İçinde ya olan 6 harfli 225 kelime var. İçerisinde YA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ya olan kelimeler listesine ya da Sonu ya ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AY, YA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

STADYA

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir noktanın takeometreye olan uzaklığını ölçmek için, bu nokta üzerine düşey doğrultuda konan santimetrelere bölünmüş mira

MEYANE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Çorba vb. yiyeceklere lezzet kazandırmak için un ve yağla yapılan sos

YANGIN

  1. [isim] Zarara yol açan büyük ateş
    • "Yangın yaklaştığı için yaverleri ve dostları telaşta idi." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Bey, bana teselli verecek yerde sen de yangına körükle gidiyorsun." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Hastalıkta ateş
  3. Coşkunluk
  4. [sıfat] Tutkun, düşkün, âşık
    • "Haydi ben kumar yangınıyım fakat senin vaziyetin benimkinden daha vahim." (Mahmut Yesari)

YAVAŞA

  1. [isim] Burunduruk

ÜÇAYAK

  1. [isim] Fotoğraf makinesi, televizyon kameraları vb. aletlerin üzerine oturduğu üç ayaklı düzen
  2. Sacayağı
  3. Bir halay çeşidi

YAĞMAK

  1. [nsz] Yağmur, kar, dolu gökten düşmek
    • "Her zaman yılbaşı gecesi kar yağardı." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Toz, mermi vb. yüksekten çokça düşmek
    • "Üstümüze kurşun yağıyordu."
  3. Üst üste ve çok gelmek
    • "Sende bu istidat varken, pencerelerden başına çil kuruş yağar, biz de ekmek parası ediniriz." (Halide Edip Adıvar)

DALYAN

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Deniz, göl ve ırmakların kıyılara yakın yerlerinde ağ ve kazıklarla oluşturulan, büyük balık avlama yeri
    • "Gidip de gelmeyen kocaları, yetişmiş dalyan gibi evlatları..." (Ercüment Ekrem Talu)

TOYAKA

  1. [isim] Bükerek germek için iki kat edilmiş bir ipin ucuna geçirilen tahta parçası

TRİYAS

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] İkinci Çağın yaklaşık kırk beş milyon yıllık dönemi

AYAKÇI

  1. [isim] Ayak işlerinde kullanılan kimse
  2. Bir iş süresince tutulan hizmetçi
    • "Bütün ayakçılar, başta parkın kiracısı, kaymakam beyin masasına pervane." (Tarık Buğra)
  3. Gezici satıcı, çerçi
  4. Otobüs terminallerinde yolcuyu kendi şirketinden bilet almaya yönlendiren kimse

BÜNYAN
...
YARDIM

  1. [isim] Kendi gücünü ve imkânlarını başka birinin iyiliği için kullanma, muavenet
    • "Bu, bir ricada bulunacak, bir yardım isteyecek sandı." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Kalkmasına yardım etmedikten başka ayaklarından sarılmış, bir defa da böyle sürümüştüm." (Refik Halit Karay)
    • "Devlet yahut diğer kamu tüzel kişilerinden mali yardım gören haber ajansları hakkında da uygulanır." (Anayasa)
    • "Mal sahibi Rafet Reis, ona epey yardımda bulunmuştu." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Bir ülkeye bağış veya ödünç olarak verilen para ve ihtiyaç maddeleri
  3. Etki
    • "Otların üstünde, ağaçların yapraklarında kalan yağmur damlaları rüzgârın da yardımıyla öğleye kadar kurudu." (Necati Cumalı)
  4. Bağış, iane

YAYVAN

  1. [sıfat] Eni boyundan ve derinliğinden çok olan, basık ve geniş
    • "İki katlı yayvan bir evdi." (Memduh Şevket Esendal)

ASYALI
...
TAYYAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Uçucu

YALDIZ

  1. [isim] Eşyaya altın veya gümüş görünüşü vermek için kullanılan, sıvı veya yaprak durumundaki altın, gümüş ve bunların taklidi olan madde
    • "Boya değil, altın yaldız vursan manda gözü gibi donuk duruyor." (Burhan Felek)
  2. Bu madde ile eşyalara yapılan süs
  3. Aldatıcı dış görünüş, göz boyama
    • "Onun kibarlığı yaldızdan ibarettir."

PAPAYA

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Amerika'nın sıcak bölgelerine özgü, sarı, kavuna benzer bir tür meyve
  2. Papaya ağacı

ÇÖLYAK
...
DAYALI

  1. [sıfat] Dayanmış olan
  2. İlgili, dair, müstenit, mebni
    • "Kanun yayımlandığı tarihten itibaren on gün geçtikten sonra şekil bozukluğuna dayalı iptal davası açılamaz." (Anayasa)

GIYABİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Bir kimse bulunmadığı sırada yapılan, verilen
    • "Gıyabi hüküm."
  2. Uzaktan, görüşmeden olan
    • "Birbirine benzer yaşayanlar arasındaki gıyabi dostluk alakasını içimizde taşıyoruz." (Peyami Safa)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü