İçinde vu olan 8 harfli 48 kelime var. İçerisinde VU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında vu olan kelimeler listesine ya da Sonu vu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÜSTÇAVUŞ
-
-
[isim]
Orduda astsubaylığın ikinci aşaması olan, çavuşla başçavuş arasındaki görevli
-
[isim]
Orduda astsubaylığın ikinci aşaması olan, çavuşla başçavuş arasındaki görevli
- BAVULSUZ
-
-
[sıfat]
Bavulu olmayan
-
[sıfat]
Bavulu olmayan
- KOVULMAK
-
-
[nsz]
Kovma işine konu olmak veya kovma işi yapılmak
- "Evdekilerle boyuna çatışmaya başlamam yüzünden evden kovuldum." (Çetin Altan)
-
[nsz]
Kovma işine konu olmak veya kovma işi yapılmak
- AVUNULMA
-
-
[isim]
Avunulma işi
-
[isim]
Avunulma işi
- KAVUŞTAK
-
-
[isim]
Nakarat
-
[isim]
Nakarat
- KAVURMAK
-
-
[-i]
Bir şeyi bir kabın içinde su katmadan kızartarak pişirmek
- "Madenden bir kap içine bunları koyup kavuracağız." (Salâh Birsel)
-
Rüzgâr, soğuk, sıcak vb. kurutmak, yakmak
- "Rüzgâr ekinleri kavurdu."
-
Çok üzmek, yakmak, mahvetmek
- "Memleketi kavuran kıtlık buranın semtine uğramamıştır." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[-i]
Bir şeyi bir kabın içinde su katmadan kızartarak pişirmek
- VUZUHSUZ
-
-
[sıfat]
Açık olmama durumu, belirsiz
-
[sıfat]
Açık olmama durumu, belirsiz
- BAŞVURUŞ
- ...
- YAVUZLUK
-
-
[isim]
Yavuz olma durumu, yavuzca davranış
-
[isim]
Yavuz olma durumu, yavuzca davranış
- TEFEVVUK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Üstünlük, üstün gelme
-
[isim]
Üstünlük, üstün gelme
- KAVUNİÇİ
-
-
[isim]
Pembeye çalan sarı renk
-
[sıfat]
Bu renkte olan
- "Kavuniçi gecelik."
-
[isim]
Pembeye çalan sarı renk
- VURULMAK
-
-
[nsz]
Vurma işine konu olmak
- "Yatak odasının kapısı vuruluyordu." (Mithat Cemal Kuntay)
-
[-e]
Âşık olmak, gönül kaptırmak, sevdalanmak
- "Kim söylemiş beni / Süheyla'ya vurulmuşum diye." (Orhan Veli Kanık)
-
[nsz]
Vurma işine konu olmak
- SAVUŞMAK
-
-
[nsz]
Bulunduğu yerden aceleyle, gizlice veya dikkati çekmeden ayrılmak
- "Hemen dükkâna koşuyorum, acele acele bir iki gazete alıp savuşuyorum." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Yemek kotaracağım diye savuşup gitti." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Hastalık veya başka kötü bir durum geçmek, iyileşmek
-
[nsz]
Bulunduğu yerden aceleyle, gizlice veya dikkati çekmeden ayrılmak
- YAVUZELİ
- ...
- HAVUZSUZ
-
-
[sıfat]
Havuzu olmayan
-
[sıfat]
Havuzu olmayan
- KAVUŞMAK
-
-
[-e]
Ayrı kalınan, sevilen bir kimseyle bir araya gelmek, onu yeniden görmek
- "Biz 1923'te bir Mustafa Kemal'e kavuşmasaydık, gelecek zamanlara doğru yollarımızı tıkayan aşılmaz setleri yıkamazdık." (Falih Rıfkı Atay)
-
Yokluğu çekilen veya çok istenen bir şeye erişmek, onu elde etmek
- "Vakitsiz kötürümleşen ruh, onun mucizesiyle ısındı, kımıldandı, doğruldu; bir sağlığa kavuşuyordu." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
Katılmak
- "Fırat ve Dicle gibi yan yana akıyorlar, sonra birbirine kavuşuyorlar." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[nsz]
Bir araya gelmek, birleşmek
- "Ceketin önü kavuşmuyor."
-
[nsz]
Güneş batmak
-
Varmak, ulaşmak
-
[-e]
Ayrı kalınan, sevilen bir kimseyle bir araya gelmek, onu yeniden görmek
- KAVUKLUK
-
-
[isim]
Kavuk koymaya yarayan küçük raf
-
[isim]
Kavuk koymaya yarayan küçük raf
- AVUTULMA
-
-
[isim]
Avutulmak işi
-
[isim]
Avutulmak işi
- SAVURGAN
-
-
[sıfat]
Tutumsuz
-
[sıfat]
Tutumsuz
- VURDURMA
-
-
[isim]
Vurdurmak işi
-
[isim]
Vurdurmak işi