İçinde va olan 4 harfli 49 kelime var. İçerisinde VA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında va olan kelimeler listesine ya da Sonu va ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A V Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AV
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- LİVA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sancak
- "Eski İzmir vilayetiyle livalarında beklenmedik zorluklarla karşılaşmıştır." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Tugay
- "Süvari livalarında uzun hizmeti geçmiş olan Fahrettin Bey..." (Atilla İlhan)
-
Tuğgeneral
-
[isim]
Sancak
- AVAZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yüksek ses, nara
- "Sinemi deler avazın / Turnam senin sunam senin." (Âşık Veysel)
- "Avazı çıktığı kadar haykırmak istiyordu." (Peyami Safa)
-
[isim]
Yüksek ses, nara
- VAKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Olan, olmuş
- "Kişinin, resmî görevliler tarafından vaki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da ... devletçe tazmin edilir." (Anayasa)
-
[sıfat]
Olan, olmuş
- VALİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir ilde devleti temsil eden en yetkili yönetim görevlisi, ilbay
-
Satrap
-
[isim]
Bir ilde devleti temsil eden en yetkili yönetim görevlisi, ilbay
- VAMP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Erkek peşinde koşan kadın, serüvene düşkün kadın
-
[isim]
Erkek peşinde koşan kadın, serüvene düşkün kadın
- SIVA
-
-
[isim]
Herhangi bir yapıdaki yüzeyleri düzgünleştirmek için kullanılan, yarı akışkan, kum, kireç, çimento karışımı veya toprak harç
-
Bir yapının duvarlarına sürülen ince harç tabakası
-
[isim]
Herhangi bir yapıdaki yüzeyleri düzgünleştirmek için kullanılan, yarı akışkan, kum, kireç, çimento karışımı veya toprak harç
- TUVA
- ...
- VAİZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Cami, mescit vb. yerlerde öğüt niteliğinde dinî konuşmalar yapan kimse, öğütçü
- "Bir gün camide vaiz bir şey hikâye etmişti." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Cami, mescit vb. yerlerde öğüt niteliğinde dinî konuşmalar yapan kimse, öğütçü
- NEVA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Ses, ahenk, nağme
-
Klasik Türk müziğinde bir makam adı ve yegâhtan bir oktav tiz olan "re" perdesi
-
[isim]
Ses, ahenk, nağme
- VAZO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Çiçek koymak için kullanılan, cam, toprak, porselen, maden vb. maddelerden ve çeşitli madenlerden yapılan, türlü boyut ve biçimlerde olabilen derin kap
-
[isim]
Çiçek koymak için kullanılan, cam, toprak, porselen, maden vb. maddelerden ve çeşitli madenlerden yapılan, türlü boyut ve biçimlerde olabilen derin kap
- AVAR
- ...
- VAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir işi yerine getirmek için verilen söz
- "Son seçimleri yeni nükleer güç santralleri açmak vaadi yüzünden kaybetmiş." (Haldun Taner)
-
[isim]
Bir işi yerine getirmek için verilen söz
- DEVA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İlaç, çare
- "Deva bulmaz bir can kaygısına düşer." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
İlaç, çare
- TAVA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yağ kızdırma, yiyecek kızartma vb. işlere yarayan, uzun saplı yayvan kap
-
Bu kapta pişmiş yemek
- "Balık tavası. Ciğer tavası."
-
Maden eritilen saplı pota
- "Kurşun tavası."
-
Kireç karıştırılan tekne
-
Deniz veya göllerde suların geri çekilmesiyle kuruyan bölüm
-
Gemilerde borda iskelesinin alt başındaki sahanlık
-
Fide yetiştirmek için ayrılmış toprak bölümü
-
[isim]
Yağ kızdırma, yiyecek kızartma vb. işlere yarayan, uzun saplı yayvan kap
- VAHİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Boş, saçma
- "Bunun ne çürük, ne vahi bir hayal olduğunu anlamıyor muyuz?" (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[sıfat]
Boş, saçma
- AKVA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kuvvetli, sağlam
-
[sıfat]
Kuvvetli, sağlam
- KOVA
-
-
[isim]
Genellikle su ve sulu şeyler taşımaya, kuyudan veya denizden su çekmeye yarayan üstünden kulplu kap
- "Suyu Pire Mahmut bir kovayla getirip kaptanın başından aşağı boşaltıyor." (Zeyyat Selimoğlu)
-
[sıfat]
Futbolda çok gol yiyen (kaleci veya takım)
-
[isim]
Genellikle su ve sulu şeyler taşımaya, kuyudan veya denizden su çekmeye yarayan üstünden kulplu kap
- OVAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Yumurta biçiminde olan, yumurtamsı, söbe, beyzi
-
Kapalı, dışbükey ve uzunca (bütün eğriler), özellikle elips gibi iki simetri ekseni olan (simetrik eğri)
-
[sıfat]
Yumurta biçiminde olan, yumurtamsı, söbe, beyzi
- REVA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Yakışır, yerinde, uygun
- "Reva mı hiddetin, reva mı şiddetin / Zulmeden sen misin, bilmem ki ben miyim?" (Şarkı)
- "İstanbul'da işgal kuvvetleri fertlerinin halka reva görmediği cefa ve zulüm kalmamıştır." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Yakışır, yerinde, uygun
- VANA
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Boru içindeki bir akışkanın akışını durdurmaya veya serbest bırakmaya yarayan alet, valf
-
[isim]
Boru içindeki bir akışkanın akışını durdurmaya veya serbest bırakmaya yarayan alet, valf