İçinde vu olan 8 harfli 48 kelime var. İçerisinde VU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında vu olan kelimeler listesine ya da Sonu vu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÜSTÇAVUŞ

  1. [isim] Orduda astsubaylığın ikinci aşaması olan, çavuşla başçavuş arasındaki görevli

KAVURMAÇ

  1. [isim] Kavrulmuş buğday

TAVUKLAR

  1. [isim] Tavuksular takımının bir alt takımı

VURUŞKAN

  1. [sıfat] Dövüşken

SAVUŞMAK

  1. [nsz] Bulunduğu yerden aceleyle, gizlice veya dikkati çekmeden ayrılmak
    • "Hemen dükkâna koşuyorum, acele acele bir iki gazete alıp savuşuyorum." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Yemek kotaracağım diye savuşup gitti." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Hastalık veya başka kötü bir durum geçmek, iyileşmek

AVUTULMA

  1. [isim] Avutulmak işi

ÇAVULDUR
...
BAVULSUZ

  1. [sıfat] Bavulu olmayan

KAVUŞMAK

  1. [-e] Ayrı kalınan, sevilen bir kimseyle bir araya gelmek, onu yeniden görmek
    • "Biz 1923'te bir Mustafa Kemal'e kavuşmasaydık, gelecek zamanlara doğru yollarımızı tıkayan aşılmaz setleri yıkamazdık." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Yokluğu çekilen veya çok istenen bir şeye erişmek, onu elde etmek
    • "Vakitsiz kötürümleşen ruh, onun mucizesiyle ısındı, kımıldandı, doğruldu; bir sağlığa kavuşuyordu." (Ruşen Eşref Ünaydın)
  3. Katılmak
    • "Fırat ve Dicle gibi yan yana akıyorlar, sonra birbirine kavuşuyorlar." (Yahya Kemal Beyatlı)
  4. [nsz] Bir araya gelmek, birleşmek
    • "Ceketin önü kavuşmuyor."
  5. [nsz] Güneş batmak
  6. Varmak, ulaşmak

VUKUFSUZ

  1. [sıfat] Bilgisiz

DALKAVUK

  1. [isim] Kendisine çıkar sağlayacak olanlara aşırı bir saygı ve hayranlık göstererek yaranmak isteyen kimse, şaklaban, yağcı, yalaka, yağdanlık, yalpak
    • "Bunları yaparken hiçbir zaman kendini dalkavuk vaziyetine düşürmez." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Saraylarda devlet büyüklerini nükteli sözlerle eğlendiren kimse

VURDURMA

  1. [isim] Vurdurmak işi

VURGUNCU

  1. Para dalgalanmalarından yararlanarak kolay yoldan kazanç elde eden, muhtekir, spekülatör
    • "Yukarıdaki hikâyemin kahramanlarıyla dolu binbir çarşıda, binbir vurguncuyu yakalamak imkânsızdır." (Sait Faik Abasıyanık)

HAVUZCUK

  1. [isim] İdrar borularının böbrekle birleştikleri yerde huni biçimindeki genişlik

AVUÇLAMA

  1. [isim] Avuçlamak işi

ÇAVUŞLUK

  1. [isim] Çavuş olma durumu veya görevi
  2. Çavuş rütbesi

SAVURTUŞ

  1. [isim] Savurtma işi veya durumu
    • "Omuzlarına dalga dalga inen bal sarısı saçlarını, başının bir hareketiyle şöyle geriye savurtuşu, unutulur gibi miydi?" (Atilla İlhan)

AVUTULUŞ

  1. [isim] Avutulma işi veya biçimi

AVUNULMA

  1. [isim] Avunulma işi

VURUNMAK

  1. [nsz] Kendine vurmak
  2. Giyinmek, örtünmek
    • "Yaşmak vurunmak."
  3. Koymak

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü