İçinde vu olan 7 harfli 53 kelime var. İçerisinde VU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında vu olan kelimeler listesine ya da Sonu vu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- VURMALI
-
-
[sıfat]
Vurularak çalınan (çalgı)
-
[sıfat]
Vurularak çalınan (çalgı)
- KAVURGA
-
-
[isim]
Buğday, mısır vb. tahılların kuru yemiş gibi yenilmek için ateşte kavrulmuşu
-
[isim]
Buğday, mısır vb. tahılların kuru yemiş gibi yenilmek için ateşte kavrulmuşu
- HAVUZCU
-
-
[isim]
Otelde havuzla ilgili işlere bakan görevli
-
[isim]
Otelde havuzla ilgili işlere bakan görevli
- KAVUKLU
-
-
[sıfat]
Kavuk giymiş
-
[sıfat]
Kavuk giymiş
- SAVUNMA
-
-
[isim]
Saldırıya karşı koyma, müdafaa
- "Mustafa Kemal'in orada seçtiği savunma hattı, Millî Misak'taki Türkiye sınırı idi." (Falih Rıfkı Atay)
-
Bir kişiyi, bir düşünceyi doğru, haklı göstermeyi amaçlayan yazı veya konuşma, savunu, müdafaaname
-
Bir takımın, kalesini korumak için gösterdiği çaba, defans
-
[isim]
Saldırıya karşı koyma, müdafaa
- KOVUNTU
-
-
[isim]
Kovulmuş kimse
-
[isim]
Kovulmuş kimse
- OVUNMAK
-
-
[nsz]
Ovma işi yapılmak
-
[nsz]
Ovma işi yapılmak
- YAVUZCA
-
-
[zarf]
Yavuz bir biçimde
-
[zarf]
Yavuz bir biçimde
- KAVUŞMA
-
-
[isim]
Kavuşmak işi, buluşma, telaki
- "Karısını ve kendisini memlekete dönmeye ve vatanına kavuşmaya ikna ettik." (Burhan Felek)
-
Mantar ve yosun sınıfından bazı aşağı bitkilerde, yeni bir birey oluşturmak için iki ayrı hücrenin birleşmesi
-
[isim]
Kavuşmak işi, buluşma, telaki
- KAVUKÇU
-
-
[isim]
Kavuk yapan veya satan kimse
-
Birine yaranmak için onun söz veya davranışlarını uygun bulan, onaylayan kimse
-
[isim]
Kavuk yapan veya satan kimse
- PAVURYA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Bir cins iri yengeç
-
[isim]
Bir cins iri yengeç
- AVUNMAK
-
-
[nsz]
Bir şeyle uğraşarak acısını unutmak, sıkıntılardan uzaklaşmak, teselli bulmak, müteselli olmak
- "Ne de olsa amcam; ya bir yabancıya varsa ne yapacaktık, diye avunuyordu." (Erhan Bener)
-
Oyalanmak, yetinmek
- "Dünyadan bezmiş bir hâli var, hiçbir şeyle avunamıyor." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Hayvan gebe kalmak
-
[nsz]
Bir şeyle uğraşarak acısını unutmak, sıkıntılardan uzaklaşmak, teselli bulmak, müteselli olmak
- BAŞVURU
-
-
[isim]
Başvurma işi, müracaat
-
Bilgi sahibi olmak için bir kaynağı kullanma, bilgiye ulaşma, referans
- "Başvuru kitapları."
-
[isim]
Başvurma işi, müracaat
- VURUNTU
-
-
[isim]
Ateşleme bozukluğu sebebiyle bir motorun içinden gelen gürültü ve bu gürültüden anlaşılan çalışma düzensizliği
-
[isim]
Ateşleme bozukluğu sebebiyle bir motorun içinden gelen gürültü ve bu gürültüden anlaşılan çalışma düzensizliği
- AVUTMAK
-
-
[-i]
Bir kimsenin acısını veya sıkıntısını yatıştırmak, teselli etmek
- "İnsanı sıkıntılı zamanlarda kitap kadar avutan bir şey yoktur."
-
Oyalamak
- "Çocuk annem diye tutturdu, güç avuttuk."
-
[-i]
Bir kimsenin acısını veya sıkıntısını yatıştırmak, teselli etmek
- SAVUNUŞ
-
-
[isim]
Savunma işi veya biçimi
-
[isim]
Savunma işi veya biçimi
- TAVUKLU
-
-
[sıfat]
İçinde tavuk eti bulunan
-
[sıfat]
İçinde tavuk eti bulunan
- SAVULMA
-
-
[isim]
Savulmak işi veya durumu
-
[isim]
Savulmak işi veya durumu
- VUKUFLU
-
-
[sıfat]
Bilgisi olan
- "İyi kabul görürse elbet uzman ve vukuflu heyetlerce daha ayrıntılı bir şekilde düşünülür." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Bilgisi olan
- ABLAVUT
-
-
[sıfat]
Bön, aptal, sersem (kimse)
-
[sıfat]
Bön, aptal, sersem (kimse)