İçinde ven olan 8 harfli 21 kelime var. İçerisinde VEN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ven olan kelimeler listesine ya da Sonu ven ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E N V Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
NEV, VEN
2 Harfli Kelimeler
EN, EV, NE, VE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PEZEVENK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Gizli ve yasal olmayan cinsel ilişki öncesinde aracılık eden kimse, dümbük, godoş, muhabbet tellalı, kavat, astik, dasnik
-
[ünlem]
Bu anlamda kullanılan sövgü sözü
-
[isim]
Gizli ve yasal olmayan cinsel ilişki öncesinde aracılık eden kimse, dümbük, godoş, muhabbet tellalı, kavat, astik, dasnik
- GÜVENMEK
-
-
[-e]
Güven duymak, güveni olmak, itimat etmek
- "Bu işte size güveniyorum. Kendimi kuvvetli görmek biraz fazla kendime güvenmek olur." (Halide Edip Adıvar)
-
[-e]
Güven duymak, güveni olmak, itimat etmek
- MÜDEVVEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir araya getirilerek divan durumunda toplanmış (şiir vb.)
-
Bir araya toplanmış, düzenlenmiş
-
[sıfat]
Bir araya getirilerek divan durumunda toplanmış (şiir vb.)
- ŞOVENLİK
-
-
[isim]
Şoven olma durumu veya şovence davranış
-
[isim]
Şoven olma durumu veya şovence davranış
- MÜLEVVEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Renk renk, renkli
-
[sıfat]
Renk renk, renkli
- MERDİVEN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bir yere çıkmaya veya bir yerden inmeye yarayan basamaklar dizisi
- "Bu merdivenleri yapıldığı günden beri bu kadar telaşla çıkmamışımdır." (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Elliye merdiven dayadık, ötesine de geçtik." (Nezihe Araz)
-
[isim]
Bir yere çıkmaya veya bir yerden inmeye yarayan basamaklar dizisi
- ZERAVENT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Lohusa otu
-
[isim]
Lohusa otu
- SLOVENCE
- ...
- MUAVENET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yardım
- "Muavenetine ne kadar muhtacım, vicdan azabından nasıl perişanım, görmüyor musun?" (Atilla İlhan)
-
[isim]
Yardım
- NİHAVENT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Türk müziğinde bir makam
-
[isim]
Türk müziğinde bir makam
- ÜVENDİRE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Çift öküzlerini yürütmek için kullanılan, ucuna nodul çakılmış uzun değnek, gönder
- "Öküzün üvendiresini tuttu ve sakin, huzur dolu bir sesle haber verdi." (Nezihe Araz)
-
[isim]
Çift öküzlerini yürütmek için kullanılan, ucuna nodul çakılmış uzun değnek, gönder
- ŞOVENİZM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kendi ulusunu öne çıkararak değişik ırk ve uluslar arasında düşmanlık yaratmayı amaçlayan ve bu yolda kışkırtmada bulunan aşırı akım
-
[isim]
Kendi ulusunu öne çıkararak değişik ırk ve uluslar arasında düşmanlık yaratmayı amaçlayan ve bu yolda kışkırtmada bulunan aşırı akım
- GÜVENOYU
-
-
[isim]
Göreve yeni başlamış veya görevini sürdüren hükûmetin tutumunu değerlendirmek için milletvekillerinin verdiği oy
- "Bakanlar Kurulunun programı Türkiye Büyük Millet Meclisinde okunur ve güvenoyuna başvurulur." (Anayasa)
-
[isim]
Göreve yeni başlamış veya görevini sürdüren hükûmetin tutumunu değerlendirmek için milletvekillerinin verdiği oy
- BOZGEVEN
-
-
[isim]
Yurdumuzda Erciyes dağında yetişen bir geven türü (Astragalus microcephalus)
-
[isim]
Yurdumuzda Erciyes dağında yetişen bir geven türü (Astragalus microcephalus)
- GEVENLİK
-
-
[isim]
Geveni çok olan yer
-
[isim]
Geveni çok olan yer
- EHVENLİK
-
-
[isim]
Ehven olma durumu, ehveniyet
-
[isim]
Ehven olma durumu, ehveniyet
- GÜVENÇLİ
-
-
[sıfat]
Güvenci olan
- "Benim gerçek kimselerle uğraştığımdan kesinkes güvençli." (Selim İleri)
-
[sıfat]
Güvenci olan
- GÜVENSİZ
-
-
[sıfat]
Başkalarına güvenmeyen, itimatsız
-
[sıfat]
Başkalarına güvenmeyen, itimatsız
- GÜVENLİK
-
-
[isim]
Toplum yaşamında yasal düzenin aksamadan yürütülmesi, kişilerin korkusuzca yaşayabilmesi durumu, emniyet
-
[isim]
Toplum yaşamında yasal düzenin aksamadan yürütülmesi, kişilerin korkusuzca yaşayabilmesi durumu, emniyet
- KALVENCİ
- ...