakarmak işi
-
[isim]
Yakarmak işi