İçinde van olan 6 harfli 26 kelime var. İçerisinde VAN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında van olan kelimeler listesine ya da Sonu van ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A N V Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
VAN
2 Harfli Kelimeler
AN, AV
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ZIVANA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İki ucu açık küçük boru
- "Herhangi bir hastada aldığı tedbirlere rağmen beklediği sonucun doğmaması onu zıvanadan çıkarırdı." (Atilla İlhan)
- "Dürdane Hanım'ın aşkı seni zıvanadan büsbütün çıkarmış." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Bir kilit dilinin yerleşmesi için açılmış delik
- "Kaç zamandır zaten bir acayipleşen oğlanın artık adamakıllı zıvanadan çıktığına hükmediyorlardı." (Haldun Taner)
-
[isim]
İki ucu açık küçük boru
- SAVANA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ekvator kuşağındaki otsu bitkilerle kaplı çayırlar
-
[isim]
Ekvator kuşağındaki otsu bitkilerle kaplı çayırlar
- VANDAL
- ...
- DİVANİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Divan kaleminden çıkan ferman, berat vb. belgelerde kullanılmış olan yazı
-
[isim]
Divan kaleminden çıkan ferman, berat vb. belgelerde kullanılmış olan yazı
- VANDÖZ
- ...
- VANTUZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Deri üzerine yapıştırılarak çekip emmeye yarayan şişe vb. alet, çekmen
- "Doktor geldi, ilaç yazdı, sırtıma vantuz çekti." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Deri üzerine yapıştırılarak çekip emmeye yarayan şişe vb. alet, çekmen
- YAYVAN
-
-
[sıfat]
Eni boyundan ve derinliğinden çok olan, basık ve geniş
- "İki katlı yayvan bir evdi." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Eni boyundan ve derinliğinden çok olan, basık ve geniş
- REVANİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yumurta ve irmikle yapılan, fırında kabarıp piştikten sonra üzerine şerbet dökülen bir tür tatlı
- "Ben bütün bu yemeklerin sonunda gelecek revani tatlısına bayılırım." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Yumurta ve irmikle yapılan, fırında kabarıp piştikten sonra üzerine şerbet dökülen bir tür tatlı
- RAHVAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Koşarken bir yandaki iki bacağını aynı anda atan binek hayvanlarının biniciyi sarsmayan koşma biçimi
- "Hecin üstünde kısa rahvan en rahat yürüyüştür." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Bu biçimde koşan (binek hayvanı)
-
[zarf]
Binek hayvanı bu biçimde koşarak
-
[isim]
Koşarken bir yandaki iki bacağını aynı anda atan binek hayvanlarının biniciyi sarsmayan koşma biçimi
- KERVAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Uzak yerlere yolcu ve ticaret eşyası taşıyan yük hayvanı katarı
- "Aşağı doğru inen kervan yavaş yavaş söğütlüğe kadar geldi." (Falih Rıfkı Atay)
-
Toplu olarak birbiri ardınca gelen şeyler
- "Kervana karışmalı, ne gerisinde kalmalı ne başında durmalı." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Uzak yerlere yolcu ve ticaret eşyası taşıyan yük hayvanı katarı
- ŞİRVAN
- ...
- SİLVAN
- ...
- TATVAN
- ...
- AVANAK
-
Kelime Kökeni : Ermenice
-
[sıfat]
Kolaylıkla kandırılabilen veya aldatılabilen, aptal, bön
-
[sıfat]
Kolaylıkla kandırılabilen veya aldatılabilen, aptal, bön
- TÜVANA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Kuvvetli, dinç, canlı
- "Ortada birtakım genç, tüvana adamlar soyunmuş, dökünmüş duruyorlar." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Kuvvetli, dinç, canlı
- DİVANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Deli, kaçık, budala
-
Bir şeye çok düşkün olan
-
[sıfat]
Deli, kaçık, budala
- HAYVAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratık
- "İnce ruhlu insanlar gibi Atatürk de hayvanları severdi." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Akılsız, duygusuz, kaba, hoyrat (kimse)
-
Kızılan bir kimseye söylenen bir söz
-
At, eşek, katır gibi türlü hizmetlerde kullanılan yaratık
- "Zavallı hayvan bir saattir yüz okkadan fazla bir yükü sürüklüyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratık
- AVANOS
- ...
- AVANTA
-
-
[isim]
Bir kimsenin emek vermeden sağladığı kazanç
- "Şarkı söyleyip para kazanmaya bir çeşit avanta gözüyle bakıyordu." (Murathan Mungan)
-
[isim]
Bir kimsenin emek vermeden sağladığı kazanç
- SAYVAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Güneşten, yağmurdan korunmak için veya süs olarak bir şeyin üzerine çekilen dam saçağı gibi düz veya eğimli örtü
- "Saçak sayvanı. Perde sayvanı. Eteklik sayvanı. Karyola sayvanı."
-
Evlere bitişik, önü açık, direkler üzerine oturtulmuş, üzeri örtülü yer
-
Kulak kepçesi
- "Amma nasıl çocuk ... vücut tüylü, kulağın sayvanı yok." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Güneşten, yağmurdan korunmak için veya süs olarak bir şeyin üzerine çekilen dam saçağı gibi düz veya eğimli örtü