İçinde vu olan 7 harfli 53 kelime var. İçerisinde VU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında vu olan kelimeler listesine ya da Sonu vu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PAVURYA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Bir cins iri yengeç
-
[isim]
Bir cins iri yengeç
- KAVURMA
-
-
[isim]
Kavurmak işi
-
Kendi yağıyla pişirilip kavrulduktan sonra yenen veya dondurulup saklanan et
- "Sinide haşlanmış ve ikiye kesilmiş yumurtalar, yeşil soğanlar, tulum peynirleri, kavurmalar vardı." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Kavrulmuş olan
-
[isim]
Kavurmak işi
- KOVULMA
-
-
[isim]
Kovulmak işi veya biçimi
-
[isim]
Kovulmak işi veya biçimi
- SAVUNUŞ
-
-
[isim]
Savunma işi veya biçimi
-
[isim]
Savunma işi veya biçimi
- KAVUŞUM
-
-
[isim]
Yer yuvarlağı bir uçta kalmak üzere, yerin, güneşin ve herhangi bir gezegenin bir doğru üzerine gelmeleri, içtima
-
[isim]
Yer yuvarlağı bir uçta kalmak üzere, yerin, güneşin ve herhangi bir gezegenin bir doğru üzerine gelmeleri, içtima
- KAVURGA
-
-
[isim]
Buğday, mısır vb. tahılların kuru yemiş gibi yenilmek için ateşte kavrulmuşu
-
[isim]
Buğday, mısır vb. tahılların kuru yemiş gibi yenilmek için ateşte kavrulmuşu
- VURULUŞ
-
-
[isim]
Vurulma işi veya biçimi
-
[isim]
Vurulma işi veya biçimi
- OVUNMAK
-
-
[nsz]
Ovma işi yapılmak
-
[nsz]
Ovma işi yapılmak
- TAVUKSU
-
-
[sıfat]
Tavuğu andıran, tavuğa benzeyen, tavuk gibi
-
[sıfat]
Tavuğu andıran, tavuğa benzeyen, tavuk gibi
- AVUTMAK
-
-
[-i]
Bir kimsenin acısını veya sıkıntısını yatıştırmak, teselli etmek
- "İnsanı sıkıntılı zamanlarda kitap kadar avutan bir şey yoktur."
-
Oyalamak
- "Çocuk annem diye tutturdu, güç avuttuk."
-
[-i]
Bir kimsenin acısını veya sıkıntısını yatıştırmak, teselli etmek
- VURUNMA
-
-
[isim]
Vurunmak işi
-
[isim]
Vurunmak işi
- DAVULCU
-
-
[isim]
Davul çalan kimse, baterist
-
[isim]
Davul çalan kimse, baterist
- ABLAVUT
-
-
[sıfat]
Bön, aptal, sersem (kimse)
-
[sıfat]
Bön, aptal, sersem (kimse)
- KOVUCUK
-
-
[isim]
Bitkilerde, mantar tabakası üzerinde, sünger dokunun kalınlaşmadığı yerlerde oluşan ve bitkinin solunumuna yardım eden küçük delik, adese
-
[isim]
Bitkilerde, mantar tabakası üzerinde, sünger dokunun kalınlaşmadığı yerlerde oluşan ve bitkinin solunumuna yardım eden küçük delik, adese
- SAVUNMA
-
-
[isim]
Saldırıya karşı koyma, müdafaa
- "Mustafa Kemal'in orada seçtiği savunma hattı, Millî Misak'taki Türkiye sınırı idi." (Falih Rıfkı Atay)
-
Bir kişiyi, bir düşünceyi doğru, haklı göstermeyi amaçlayan yazı veya konuşma, savunu, müdafaaname
-
Bir takımın, kalesini korumak için gösterdiği çaba, defans
-
[isim]
Saldırıya karşı koyma, müdafaa
- VURMALI
-
-
[sıfat]
Vurularak çalınan (çalgı)
-
[sıfat]
Vurularak çalınan (çalgı)
- SAVURMA
-
-
[isim]
Savurmak işi
- "Ben de onlar gibi tekme atıp yumruk savurmasını biliyordum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Kol, bacak vb. vücut bölümlerinin ağırlıklarından yararlanarak omuz ve uyluk eklemleri çevresinde türlü yönlere doğru hızla çevirme
-
[isim]
Savurmak işi
- KOVULUŞ
-
-
[isim]
Kovulma işi veya biçimi
-
[isim]
Kovulma işi veya biçimi
- TAVUKÇU
-
-
[isim]
Tavuk besleyicisi
-
Tavuk satan kimse
-
Kesilmiş tavuk satıcısı
-
[isim]
Tavuk besleyicisi
- RANDEVU
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Belli bir saatte, belli bir yerde iki veya daha çok kişi arasında kararlaştırılan buluşma
- "Bunlar bana öyle gelir ki vaktiyle verdikleri bir randevuya o gün canları istememiş de gitmemişler." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Adamcağız, samimi bir refah ve zevkle yeni bir randevu aldıktan sonra gitti." (Aka Gündüz)
- "Az sonra birbirimize randevu vermişiz gibi ben de gelirim." (Refik Halit Karay)
- "Bilmem ki anne, gene o Fahri'yle randevusu olmasın?" (Peyami Safa)
-
[isim]
Belli bir saatte, belli bir yerde iki veya daha çok kişi arasında kararlaştırılan buluşma