İçinde ve olan 6 harfli 72 kelime var. İçerisinde VE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ve olan kelimeler listesine ya da Sonu ve ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E V Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EV, VE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ŞEHVET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Cinsel istek, kösnü
- "Düşman zabitinin gözlerinde şehvet arzuları yandı." (Reşat Enis)
-
Aşırı istek
- "Her sabah masamıza yeni bir şehvetle geçtik." (Haldun Taner)
-
[isim]
Cinsel istek, kösnü
- VERNİK
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Bazı maddeleri parlatmak veya havanın etkisinden korumak için sürülen bir sıvı
- "Fırınlanmamış birader, iki yıl sonra pul pul olmaz mı bunun vernikleri?" (Haldun Taner)
-
[isim]
Bazı maddeleri parlatmak veya havanın etkisinden korumak için sürülen bir sıvı
- VECİBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ödev, boyun borcu
-
[isim]
Ödev, boyun borcu
- GÜVEZİ
- ...
- İŞVELİ
-
-
[sıfat]
Nazlı, cilveli, edalı, şivekâr
- "Utangaç ve arzulu, tedirgin ve işveli, yorganı hızla açarak kaydı altına." (Çetin Altan)
-
[sıfat]
Nazlı, cilveli, edalı, şivekâr
- VEFALI
-
-
[sıfat]
Vefakâr
- "Hatırda kalan şey değişmez zamanla / Ne vefalı komşumuzdun sen Fahriye abla." (Ahmet Muhip Dranas)
-
[sıfat]
Vefakâr
- HALVET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Issız yerde yalnız kalma
-
Issız ve kapalı yer
-
Hamamlarda çok sıcak küçük yer
-
[isim]
Issız yerde yalnız kalma
- VESTON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Erkek ceketi
- "İçinden koca bir dolaba sığmayacak bir sürü esvaplar çıkmış: Çift sıra düğmeli vestonlar, yuvarlak vestonlar, kukuletalı seyahat paltoları..." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Erkek ceketi
- DEVELİ
- ...
- VERESE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mirasçılar
-
[isim]
Mirasçılar
- SATVET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zorlu, sindirici güç
-
[isim]
Zorlu, sindirici güç
- KORVET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Denizaltılara karşı özel olarak silahlandırılan bir çeşit küçük savaş gemisi
-
[isim]
Denizaltılara karşı özel olarak silahlandırılan bir çeşit küçük savaş gemisi
- RÖLÖVE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir yapının bütün boyutlarını ölçerek plan, kesit ve görünüşünü yeniden çıkarma
-
[isim]
Bir yapının bütün boyutlarını ölçerek plan, kesit ve görünüşünü yeniden çıkarma
- EVVELA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Önce, ilk önce, ilkin
- "Başını ellerinin içine alarak evvela kendini bir tartmak istedi." (Peyami Safa)
-
[zarf]
Önce, ilk önce, ilkin
- VECİZE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Özdeyiş
- "Daima birtakım vecizeler zikreden eniştemiz yemeğe dair de böyle şeyler söyler." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Özdeyiş
- HEVENK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bir ipe, bir çubuğa geçirilmiş, dizilmiş veya birbirine bağlanmış yaş meyve ve sebze bağı
- "Tavanda hevenk hevenk üzümler, elmalar, armutlar, ayvalar sarkıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Bir ipe, bir çubuğa geçirilmiş, dizilmiş veya birbirine bağlanmış yaş meyve ve sebze bağı
- ÖZVERİ
-
-
[isim]
Bir amaç uğruna veya gerçekleştirilmesi istenen herhangi bir şey için kendi çıkarlarından vazgeçme, fedakârlık
- "Özveri, kadında ille çocuk doğurmakla da başlamaz." (Haldun Taner)
-
[isim]
Bir amaç uğruna veya gerçekleştirilmesi istenen herhangi bir şey için kendi çıkarlarından vazgeçme, fedakârlık
- GÜVENÇ
-
-
[isim]
Güvenme duygusu, itimat
- "Anneler babalar çocuklarını yarına güvençle yetiştireceklerdir." (Selim İleri)
-
[isim]
Güvenme duygusu, itimat
- LEVENT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Osmanlı donanmasında ve kıyılarında görev yapan asker sınıfı
- "Kıyıdaki barakadan bizim leventler birer birer çıkıp denize dalarlardı." (Cahit Uçuk)
-
[sıfat]
Uzun
- "Kuvvetle büyüyen levent kavaklardan başlar; sırasıyla meşe, ayva, köknar ve çamlarla biterdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Boylu boslu, yakışıklı (kimse)
-
[isim]
Osmanlı donanmasında ve kıyılarında görev yapan asker sınıfı
- MAVERA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Öte
-
Görülen âlemin ötesi
-
[isim]
Öte