İçinde ve olan 4 harfli 25 kelime var. İçerisinde VE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ve olan kelimeler listesine ya da Sonu ve ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E V Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EV, VE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

VECA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ağrı
    • "Veca ansızın bastırır." (Orhan Veli Kanık)

VEDA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ayrılırken birbirine selam ve esenlik dileme
    • "Zaten ayrılması sırasında elimi sıkışı, yüzüme bakışı, acelesi ve tuhaflığı bir vedaya benziyordu." (Refik Halit Karay)
    • "Arkadaşlarına veda edip ayrıldı." (Haldun Taner)

VECT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sevgi veya heyecandan doğan coşkunluk, kendinden geçme, esrime
    • "Giydir hırkayı, fesi, Rufai tekkesinde zikrederken vecde gelen bir dervişin hayaleti olabilir." (Halide Edip Adıvar)
    • "Eski konakların mutfağını anlatırken bir tapınağı tasvir eder gibi vecde kapılır." (Haldun Taner)

VENA

Kelime Kökeni : Latince

  1. [isim] Toplardamar

SÖVE

  1. [isim] Kapı ve pencerenin yerleştiği kasa, çerçeve
    • "Kendilerini ağaçlara, kapı sövelerine çarpmazlar." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Avlu kapısının iki yanına konan uzun taşlar
    • "Başını kapının taş sövesine koyup bir mektep çocuğu gibi bağıra bağıra ağlamak istiyordu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

YAVE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Saçma, saçma sapan söz
    • "Sonra da oturur, talihsizlik yaveleri ile hikâyeci numaralarına başvururum." (Haldun Taner)

VEBA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hasta farelerden insana geçen bir mikrobun oluşturduğu bulaşıcı, öldürücü bir hastalık, taun
  2. Bazı hayvan hastalıkları
    • "Sığır vebası. Domuz vebası."

ACVE
...
VEFA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sevgiyi sürdürme, sevgi bağlılığı
    • "Biz, mağlup olduğumuz için sizden cesur görünüyoruz ve vefamız daha sağlamlaşıyor." (Aka Gündüz)

GÜVE

  1. [isim] Kurtçuğu deri, yapağı, yünlü kumaş ve dokuma yiyen pul kanatlılardan bir böcek (Tine pellionella)

ŞİVE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Söyleyiş özelliği
    • "Bunu Arapça değil, peltek bir Kafkas şivesiyle, Türkçe söyledi." (Refik Halit Karay)
  2. Ağız
  3. Naz, eda

VERİ

  1. [isim] Bir araştırmanın, bir tartışmanın, bir muhakemenin temeli olan ana öge, muta, done
    • "İstatistik veriler."
  2. Bir sanat eserine veya bir edebî esere temel olan ana ilkeler
    • "Bir romanın verileri."
  3. Bilgi, data
  4. Bir problemde bilinen, belirtilmiş anlatımlardan bilinmeyeni bulmaya yarayan şey
  5. Olgu, kavram veya komutların, iletişim, yorum ve işlem için elverişli biçimli gösterimi

DEVE

  1. [isim] Geviş getiren memelilerden, boynu uzun, sırtında bir veya iki hörgücü olan, yük taşımakta kullanılan hayvan (Camelus)
    • "Onu soyup soğana çevirecek, babasından kalan evleri, dükkânları birtakım maceralar yüzünden deve yapacaktı." (Osman Cemal Kaygılı)
    • "Kitaptan öğrendikleri, hayattan gözlediklerinin yanında devede kulak kalır." (Selim İleri)
    • "Görülüyor ki insanlara bir şeyi anlatmak deveye hendek atlatmaktan güçtür." (Salâh Birsel)

ÖVEÇ

  1. [isim] İki üç yaşındaki erkek koyun
    • "Git kumandana söyle, öveç ise, ucuz olursa iki tane de benim için alsın, anladın mı?" (Memduh Şevket Esendal)

ÜVEZ

  1. [isim] Gülgillerden, orta boylu bir ağaç (Pirus sorbus)
  2. Bu ağacın muşmulaya benzeyen yemişi
    • "Gülse bile gülüşünde ham ayva, muşmula veya üvez yemiş gibi bir burukluk vardır." (Refik Halit Karay)

ÜVEY

  1. [sıfat] Yalnız yasaca akraba sayılan, aralarında kan bağı bulunmayan, öz olmayan
  2. Kendisine kötü davranılan

VELİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir çocuğun her türlü davranışından sorumlu olan kimse
  2. Ermiş
    • "Anadolu'da hele Rumeli'de her yol üstünde, her tepede görülen türbelerde yatan veliler..." (Yahya Kemal Beyatlı)

İŞVE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kadınların ilgi çekmek, gönül çelmek için takındıkları hoş, aldatıcı tavır, kırıtma, naz, cilve, eda
    • "Yelpaze çevrilir gibi birden dönüşleri, işveyle devriliş, saçılış, örtünüşleri..." (Yahya Kemal Beyatlı)

NÜVE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyin özü, çekirdek

EVET

  1. [edat] "Öyledir" anlamında doğrulama veya tasdik kelimesi, olur, oldu, peki, tamam, ya, beli, ha, he
    • "Evet, bu bahsin en canlı noktası buradadır." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Konuşma arasında cümlenin olumlu anlamını pekiştirmek için kullanılan bir söz
    • "Gidip kendisiyle konuştum evet sonra da..."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü